- Kültür-Sanat
- 20.04.2025 11:02
Mor Cepkenliler ve Menderesin İki Yakası ile zeybeklerin destansı hayatını o dönemi yaşayanların ağzından 30 yılda roman sayfalarına döken Şair ve Yazar Ahmet Zeki Muslu ile kitaplarının çıkış hikayesini, efeliği ve zeybekliği konuştuk
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Kurtuluş Savaşı yıllarında milli mücadeleye katılan ve milli mücadele döneminde Kurtuluş Savaşına çok büyük katkılarda bulunan zeybeklerin ve efelerin hayat hikayeleri Şair ve Yazar Ahmet Zeki Muslu tarafından romanlaştırılarak kaleme alındı. Tarihin tozlu sayfalarından tekrar gün yüzüne çıkartılan zeybeklerin ve efelerin hayat hikayelerini merak edenler için Mor Cepkenliler ve Menderesin İki Yakası muazzam bir kaynak kitap niteliği taşıyor. 30 yılda yapılan araştırma, inceleme ve analiz sonucunda ortaya çıkan bu iki eser zeybeklerin ve efelerin hayat hikayelerini anlamamız adına bizleri bir kez daha düşüncelere sevk ediyor. Ahmet Zeki Muslu efelik ve zeybeklik kültürünün Batı Anadoluda Selçuklulardan beri var olan bir olgu olduğuna dikkat çekerek, Zeybeklik, Selçuklular zamanında bir uç teşkilatı bir akıncı teşkilatı olarak kurulmuş ve Anadolunun Türkleşmesinde önemli katkı vermiştir. Zeybeklik ve efelik Batı Anadoluda tam olarak bilinmez ve birbirine karıştırılır. Batı Anadoluda kısa don ve mor cepken giyen silahlı birliklere ve çetelere zeybek denir. Zeybeklerin başındaki kişiye de efe denir. Efe ve zeybek kavramlarını bu yüzden ayırmak lazım. Efe, Anadolunun değişik yerlerinde de vardır. Orta Anadoluda efelere rastlamak mümkündür. Ama zeybek Anadolunun başka yerinde yoktur. Sadece Batı Anadoluda vardır. Zeybek çetesinde bulunan efenin dışındaki kişilere kızan denir. Efe ile kızanlar arasındaki bağlantıyı sağlayan kişiye de baş kızan denilir. Zeybeklik bir kültürdür diye konuştu.
ZEYBEKLİĞİN KURALINI BİRGİLİ CENNETOĞLU KOYDU
Efelerin Osmanlı Devlet düzenine baş kaldırmış insanlar olduğuna dikkat çeken Muslu, Osmanlı Devleti 17. yüzyıldan sonra Duraklama Döneminde bir bozulma yaşıyor. Orta Anadoluda Celaliler ayaklanıyor. Batı Anadoluda da zeybekler ayaklanıyor. Zaman zaman bu isyanlar bastırılıyor fakat zeybeklik kurumu yok edilemiyor. Batı Anadoludan çok ünlü zeybekler çıkıyor. Zeybekliğin başlangıç kurallarını koyan Birgili Cennetoğludur. Atçalı Kel Mehmet Efe çok ünlü bir efedir. Aydını ele geçirip bir devlet kuruyor. Aydındaki Osmanlı Devleti memurlarını kovalayıp 1839da kendisi adına bağımsızlık mührü yani belgesi bastırıyor. Daha sonra Osmanlı Devleti birlikleri gelip Atçalıyı öldürüyor. Daha sonraki dönemde zeybekler yine dağlara çekiliyor. 20. yüzyıl başlarına geldiğimizde ise en ünlü efe Çakıcı Mehmet Efe olarak karşımıza çıkıyor dedi.
