Narlıdere’de dönüşüm: YA GÖÇ YA BORÇ!

Narlıdere’de 15 bin kişiyi ilgilendiren dönüşüm projesi askıya isyanla çıktı. Bin 300 imzayla rant çığlığı atan bölge halkı, ya yeni bir konut için borç yükünün altına girmek ya da yıllardır oturduğu semte veda etmek zorunda


  • Oluşturulma Tarihi : 05.11.2021 07:40
  • Güncelleme Tarihi : 05.11.2021 07:40
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Narlıdere’de dönüşüm:  YA GÖÇ YA BORÇ!

ÇAĞLA GENİŞ - ÖZEL HABER

İzmir’in Narlıdere ilçesi sınırlarında yer alan Narlı, Çatalkaya, Atatürk ve 2. İnönü mahallelerinin 43 hektarlık bölümü 2013 yılında Bakanlar Kurulu tarafından ‘riskli alan’ ilan edildi. Narlıdere Belediyesi tarafından hazırlanan ve bölgede dönüşüm çalışmalarının yapılmasını sağlayacak olan imar planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından resmen onaylanarak askıya çıktı. Yaklaşık 15 bin kişiyi doğrudan ilgilendiren projenin rant odaklı olduğunu savunan yurttaşlar, askı süreci devam ederken yaklaşık bin 300 adet itiraz dilekçesini İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne teslim etti. Plan ve projeler hazırlanırken kendilerine danışılmamasına isyan eden yurttaşlar, yeni konutlar üzerinden borçlandırmalara tepki gösterdi. Onlardan biri olan 63 yaşındaki Makbule Çakı, “Yıllarca bahçelerde çalıştım, evlere temizliğe gittim. Kendimize bir ev yaptık. Şimdi yılların emeğine gelip konmak istiyorlar. Mahallemiz kentsel dönüşüm kapsamında olduğu için yıllardır altyapı ve üstyapı hizmeti de alamıyoruz. Biz insan değil miyiz?” diye sorarken, 2. İnönü Mahallesi kentsel dönüşüm komitesinde yer alan Celalettin Göztepe ise projenin bölge halkını göçe zorlamaya yönelik olduğunu vurguladı.

RANTTAN YANA DÖNÜŞÜM

2013 yılında riskli alan ilan edilen bölgede yıllardır hiçbir planlama yapılmadığını belirten Çatalkaya Konut Yapı Kooperatifi Başkan Zeynal Kolçak, Ali Engin’in başkanlığı döneminde ise plan ve projeler hazırlanırken halka danışılmadığını dile getirerek “Tapusu olan da olmayan da borçlandırılarak hak sahibi yapılacak. Bu bölgede yaşayan vatandaşlara verilecek konutlar o insanların yaşayacağı metrajlarda olmayacak. Planlarda arsa rayiç bedelini bin 500 liradan göstermiş. Enkazı 800 liradan göstermiş. Ancak kendisinin yapıp vereceği inşaat metrekaresini 4 bin liradan göstermiş. Burada büyük bir haksızlık var. Dönüşüm halktan yana değil ranttan yana... Buradaki insanlar 1960’lı yıllardan itibaren burada yaşayan, buraya emek veren insanlar. Şimdi diyorlar ki, ailelerinizin emeklerini gelin bize yedirin! Buradaki çoğu insan imar barışından faydalanıp yapı kayıtlarını aldı ama maalesef hala tapuları alamıyorlar. Bu alanlarda mülkiyet sorunu çözülmeden kentsel dönüşüm yapılamaz” sözleriyle projeye karşı çıkma sebeplerini anlattı.

HALK İKİNCİ PLANDA KALDI

Kentsel dönüşüm projesi içine alınan İnönü Mahallesi’nde yaşayan Haydar Şavlı da, “Biz kentsel dönüşüme karşı değiliz. Rant odaklı bir proje olduğu için karşıyız. Verilen sözler tutulmadı. Birileriyle birlikte bu rantı paylaşılmaya çalışılınca, halk ikinci planda kaldı” ifadelerini kullandı.

BİZ İŞGALCİ DEĞİLİZ!

2. İnönü Mahallesi kentsel dönüşüm komitesinde yer alan Celalettin Göztepe ise projenin bölge halkını göçe zorlamaya yönelik olduğunu vurgulayarak “40 yıldır burada oturuyorum. Yeni konut alanları burayı değerli hale getirince kentsel dönüşüm gündeme geldi. Bilerek mülkiyet sorunları çözülmedi. Çıkıp dediler ki, ‘Siz işgalcisiniz!’ Biz işgalci değiliz. Zaten buradaki çoğu insanın tapusu var. Tapusuzların da tapulu olabilme şansı vardı yasal olarak ama kullandırmadılar. Burada yaşayanlar kentsel dönüşüm borçlarını ödeyebilecek pozisyonda değil. ‘Gelin sizin paranızla size yer yapalım ama bunu yaparken biz de kar edelim’ diyorlar adeta. Yerel idarecilerin böyle sosyal projelerde kar gözetmemesi lazım. Vatandaşın yeni konutlara uyum sağlayamayacağı, aidatlarını dahi ödeyemeyecekleri, borç taksitlerini zaten ödeyemeyecekleri, önemli bir kısmının da haklarını devredip gidecekleri düşünülüyor. Yani önemli bir kısmının buradan ayrılarak göç etmesine yol açabilecek bir proje bu” dedi.

BİZ İNSAN DEĞİL MİYİZ?

Yaklaşık 60 yıldır eşi Makbule Hanım ile Narlı Mahallesi’nde oturan 72 yaşındaki Rıza Çakı, “Yıllarca devlet hastanesinde memur olarak çalıştım. Bu dönüşüm projesini istemiyoruz. Ben yıllarca çalıştım, ekmeğimle aldım burayı” diye konuştu. Mahallenin 6306 sayılı kanun çerçevesine sokulmasından bu yana doğru düzgün hizmet alamadıklarını söyleyen 63 yaşındaki Makbule Çakı ise projeye şu sözlerle karşı çıktı: “Ben yıllarca bahçelerde çalıştım, evlere temizliğe gittim. Kendimize bir ev yaptık. Şimdi yılların emeğine gelip konmak istiyorlar. Ben burayı dişimle tırnağımla kazandım. Kimsenin malına gelip konmadık. Mahallemiz kentsel dönüşüm kapsamında olduğu için yıllardır altyapı ve üstyapı hizmeti alamıyoruz. Biz insan değil miyiz?”

DEĞERLENİNCE AĞIZLARININ SUYU AKTI

2. İnönü Mahallesi’nde yaşayan inşaat işçisi Hüseyin Yıldız’ın durumu ise diğerlerinden farklı... 45 yıldır oturduğu ev, projede ‘yol’ olarak görünüyor. 2 metre ötesindeki gecekondu ise ‘riskli alan’ olduğu gerekçesiyle dönüşüm kapsamında! Projedeki çelişkilere isyan eden Yıldız, “Ben doğma büyüme buralıyım. Burada yol, su, elektrik yoktu. Aşağıya indiğimizde bize ‘dağ ayıları’ diyorlardı. Ama bir iki bina yapılıp biraz değerlenince milletin ağzının suyu akmaya başladı. Bizim haklarımızı versinler başka bir şey istemiyoruz. Burada büyük bir rant var. Bizim tapumuz yok ve evimiz de kentsel dönüşüm alanının dışında kaldı. Yolda görünüyor evimiz. 2 metre ötemizdeki gecekondu riskli alanda ama bizimki değil! Burada kimsenin borç ödeyecek durumu yok” dedi.

Haber Merkezi