Olsoy ile şiir üzerine…

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

Genç şair Neda Olsay ile şiir dünyası hakkında güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisi doğada var olan her şeye karşı aşk beslediğini söylüyor ve şiirlerini aşk üzerine yazıyor. Olsay, genç yaşına rağmen sene içerisinde Sevda Ergin Şiir Yarışması'nda Jüri Özendirme Ödülü'ne layık görülen bir isim.

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

İlkokul, ortaokul öğretimini İzmir'de tamamladım. Lise öğrenimimi devam ettirmekteyim. İzmir'de yaşıyorum. Şiir ile ilgileniyorum.

Şiir ile tanışman nasıl gerçekleşti?

Eskiden beri şiire oldukça ilgim yoğundu. Evde pek çok sayıda kitap vardı. Annem sürekli şiir okur ve değişik mecralarda dinlerdi. Ben de 9 yaşından beri sürekli yazardım. Günlük tutardım. Okumaya karar verdim. Bununla birlikte yazmamın gelişeceğine de inandım. Kendimi geliştirmeyi amaçladım. Daha çok annem etken oldu.

Şiir yazmak okul yaşantını nasıl etkiliyor? Arkadaşların bu duruma nasıl bakıyor?

Çok etkiliyor.  Edebiyat ve tarih dersinde şiir okumak istiyorum. Ama bu durumdan biraz rahatsız oluyorlar. Dersten geri kalıyorum değil de onlar bu durumu pek istemiyorlar. Okulumuzda şiir yazan benim gibi 1-2 kişi daha var. Ben de daha çok onlarla anlaşmaya çalışıyorum.

Annem etken oldu derken, nasıl bir etkiden söz edebiliriz, bunu biraz açar mısın?

Sürekli şairlerin kendi seslerinden şiirler açıyordu. Bu benim ilgimi çok çekiyordu.

İlk şiirini hatırlıyor musun? Çıkış noktan neydi?

Evet, elbette hatırlıyorum. İlkokulda ilk aşkıma yazmıştım. Şu an nerede bilmiyorum. Çıkış noktam aşktı. Bir hikayesi elbette vardı. Sevdiğim erkek başka bir kızı seviyordu. Kız da çok hoş bir kızdı. O zamanlar bende güzelliğime pek güvenmiyordum. Bunun üzerine de bir şeyler yazmıştım. Şiir ile alakam bu şekilde başladı ve devam etmekte.

Şu ana kadar kaç şiir yazdın?

Tam olarak saymadım ama 357 kadar olabilir.

'Yaşamak avuç yalamak işi' kitabından bize söz eder misin?

Ben şiir konusunda amaca sahip olan bir insanım. Benim tek amacım yerinde saymayarak yeni bir takım şeyler öğrenmek ve üretmek. Ben bu kitapta yeni şeyler ürettiğime inanıyorum. Yaşıma göre erken yaşta bir kitap çıkardım. Ekim 2015'de kitap yayımlandı. Yaşıma göre erken bir kitap olmasına rağmen güzel bir kitap olduğuna inanıyorum. Bu sene içerisinde kitabım Sevda Ergin Şiir Yarışması'nda Juri Özendirme Ödülü'ne layık görüldü. Ödül beni oldukça gururlandırdı. Güzel bir kitap, birçok kez okuyarak kendim düzenledim.

Yazarken ne seni teşvik ediyor, ilham aldığım bir şey var mı?

Kesinlikle müzik ve aşk. Müziksiz yazamıyorum. Mutlaka şarkı dinlemem gerekiyor en azından etrafımda bir şeylerin çalması… Kendimi kaptırıyorum. Çok uzun şiirler yazarım. Kısa şiirim yoktur. Kısa şiir yazdığım zaman kendimi eksik hissediyorum. Uzun şiirler yazmayı çok seviyorum, kendimi kaptırıyorum. Çok güzel bir duygu tarif edemiyorum. Şiiri yazarken her şeye karşı hissettiğim bir aşk var. Bu da çok güzel bir duygu.

Sevdiğin, ilham aldığın veya esinlendiğin şairler var mı?

