Jinekolojik kanserlerde erken teşhisin önemi

Kadınların korkulu rüyası jinekolojik kanserlerden korunmanın ve tedaviden istenen sonucu almanın en etkili yolunun teşhiste geç kalmamak olduğunu ifade eden uzmanlar, erken teşhisin ise ancak uygun taramalarla mümkün olabildiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 20.07.2017 07:25
  • Güncelleme Tarihi : 20.07.2017 07:25
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Jinekolojik kanserlerde erken teşhisin önemi

Bu sebeple yıllık jinekolojik muayeneleri, ultrason, pap smear testi, menopoz sonrası gerektiğinde yapılacak biyopsiler, ailesel riski olanların tümör markerlarının yakın takibe alınmasının hayati önem taşıdığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr.Dr. Şükrü Okan Kaylar, “Jinekolojik kanserler dediğimiz zaman kabaca, rahim gövde kanseri, rahim boynu kanseri ve yumurtalık kanseri gibi bölümde incelenmektedir. Bunların arasında en erken teşhisi yapılabilen, rahim boynu kanseridir. Çünkü sebebi cinsel yolla bulaşan H.P.V. virüsüdür. Cinsel yolla geçtikten sonra yine de kadınların yüzde 4’ünde kansere sebep olabilir. Geri kalanı ise bağışıklık sistemiyle yok edilebilir” dedi.

KANAMADA DOKTORA BAŞVURUN

Kanser tedavisinde erken tanının çok büyük önemi olduğunu belirten Opr.Dr. Şükrü Okan Kaylar, “Jinekolojik kanserler içinde özellikle rahim ağzı ve rahim kanserinde erken tanı konulan kanserler hem cerrahi hem de medikal yöntemlerle tedavi edilebilir. Hastaların çok daha uzun ve sağlıklı yaşaması sağlanabilir. H.P.V. virüsünü aldıktan sonra bir hastanın kanser oluşumu 15 yılı bulabilir. Biz de bunları yaptığımız kontrollerde tespit edebilirsek, kanserin önüne geçebiliriz. Rahim gövde kanseri ise, menopoz esnasında görülmektedir. Genelde kanama ile kendini belli eder. Ultrasonla muayenede rahim içi kalınlığı arttığı durumlarda biyopsisini yaparak erken teşhisini koyabiliriz. Daha sonra ise ameliyatını gerçekleştirebiliriz. Menopozdaki kadınların bir kanaması olduğunda mutlaka doktora başvurmaları gerekmektedir” diye konuştu. (İHA)

 

Haber Merkezi