Muğla’nın saklı cenneti Akyaka’da gezilecek yerler

Ege’nin saklı cennetlerinden biri olan Akyaka, huzurlu atmosferi, masmavi denizi, yemyeşil doğası ve köklü tarihiyle her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çekiyor. Hem doğaseverler hem de tarih tutkunları için benzersiz rotalar sunan bu küçük kasaba, Gökova Körfezi’nin en özel noktalarından biri. Burası, bir yandan sakinlik ve dinginlik arayanlara kucak açarken, diğer yandan keşfetmekten keyif alan gezginlere de eşsiz deneyimler yaşatıyor. İster tekneyle nehir boyunca süzülen kuş seslerini dinleyin, ister antik kalıntıların arasında geçmişe yolculuk yapın, ister muhteşem manzaralara karşı gün batımını izleyin… Akyaka, her anında sizi büyüleyecek. Peki, Akyaka’da nerelere gidilir, neler yapılır? İşte Muğla Akyaka’da gezilecek eşsiz yerler…

GEÇMİŞİN İZLERİNİ TAŞIYAN SEDİR ADASI 

Efsaneye göre bu adanın altın rengi kumları, Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya olan aşkını göstermek isteyen Roma Komutanı Antonius tarafından, uzak diyarlardan özel olarak getirilmiş. Rivayete göre burası, 2 büyük âşığın gizli buluşma noktasıymış. Bu romantik hikâye nedeniyle ada, halk arasında Kleopatra Adası olarak anılıyor. Ada kumunun, nadir bulunması ve her geçen yıl biraz daha azalması sebebiyle titizlikle korunduğunu bilmelisiniz. Öyle ki buradan kum almak, kumsala havlu sermek ya da kumsaldaki duşları kullanmadan adadan ayrılmak kesinlikle yasak. Adayı ziyaret ettiğinizde ise sizi yalnızca masalsı bir kumsal değil, aynı zamanda köklü bir tarih de karşılıyor. Apollon Tapınağı’nın görkemli izleri, tapınağın yerine inşa edilmiş tarihi bir kilise, zamanın yorgunluğunu taşıyan sur kalıntıları, antik liman ve özenle korunmuş antik tiyatro, adada adım attığınız her noktada geçmişin izlerini hissetmenizi sağlıyor.

SERİN SUYU İLE AZMAK NEHRİ

Adını güçlü akışından alan Azmak Nehri, yılın her mevsiminde 7-8 dereceyi aşmayan serin sularıyla biliniyor. Etrafını saran yemyeşil doğa ve berrak mavi suyun birleşimi, burayı gören herkesi büyülüyor. Özellikle yaz aylarında, bu buz gibi sularda serinlemek bambaşka bir deneyim. Ancak unutmamak gerekir ki nehrin akışı oldukça hızlı; bu yüzden suya girerken dikkatli olmalısınız. Azmak Nehri, yalnızca yüzmek için değil, tekne turlarıyla da keşfedilmeye değer. Zaman zaman yoğun tekne trafiği olsa da, nehrin tamamını tekneyle gezmek size adeta bir doğa belgeselinin içinde yolculuk yapıyormuş hissi verecek. Kuş sesleri, su altındaki bitki örtüsü ve etraftaki manzaralar, bu turu unutulmaz kılıyor.

AÇIK HAVA MÜZESİ NİTELİĞİNDE ANTİK İDYMA KENTİ

Akyaka, yalnızca eşsiz doğal manzaralarıyla değil, yaklaşık 2 bin 600 yıllık köklü geçmişiyle de görenleri kendine hayran bırakıyor. Gökova Körfezi’nin huzurlu sularıyla Akyaka arasında yer alan Antik İdyma Kenti, adeta tarih ve doğanın kucaklaştığı bir açık hava müzesi niteliğinde. Varlıklı kişiler tarafından bir statü göstergesi olarak inşa edilen görkemli Kaya Mezarları, 2001 yılında kazılar sırasında ortaya çıkarılan gizemli bir oda mezarı ve Bizans dönemine ait olduğu düşünülen sur kalıntıları, geçmişin izlerini bugüne taşıyor. Her bir taşında farklı bir dönemin hikâyesini saklayan bu tarihi alan, Akyaka gezinizde size adeta binlerce yıl öncesinden fısıldayan bir yol arkadaşı olacak.

EŞSİZ MANZARASI İLE SAKARTEPE

Akyaka’nın yeşilin bin bir tonu ile masmavi denizini aynı karede buluşturan manzarasını en iyi izleyebileceğiniz yerlerden biri, kuşkusuz Sakartepe. Burası, adeta tüm Gökova’yı avuçlarınızın içine seren bir seyir noktası. Tepeye vardığınızda, rüzgârın hafif esintisi eşliğinde uzanan körfezi, sahil şeridini ve çevredeki ormanları tek bir bakışta görebilirsiniz. Güneşin doğuşunda altın sarısına bürünen deniz, gün batımında ise kızıl tonlarıyla bambaşka bir tabloya dönüşüyor. Gördüğünüz manzara karşısında kendinizi büyülenmiş gibi hissedecek, o anı hem hafızanıza hem de fotoğraf karelerinize kazımak isteyeceksiniz. Sakartepe, Akyaka gezinizin en unutulmaz duraklarından biri olmaya aday.

AKYAKA’YA NASIL GİDİLİR? AKYAKA- İZMİR ARASI KAÇ SAAT?

Akyaka’ya ulaşmak için hem kara hem de hava yolunu tercih edebilirsiniz. İstanbul’dan özel araçla ya da kiralık araçla yola çıkmayı düşünüyorsanız yaklaşık 8 saatlik bir yolculuk sizi bekliyor. Ankara’dan hareket ederseniz bu süre ortalama 7 buçuk saat, İzmir’den ise yalnızca 3 saat civarında. İzmir’den ulaşım oldukça kısa olsa da, İstanbul ve Ankara’dan 2 günlük kısa tatiller için kara yolu biraz uzun gelebilir. Daha hızlı bir seçenek arayanlar için ise Dalaman veya Milas-Bodrum havalimanlarına uçmak ideal. Dalaman Havalimanı’ndan Akyaka’ya araçla yaklaşık 1 saatte, Milas-Bodrum Havalimanı’ndan ise 1 buçuk saatte ulaşabilirsiniz. Dalaman’dan gelenler, Muttaş otobüsleri veya Havaş servislerini kullanabilir. Milas-Bodrum’dan yola çıkanlar ise Muttaş seferiyle Muğla merkeze geçip buradan toplu taşıma ile Akyaka’ya ulaşabilir. Toplu taşımayı tercih etmeyenler için her 2 havalimanında da araç kiralama imkânı mevcut, böylece tatilinize özgürce devam edebilirsiniz.

Kaynak : MERVE AĞRIÇ