30 YILLIK BİR ARAŞTIRMA
40 yıllık bir şair olduğunu aynı zamanda bir tarih öğretmeni olarak yıllarca öğrencilerine bu dönemi anlattığını belirten Muslu, Benim Kurtuluş Savaşına hem akademik olarak hem de bölgenin insanı olmamdan dolayı ilgisiz kalmam düşünülemezdi. Bugüne kadar çok kitaplar ve yazılar yazıldı ama bunları yazanlar akademik tarih eğitimi görüpte araştıran insanlar değil. Çevreden edindiği bilgiyi kitaba döken insanlardı. O nedenle yazdıkları biraz kuşkuludur. Benim çocukluğum Batı Anadolunun köylerinde geçti. Her köyde Kurtuluş Savaşına katılan bir zeybek gördüm. Onların hikayelerini dinledim. Ben Aydın Çineliyim. Çinede Kıllıoğlu Hüseyin Efeden söz ediliyor. Araştırmaya başladığım yıllarda Kıllıoğlu Hüseyin Efeyi tanıyanlar sağdı. Kadınlar, erkekler ve kızanları ile tek tek konuştum. Sonra ikinci derecedeki tanıklar ile konuşarak 30 yıllık bir araştırma süreci geçirdim. Ama bu bilgiler doğru mu yanlış mı diye topladığım bilgilerin analizini de yaptım. Çünkü okurlara ve gençlere en doğru bilgiyi aktarmak zorundaydım şeklinde konuştu.
AYDINDA İLK KURŞUNU KILLIOĞLU HÜSEYİN EFE SIKTI
Çineli Kıllıoğlu Hüseyin Efe ekseninde zeybeklerin Kurtuluş Savaşına katılmalarını kitabında anlatmaya çalıştığını belirten Muslu, Kıllıoğlu Hüseyin Efe Aydın cephesinde Yunan Ordusunu Malgaç baskını yaparak ilk kurşunu sıkan efedir. Bu az bilinen bir şeydir. Bizim Kurtuluş Savaşımızda değişik yerlerde ilk kurşunlar atılmıştır. İzmir dediğimiz zaman Hasan Tahsin ilk kurşunu atmıştır. Aydın dediğimiz zamanda Kıllıoğlu Hüseyin Efe ilk kurşunu atmıştır. Bu deli dolu bir efedir. Bir eşkıyadır ama yurt savunması için eline silahı alıp Yörük Ali Efe, Kozalaklı Mehmet Efe ile cepheye koşan bir efedir. Daha sonra yeniden dağa çıktığı için bu adam devlet kuvvetleri tarafından tasfiye edilmiştir. Bu nedenle bizim tarihimizde adı pek anılmaz diye konuştu.
KİTAP KENDİ GÜCÜYLE OKUNUYOR
Kitap hakkında çok olumlu tepkiler aldığını belirten Muslu, Orta Anadoludan, Tekirdağdan, Kanadadan Hollandadan kitaba ulaşabilen herkesten olumlu tepkiler aldım. Kimisi diyor ki kitapta iki efe anlatılıyor ben burada üçüncü efe oldum onların peşine takıldım dolaştım diyor. Kimisi ben bu romanı okumadım film gibi seyrettim diyor. Bir tane okuyucum ise bana 40 yıldır kitap okumadığını söyledi. Mor Cepkenlileri elime sabah 07.30da aldım, gece 03.00te bitirdim dedi. 40 yıl sonra kendisine kitap okuttuğum için bana teşekkür etti. Bir kitap zaten okunmak için yazılır. Birinci baskısı sekiz ay gibi kısa bir sürede bitti. Kitap kendi gücüyle okunuyor, kendi gücüyle sattırıyor. Aslında güzel olanda bu dedi.
