- Sağlık
- 15.05.2025 14:14
Obezitenin tüm dünyada, her yaştan insanı etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirten Uzman Psikolog Merve Demir, çocuk yaşlarda kilo problemine dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu
Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Çocuk-Ergen Psikoterapisti Uzman Psikolog Merve Demir, Obezite, insan vücudunda sağlığı bozacak ölçüde, anormal ve aşırı miktarda yağ birikmesi yani aşırı şişmanlık olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde obezitenin sıklığı giderek artmaktadır. Tüm dünyada her 14 kişiden birisi bu sorunla karşı karşıyadır. 5-17 yaş arası her 10 çocuktan biri fazla kilolu ya da obezdir. Bu nedenle çocukluk ve ergenlik yaşlarındaki obezite günümüzde önemli bir sağlık sorunudur dedi.
YAŞAM KALİTESİ DÜŞÜYOR
Obezite sebebiyle tüm dünyada her yıl yaklaşık üç milyon kişinin yaşamını kaybettiğini ifade eden Uzman Psikolog Demir, Obezite yaşam kalitesinin düşmesi, şeker hastalığı (diyabet), kalp damar hastalıkları, kanser, hipertansiyon, kas ve iskelet sistemi hastalıkları gibi pek çok sağlık sorununa neden olmaktadır. Obez hastalarda psikolojik bozuklukların da yüksek oranlarda olduğu bilinmektedir. Toplumun şişman kişilere gösterdiği olumsuz tutumlar da bu kişiler için güçlük oluşturmaktadır. Obezite diyet ve egzersiz yapılarak ortadan kaldırılabildiği için, obez kişiler böyle adımlar atmada başarısız olduklarından toplum tarafından suçlanmaktadırlar diye konuştu.
OKUL BAŞARISINI DÜŞÜRÜYOR
Şişman kişilerde fiziksel görüntüleri sebebiyle, sosyal ortamlardan kaçınma davranışının ortaya çıkabildiğini kaydeden Demir, Bu da depresyona neden olabilir. Çocukluk ve ergenlikte fazla kiloluluk özgüven sorunlarına, okul başarısında düşmeye ve yaşıtlarla ilişkilerde sorunlara yol açabilir. Obez çocuklarda kaygı, depresyon, alta kaçırma gibi sorunlara sık rastlanır. Obezitenin oluşumunda; genetik etkiler, kişilik, sosyoekonomik faktörler, yeme alışkanlıkları ve yaşam biçimi etkilidir. Fiziksel aktivitenin az olduğu ve fazla gıda alımını teşvik eden bir çevrenin etkisi önemlidir. Hızlı ve hazır gıdaların tüketiminin artması, bilgisayar kullanımı ve televizyona ayrılan süredeki artış da kilo alımına sebep olmaktadır. Obezitenin gelişiminde, bebeklik döneminde anne ile kurulan ilişki de etkilidir. Çünkü bebeklik döneminde anne ile çocuk arasındaki ilişkide yemek tam merkezdedir. Bu ilişkideki bozulmalar da yeme sorunlarına neden olabilmektedir. Açlığın doyurulması ile rahatlama duygusu yaşayan bebek, doyma ve iyi olma, güvende olma duygusu arasında bir bağ kurmaktadır. Bebekler yalnızca aç olduklarında ağlamazlar. Bazen anneler bebekleri ağladığında onu sakinleştirmekte zorlanabilirler. Böyle bir durumda anne paniğe kapılabilir ve bebeği susturmak için karnını doyurmaya çalışabilir. Aynı şekilde, bebeğin mide bozuklukları yaşaması da memeyi reddetmesine neden olabilir. Bu annede hayal kırıklığı ve öfkeye sebep olabilir. Sonuç olarak anne ve çocuk arasındaki ilişki bozulabilir. Böyle bir durumda annenin sakin olması gerekir. Böylelikle bebeğinin sıkıntılarını geçirebilir veya memeye alışmasını sağlayabilir ifadelerini kaydetti. (İHA)