Sayfa Yükleniyor...
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30undan fazlasını etkileyen ve halk arasında basur olarak bilinen hemoroit hastaları yüzde 90ı ameliyatsız yöntemlerle tedavi ediliyor
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 30undan fazlasını etkileyen ve halk arasında basur olarak bilinen hemoroit hastaları yüzde 90ı ameliyatsız yöntemlerle tedavi ediliyor.
İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof.Dr. Yüksel Gümürdülü, hemoroidin, anal kanalın üst kısmında genişlemiş damar yumakları olduğunu ifade etti. İç ve dış olmak üzere ikiye ayrılan hemoroitlerde iç hemoroidin en belirgin bulgusunun kanama olduğunu belirten Gümürdülü, büyük abdest öncesi veya sonrası açık kırmızı renkli kanın en tipik belirti olduğunu vurguladı. Gümürdülü, akut tomboz (damar içinde oluşan kan pıhtısı) ile gelişen şiddetli ağrının da dış hemoroidin en önemli bulgusu olduğunu kaydetti.
TEK ÇARE AMELİYAT DEĞİL
Prof.Dr. Yüksel Gümürdülü, toplumda, bu hastalığın tek tedavisinin ameliyat olduğu gibi yanlış bir düşünce oluştuğunu ifade ederek, hemoroit hastalarının sadece yüzde 10luk kısmının ameliyatla tedavi edildiğine dikkat çekti. Gümürdülü, şunları kaydetti: 4üncü derece hemoroitlerde en son çare ameliyattır. Hastalarımız ve toplumumuz hemoroit hastalığının tek çaresinin ameliyat olduğu gibi yanlış bir kanı içerisinde. Hemoroidin çoğunluğu ilaçla tedavi edilirken, elastik bant ligasyonu, infrared (lazer) gibi tedavi yöntemleri ile hemoroit hastalarının yüzde 90ı ameliyatsız tedavi edilebiliyor. (İHA)
Haber Merkezi