KAYNAK KİTAP NİTELİĞİNDE KİTAPLAR ORTAYA ÇIKTI
Romanların sonunda kaynak olmadığını belirten Muslu, Ben bu topladığım bilgileri gençler okusun diye roman havasında yazdım. Kitabın arkasına baktığınız zaman göreceksiniz yararlandığım kaynak ve görüştüğüm kişilerin hepsini kitabın sonunda kaynak bölümünde belirttim. Kimse benim tarihi yanlış yazdığımı ya da tarihi tahrip ettiğimi söyleyemez. Araştırmacılar ve üniversite öğrencileri için çok güzel bir kaynak niteliğinde bir kitap ortaya çıktı ifadelerini kullandı.
EŞKIYALIKTAN KAHRAMANLIĞA GEÇTİLER
Efelerin Kurtuluş Savaşı ile birlikte eşkıyalıktan kahramanlığa geçtiklerine değinen Muslu, Biz bugün efeleri kahraman diye tabir ediyorsak bu efelerin dağdan inip düşmanın karşısına dikilerek Kuvayi Milliyeyi kurmalarındandır. Zeybekler ezilen halkın yanında oldular. Baskıya, zulme Osmanlı istibdadına karşı ezilen Türk halkının yanında oldular. Bu zeybekler Osmanlı Devleti tarafından eşkıya ve haydut olarak nitelendirildi. Bunun sonucunda haklarında takip müfrezeleri çıkarıldı. Ama bu adamlar Yunan Ordusu İzmire ayak bastığı günden itibaren yurtsever duygular ile harekete geçerek silaha sarıldılar. Romanın dokusu üç unsur üzerine kuruldu. Yurtsever aydınlar, subaylar ve zeybekler. Bu insanlar işbirliği yaparak Kuvayi Milliye dediğimiz teşkilatı oluşturdular dedi.
BÜTÜN DÖNEMİ İKİ CİLDE SIĞDIRDIM
Muslu, Menderesin İki Yakasında ise Aydın, Muğla ve Denizli üçgeninde yaşanan siyasal gelişmeleri anlattığının altını çizerek, Yani yazdığım bu roman bu dönemin, bu yerlerin siyasi tarihi oldu. Çeşitli kaynakları araştırarak değişik kişileri dinleyerek üç ilimizde 1919-1920 döneminde yaşanan olaylarını anlattım. Bu romanda Türk Kurtuluş Savaşının lider kadrosu içinde yer alan Rauf Orbay, Refet Bele, Galip Hoca adıyla Celal Bayar, Adnan Menderes, Rüştü Saraçoğlu gibi yörenin önde gelen aydınları da romanın kahramanı oldu. Ayrıca ayaklanan Çerkez Ethem bu yörede son darbeyi yiyip Yunanlara sığınmak zorunda kaldı. Tüm bunları bu iki ciltlik romanda anlatmaya çalıştım dedi.
KİTAPLAR FİLME KONU OLABİLİR
Kitapları okuyanların bu kitapları okumayıp film gibi seyrettiklerini kendisine söylediklerini belirten Muslu, Romanda anlattığım yerler bildiğim yerler olduğu için doğa betimlemeleri ve çevre betimlemeleri romanda film kurgusu gibi akıp gidiyor. Bende olayları bölüm bölüm kaleme alıp yazdım. Benim kitaplarım film veya dizi senaryosuna yatkın duruyor. Ama dönemsel bir film veya dizi çekilecek ise masraflı olur. Özel kıyafetler ve o dönemin kıyafetlerinin bulunması gerekir. Hatta özel film platoları inşa edilebilir. Çünkü roman çek geniş bir alanda geçiyor. Gerçeğe uygun verilmesi için böyle yapılması daha uygun olur diye konuştu.
BÖRKLÜCE MUSTAFA, ŞEYH BEDRETTİN VE AYDINOĞLU CÜNEYT BEYİ DE YAZACAĞIM
1400lü yıllarda Aydında yaşayan Aydınoğlu Cüneyt Beyin de romanını yazmak istediğini belirten Muslu, Börklüce Mustafa, Şeyh Bedrettin ve Aydınoğlu Cüneyt Bey ekseninde bir roman yazma düşüncem var. Tarih bilen biri olarak o dönemi de kaleme almak istiyorum. 1402-1425 yılları arasında İzmir-Aydın yöresini yazacağım. Ondan sonra tarih ile bağımı keseceğim. Şiirlerime tekrar geri döneceğim şeklinde konuştu.
