Sayfa Yükleniyor...
Havaların ısınmasıyla birlikte insan ve kene teması riski ciddi ölçüde arttı. Bu temasların en ciddi sonuçlarından biri olan “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığı hakkında konunun uzmanı Dr. Mustafa Torun halka uyarı niteliğinde bilgiler aktardı.
Muhabir-Berkay Erden / Ülkemizde havaların ısınmaya başladığı Mart ayı başı ve Ekim ayı sonuna kadar olan dönemde kenelerin daha aktif olmasıyla birlikte artan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) hastalığı riski arttı. Hastalık konusunda vatandaşları bilgilendirmek ve onların korunmasını sağlamak için açıklamalarda bulunan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doktor Mustafa Torun hastalığın ülkemizin bazı bölgelerinde devamlı var olduğunu aktardı. Torun yaptığı açıklamada ‘’Olgular Sivas, Çorum, Tokat, Yozgat, Gümüşhane, Trabzon, Erzurum illerinde endemik, diğer illerde ise sporadik yani tek tük olarak görülüyor’’ bilgisini paylaştı.
Hastalığın kene ile doğrudan teması sonucunda 1 gün gibi kısa sürede aniden belirti gösterebileceğini söyleyen Uzman Dr. Torun açıklamasında; "Hastalığın “Kuluçka Süresi” kene teması sonrası 1-3 gün ortalama 3-10 gün arasında değişir. Enfekte kan veya dokularla temas sonrası kuluçka süresi ortalama 3-7 gün olup, kuluçka dönemini takiben hastalık belirtileri ortaya çıkar. Başlangıçta gribal enfeksiyon benzeri belirtiler olan; halsizlik, miyalji, baş dönmesi, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve ışığa duyarlılık görülebilir. Erken dönemde mide bulantısı, kusma ve boğaz ağrısı olabilir. Bu tabloya ishal ve yaygın karın ağrısı da eşlik edebilir. Hastada konfüzyon, ajitasyon, uyku hali ve depresyon gibi bulgular da görülebilir" şeklinde ifadelerde bulunarak hastalığın hafif belirtilerini aktardı.
Hastalığın daha ağır belirtileri ve sonuçları konusunda bilgiler aktaran Dr. Torun ifadelerinde, "Taşikardi, lenfadenopati ve ağız ve boğaz gibi iç mukozal yüzeylerde ve cilt üzerinde peteşiyal döküntüler görülebilir. Peteşi, ekimoz, melena, hematüri, epistaksis ve diş eti kanaması gibi diğer hemorajilere yani daha ciddi kanamalara neden olabilir. Genellikle hastalarda hepatit bulguları da saptanır. Hastalığın 5. gününden sonra hepatorenal yetmezlik dediğimiz karaciğer ve böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği gibi ciddi yan etkiler gelişebilir. KKKA’de ölüm sıklıkla hastalığın ikinci haftasında meydana gelmektedir. Dünyadaki olgular incelendiğinde ölüm oranı yüzde 30´dur" bilgilerine yer verdi.
Hastalığın insanlara bulaşma yolları hakkında bilgiler aktaran Uzman Dr. Torun, "Ülkemizde hastaların yüzde 70’inde kene teması öyküsü, yaklaşık yüzde 30’unda ise evcil hayvanlarla temas öyküsü mevcuttur. Az sayıda olguda hastanede yatan KKKA’li hastalardan nozokomiyal dediğimiz sağlıkla İlintili bulaş şeklinde olgular da bildirilmiştir" dedi. Kene ile temas riski yüksek olan meslek sahiplerine uyarılarda bulanan Dr. Torun, ahır ve diğer hayvan barınaklarının dezenfekte edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Doktor Mustafa Torun açıklamasında eğitimin önemine vurgu yaparak konunun basın organları ve televizyon ve diğer basım organlarında işlenmesi gerektiğini aktardı. Vatandaşlara da önerilerde bulunan Torun, "Tarlada ve kırsal alanda çizmesiz dolaşılmamalı. Asla vücutta açık yer bırakılmamalı. Açık renk kıyafetler tercih edilmeli" şeklinde tavsiyelerde bulundu. Bireylerin kendi üzerlerinde kene kontrolü yapmasının önemine vurgu yapan Uzman Doktor Mustafa Torun kene saptanması halinde en yakın sağlık kuruluşuna vakit kaybedilmeden gidilmesini tavsiye etti.
BERKAY ERDEN