Kanser tedavisinde yeni yöntemler ve umut verici gelişmeler: Tedavi süreci 4-5 seneye çıktı!

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Teker, kanser tedavisindeki yenilikleri ve önemli teşhis yöntemlerini anlattı. Son evredeki hastalıkların tedavi sürelerinin 4-5 seneye çıkması umut verici.


  • Oluşturulma Tarihi : 10.07.2024 07:00
  • Güncelleme Tarihi : 10.07.2024 04:00
  • Kaynak : Arun Acumsal
Kanser tedavisinde yeni yöntemler ve umut verici gelişmeler: Tedavi süreci 4-5 seneye çıktı!

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Teker, kanser tedavisinde son dönemde yaşanan çığır açan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Onkolojinin hızla ilerleyen bir branş olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Teker, "Bugün, bir zamanlar son evrede tanı konulan hastalıkların tedavi sürelerinin 4-5 seneye çıktığını görüyoruz" dedi. Türkiye'de en sık görülen kanser türlerini ve teşhis yöntemlerini anlatan Prof. Dr. Teker, "Erken teşhisin tedavi başarısını ne kadar artırdığını biliyoruz. Her hasta için özelleştirilmiş tedavi yöntemlerinin kullanımı da artarak devam ediyor" şeklinde konuştu. Kanserle mücadelede hastaları cesaretlendiren Prof. Dr. Teker, "Mücadeleyi bırakmayın, tedavinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Her hasta için tedavi planı farklılık gösterebilir. Türkiye'nin tıpta geldiği ileri nokta sayesinde, kanser tedavi başarılarımız dünya standartlarının üzerinde" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE’DE GÖRÜLEN KANSER TÜRLERİ

Türkiye'de en çok akciğer, meme ve bağırsak kanserlerinin görüldüğünü, teşhisin kan tahlilleri, radyolojik yöntemler ve patolojik incelemelerle koyulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Teker, “Bazı insanlarda biyopsi yapılmasının kanserin yayılmasına yol açacağı inanışı var, bu inanış doğru değildir. Uygun yöntemlerle dokudan parça alınması, uygulayacağımız tedaviyi belirlemek için gereklidir. Daha sonra hastalığın evresini belirliyoruz. Biz bu hastalıkları dört evrede ele alıyoruz. Çok erken evre, erken evre, bölgesel ilerleme gösteren evre ve metastatik evre. Hastanın bulunduğu evreye göre tedavi uyguluyoruz. Bütün kanserler için geçerli kural şudur, ne kadar erken teşhis edilirse tedavide o kadar başarılı olunur” ifadelerini kullandı.

KANSERİ ARTIK DAHA İYİ TANIYORUZ

Kanseri artık daha iyi tanıdıklarının altını çizen Prof. Dr. Teker, “Eskiden bu hastalıkla ilgili bilgi düzeyimiz daha azdı. İleri evre kanserde her tümörün farklı yolları kullanarak farklı şekilde gelişim ve yayılma gösterdiğini biliyoruz. Hastalığı tanıdıkça bugün tedavi noktasında başarı oranlarımız çok arttı. Hastanın hangi tedaviye yanıt vereceğini anlamak için bugün moleküler testleri daha çok kullanıyoruz. Çünkü her hasta farklı bir tedavi metoduna karşılık verebiliyor. Bu nedenle biyoteknolojik ilerlemelerle birlikte hedef olabilecek ilacın aranması öneriliyor. Bazen her şeye dirençli gibi görünen bir hastada yaptığımız genomik profilleme sonucunda hiç beklemediğimiz tetikleyici mutasyonlar bulabiliyoruz. Hastanın tedavi programı baştan aşağı değişebiliyor. İşin heyecan verici tarafı da bu. Hastaya yeni bir yol açılmış oluyor'' ifadelerini kullandı.

KANSERLE MÜCADELEYİ BIRAKMAYIN

Kanser tanısı olan hastalara da önerilerde bulunan Prof. Dr. Teker, “Kanser artık umarsız bir hastalık değildir. Tedavide çok fazla yenilik var. Dördüncü evre kanserde de elimizde artık daha fazla silah var. İnternetten okuduğunuz veya çevreden duyduğunuz her şeye itibar etmeyin. Bu bilgilerin birçoğu artık güncelliğini yitirdi. Türkiye bugün tıpta çok ileri bir noktaya geldi. Tedavi sonuçlarımız dünya standartlarının üstünde. Mücadeleyi bırakmayan hastaların daha başarılı olduğunu görüyoruz. Lütfen hastalığınızı ve tedavinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Aynı organın alt türüne göre dahi tedaviler değişebilir. ‘Onda hiç yan etki olmadı, bende niye oldu' diye hekiminize kabahat bulmayın. Her insanın bünyesi farklıdır. Tüm meslektaşlarımız özveriyle sizin iyileşmeniz için çaba gösteriyor. Şehir şehir, hastane hastane gezerek sadece kendinizi yorarsınız. Gaziantep'te de A dan Z'ye tüm standart kanser tedavileri yapılıyor. Bir geminin tek bir kaptanı olması, her zaman için daha iyidir. Sağlıklı ve güçlü kalın” diye konuştu.

Arun Acumsal

Arun Acumsal
Yazarımız Kim ?

Arun Acumsal