ON KEZ OKUYUP BİR KEZ YAZACAKSINIZ
Muslu son olarak hiçbir şeyin öğrenilmediğini ve ilgi alanlarının başarıya ulaşmada önemli bir etken olduğuna değinerek, Bütün bunların yanında bir de yetenek lazım. Birde bununla ilgili eğitim de alınması gerekir herkes şiir ve edebiyat yazamaz ama çok iyi okur olabilir. Bizim ülkemizde şair bolluğu var şair şairi okumaz. Yazar bolluğu var yazar yazarı okumaz. Değerli kim değersiz kim bu ortamda bilemezsiniz. Öyle karışık bir ortam var. Gençlerimiz hangi işi yaparsa yapsın o işin en iyisini yapmalıdır. Gençlerimiz on kez okuyacak bir kez yazacak ifadelerini kullandı.
AHMET ZEKİ MUSLU KİMDİR?
1952 yılında Aydın / Çine, Akçaovada doğdu. Ortaokul ve liseyi Aydın ve Çinede okudu. Isparta Eğitim Enstitüsü Sosyal Bilgiler Bölümünü bitirdi. Anadolu Üniversitesi Tarih Fakültesinden lisans diploması aldı. 1978de Ergani Lisesinde (Diyarbakır) öğretmenliğe başladı. Değişik liselerde çalıştı. TÖBDER ve EĞİTİM İŞ öğretmen örgütlenmesinde görev aldı. Bir ara Çine EĞİTİM İŞ şube başkanlığı yaptı (1992-1994). Aydın Lisesi öğretmenliğinden emekli oldu (2004). İlk ürünleri Demokrat İzmir gazetesi Sanat / Edebiyat sayfasında yayımlandı (1975). Daha sonra Dönemeç Dergisi kadrosunda yer aldı. Şiir ve düz yazıları; Dönemeç, Hakimiyet Sanat, Kıyı, Dönem, Somut, Eylül, Ayrım, Küçücük, Çağdaş Türk Dili, Çalı, Aykırı Sanat, Agora, Beşparmak, Şehir, Sunak, Aydınca, Afrodisyas Sanat gibi dergilerinde yayımlandı. Aydında iki arkadaşıyla birlikte 16 sayı çıkardığı Aydınca Dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. 2002-2004 yılları arasında Aydın Aydın adlı bir tarih, kültür seçkisi çıkardı (30 sayı). 2007 yılından bu yana Karacasu Geliştirme ve Eğitim Vakfının çıkardığı Afrodisyas Sanat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yürütmektedir. Öğretmenlik yıllarında çalıştığı okullarda, yazıp yönettiği; Yedek Subay Öğretmen Kubilay ve Ya Bağımsızlık Ya Ölüm adlı oyunlarını öğrencileriyle sahneledi.
Çocuk Kitapları
Arkadaşım Karabatur
Antik Kentin Yeni Sahipleri
Yayımlanan Şiir Kitapları
* Önce Ozanlar Çıktı Gurbete (Dönemeç, 1986)
* Ülkem Dört Mevsim Sonbahar (Ayrım, 1990)
* Aşkın Anayurdu (Aydınca, 2000)
* Adı Sevda Olan Kadınlar (Aydınca, 2000)
* Zaman Şaşırdı Menzilini (Afrodisyas Sanat, 2007)
Yayımlanan Romanları
*Mor Cepkenliler (Yitik Ülke Yayınevi- 2015)
*Menderesin İki Yakası (Yitik Ülke Yayınevi-2016)