Çok var. İlhan Keskin, Lale Müdür bu şairler benim favorilerim. Tarzlarım bu şairlerin tarzlarına çok benziyor. Birçok defa okudum ve sindirdim. Türk edebiyatındaki tüm şairleri seviyorum. Çünkü hepsinden bir şeyler alabiliyorum.

Şiirdeki amaç ve hedefin nedir?

Yenilik getirmek istiyorum. Çünkü; son 20 yılda çıkan kitapların haddi hesabı yok. Çok şair var. 40'ından sonra kitap çıkaran çok sayıda kişi var. Onlara ben şair diyemiyorum. Bir yerden sonra sanat olan bağlantıları kesilmiş ve zorunlu olarak dönen kişiler… 20 yıldır yerimizde sayıyoruz. Sanat konusunda yeni bir şeyler üretilmiyor. Yeni şeyler üretilmeye de çalışılmadı. Ben, yeni şeyler getirmek istiyorum. Bu bir akım olmayacak. Çok fazla benim tarzımda yazan insan yok. Farklı tarzlarda yazan şairler var. Yeni bir akımdan ziyade yenilik getirmek istiyorum. Daha rahat bir şiir tarzı yaratmak istiyorum. Kalıplaşmış şeylerden tamamen uzak. Benim amacım bu.

Şiirlerini yazarken nasıl bir dil kullanıyorsun?

İçten yazıyorum. Ağır bir dil kullanıyorum. İmgelemeyi ve ters sözcükleri oldukça kullanıyorum. Ters bir anlam yaratmak hoşuma gidiyor. Daha farklı yollardan şiiri insanlara aktarmak… Biraz ağır bir dilim var ama içten yazıyorum.

Sence şiir yazmak doğuştan gelen bir yetenek mi?

Doğuştan gelen bir yetenek olduğuna inanmıyorum. Sonradan kazanıldığını da düşünmüyorum. Biraz yaşadığınız ortamda bir takım şeyler olmalı ki sen bunları kazanabilesin. Eğer ben kitapların olduğu bir ortamda büyümeseydim, şiire asla başlayamazdım. Sanata bakış açım farklı olurdu. Gerici biri olabilirdim. Yaşadığınız ortamla çok ilgili…

Şiir yazmak sana ne ifade ediyor?

Kabuk tutan bir yarayı yeniden deşmek gibi bir durum.

Okur kitlen kimlerden oluşuyor?

Benim yaşıtım insanlar beni okumuyor. Daha çok yetişkin kesim şiirlerimle alakadar oluyor. Genç kesimin pek sanatla alakası yok.

Yaşadıklarını nasıl yorumluyorsun?

Hiç alakası yokmuş gibi, ben yapmışım, bana olmuş gibi anlatıyorum. Gönderme yapmak gibi bir durum. Çok belirgin olmasını istemiyorum. Anlayabilen anlıyor.

Şiir yazmak isteyen kişilere tavsiyen nedir?

Okumak demek istemiyorum. Çünkü; bunu herkes söylüyor. İyi bir gözlemci olmaları lazım. Kendi hayatlarını ve çevredeki yaşananları hissetmeleri ve kullanmaları lazım. Kısacası kalp ve beyinlerini kullanmaları gerekiyor. Okumak bir yere kadar, en iyisi okuduğun zaman kendinize bir şeyler çıkarmak.

Kutu kutu kutu…

Jane (Uyandığımda yüz yüze geldiğim duvar-jane)

Baba bana bağırma, içim eksilir, düşürürüm çocuklarımı eteğimden.

Bir ninni gibi dolanıyordum ortalıkta o gece hüznünden

Yatağına uğramadan yanıma uğradın,

Seni gıdıklayayım mı diyen yeşil elbiseli o kadın

Elbise değil, sahi senin neydi adın

Seni gıdıklayayım mı derken damarıma soktuğu intraket

Yapabilirsin kızım, kaçabilirsin kızım, ağlamayı kes kızım ha gayret!

Yanına uğramadan yanağıma uğradın,

Gözümden filan akmıştın ama konu bu değildi.

Haber Merkezi