Öğrenciler için sahnedeler

Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı (EBSOV) Kadınlar Birliği, düzenledikleri etkinliklerle ihtiyaç sahibi ve başarılı öğrencilere kaynak yaratmaya devam ediyor. Öğrenci burslarına ve bursiyerlerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla geçen yıl sosyal ve kültürel etkinliklere imza atan EBSOV Kadınlar Birliği, bu kez tiyatro oyununda kendileri sahneye çıktı. EBSOV Kadınlar Birliği Tiyatro Topluluğu’nun rol aldığı, Genel Sanat Yönetmenliğini Cihangir Turantaş’ın üstlendiği, Fransız tiyatrosunun önemli isimlerinden Robert Thomas tarafından kaleme alınan “8 Kadın” adlı oyun, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğinde İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde sahnelendi. Yönetmenliğini Doğan Yağcı, Yönetmen yardımcılığını Benal Özbek, dekor ve kostüm tasarımını da Ebru Çulpan’ın yaptığı oyunda rol alan Didem G. Erdem, Melike Binoğlu, Nazan Yılmaz, Arzu Öztaş, Gülsün Kabadayı, Dilek Şınlak, İncila Kabadayı ve Bengi Şen, polisiye, komedi ve müzikalin harmanlandığı eserde profesyonellere taş çıkartan bir performans sergiledi. Salonu dolduran sanatseverlerin yaptığı bağışlar, EBSO Vakfı’nın burslar hesabına aktarıldı.
DESTEĞE TEŞEKKÜR
EBSO Yönetim Kurulu Üyeleri Atilla Sevinçli ve Aytekin Öztaş, Meclis Üyeleri Erdoğan Çiçekçi, Temel Aycan Şen, Enver Olgunsoy, Nejat Özduran ve Atınç Abay da izleyiciler arasında yer aldı.
EBSO Vakfı Kadınlar Birliği Başkanı İpek Özçelik, Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından biri olan eğitim konusunda son derece başarılı çalışmalara imza atan Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı’nın bu duyarlılığına kültür, sanat ve sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde yaptıkları faaliyetlerle katkıda bulunduklarını söyledi. Özçelik, “Her yıl 500’den fazla öğrenciye burs veren vakfımıza destek olarak gerçekleştirdiğimiz etkinliklerimizde sizleri aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyoruz, çabalarımıza verdiğiniz katkıya teşekkür ediyoruz” dedi. EBSO Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Kocagil de, “Önceliklerimiz arasında öğrencilere destek sağlayarak eğitimlerine yardımcı olmak, ihtiyaç sahibi kişilerle yardımseverleri buluşturmak ve çağdaş, laik bir nesil yetişmesi için imkan yaratmak geliyor. En iyi yatırım, geleceğe yatırımdır” diye konuştu. EBSO Vakfı Mütevelli Heyet Üyeleri sanayicilerin eşleri tarafından kurulan Kadınlar Birliği’nin örnek teşkil edecek bir organizasyon yapısı ile öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması ve eğitime desteklerin artarak devam etmesi konusundaki özverili çabalarını öven Kocagil, “Kadınlar Birliği’mizin sanat ve kültür alanındaki çalışmaları, başarıları ve sonuçta yarattıkları değerler hepimizi gururlandırıyor” ifadelerini kullandı. Oyunun sonunda etkinliğin gerçekleşmesine katkıları dolayısıyla Folkart İnşaat, Niş Kağıtçılık, Özgüven Mühendislik firmaları ile Genel Sanat Yönetmeni Cihangir Turantaş, Yönetmen Doğan Yağcı ve Makyöz Dilek Mutlutürk’e de teşekkür plaketleri verildi.  HABER MERKEZİ

KATİL KİM?
1950 yılında Fransa’daki taşra kasabalarından birinde Noel gecesi etrafı karlarla çevrilmiş, yolu ulaşıma kapanmış bir malikhanede geçen olayda, evin babası Marcel odasında ölü bulunuyor. Suçluluk psikolojisiyle adamın ön yargıları bilinen karısı, kız kardeşi, kızları, kayınvalidesi, baldızı ve hizmetçilerinden oluşan bir kadınlar topluluğu, yani etrafındaki “Sekiz Kadın”, oyunun başından sonuna kadar kendi aralarında katilin kim olabileceğini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Herkesin içinde var olabilecek “gizli katil”i sorgularken gülümsetmeyi de ihmal etmiyor. Yavaş yavaş ortaya çıkan aile sırları, kıskançlıklar, bağımlılıklar, özgürlükler, aldatmalar, nefretler, tutkular ve sevgiler komik durumlara ortam hazırlıyor. İzleyici de acaba “katil” kim? sorusunu kendine sormaya başlamışken yeni bir gelişme oluyor; küçük kız Catherina (Katrin) babasının ölmediğini, herkese oyun yaptıklarını söylüyor. Herkesi heyecanlandıran bu an, oyunun doruk noktasını oluşturuyor. Yani oyun içinde oyun var. Katrin babaya en yakın kişi, diğerleri gibi çıkarcı değil. Yazar oyunun felsefesini Katrin üzerinden veriyor: Çocuklar masum ve temizdir. Sekiz kadın, şüpheli bir kişi olarak teker teker sırlarını döküyor, yaşanan çözülmeyle gerçek yüzlerini birbirlerine sergiliyor. Bu arınma onların hafiflemesini sağlarken ağırlaşan bir tek kişi oluyor. Söylenen tüm yalanlara ve yaşananlara isyan ediyor, ve final sahnesi İsmet İnönü Sanat Merkezi’ni dolduran İzmirlileri gerçekten şaşırtıyor.