- Sağlık
- 19.04.2025 10:16
Dermatoloji Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Jale Yüksek, vücudun uyarı sisteminin bir parçası olan kaşıntının bazen nedeni bilinen, bazen de nedeni belli olmayan bir etmene karşı vücut tarafından verilen yanıt olduğunu söyledi
Şiddetli kaşıntıların kişinin sosyal yaşantısını etkileyecek düzeye kadar çıkabildiğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Jale Yüksek, bu tür durumlarda kaşıntı sebebinin mutlaka tespit edilerek tedavi edilmesinin pek çok rahatsızlığın erken tedavisinde önemli olduğunu ifade etti. Dermatolog Dr. Yüksek, şöyle konuştu: Kaşıntı genellikle deride kuruma gibi basit nedenlerle gelişir ancak bazen de önemli bir hastalığın belirtisidir. Kişinin yaşının ilerlemesi, sıcak su ile sık sık duş alma alışkanlığı, duş jeli, sıvı sabun, dezenfektanlar gibi kimyasallara derinin maruziyeti sonucu derinin su tutma kapasitesi azalır ve cilt kurur. Bu durum bazen cilt döküntüsünün eşlik etmediği bir yaygın vücut kaşıntısı ile kendini gösterir. Kimi zaman ise sadece el gibi daha sınırlı deri bölgesinde izlenebilir. Bu durumlarda kimyasal maruziyetlerin kesilmesi ve vücudun ılık suyla yoğun liflenme yapmadan yıkanması, sık sık nemlendirilmesi ile kaşıntı tamamen kaybolabilmektedir.
STRES KAŞINTIYA YOL AÇIYOR
Dr. Jale Yüksek, stres sonucu da tetiklenen kaşıntılar olduğunu belirterek, Kaşıntı ile birlikte bacak, kol ense gibi elin rahatça ulaşabildiği bölgelerde kalınlaşmış kahverengi renge dönmüş deri varsa (Liken simpleks kronikus) kişinin stres sonucu tetiklenen kaşıntısı söz konusudur. Tedavinin en önemli adımı stresin iyi yönetilmesi, nemlendirici kremler, kaşıntıyı azaltıcı kremler ve antihistaminik haplardır. Hastalığın belirlenmesi, tedavi şekli ve süresi için mutlaka bir dermatoloji uzmanına muayene olunması gereklidir.
Saçlı deride görülen kaşıntılarla ilgili olarak Dr. Yüksek, bu tür kaşıntılarla birlikte yoğun kepeklenme, saç dibinde kızarıklık, sivilce benzeri döküntünün de hastalığın seyrine eşlik edebileceği uyarısında bulundu. Bu durumda yağlı egzemanın (seboreik dermatit) söz konusu olduğunu belirten Dr. Yüksek, yağlanmayı azaltan şampuanlar, steroidli saç losyonları, şiddetli durumda ise dermatiti azaltan ağızdan alınan hap tedavileri ile başarılı sonuç alınabileceğinin altını çizdi.
MEVSİMSEL DEĞİŞİKLİKLER ETKEN OLABİLİR
Dermatolog Dr. Yüksek, açıklamasını şöyle sürdürdü: Mevsimsel değişiklikler de kaşıntıya neden olur. Güneş ışığına bağlı alerjik kaşıntıda özellikle yüz, boyun kollar gibi güneş gören bölgelerde kızarık döküntü ile birlikte kaşıntı görülür. Sıcak iklimlerde yoğun klima maruziyetinin ciltte kuruma yapması da sık görülür. Bazı kişilerde ise soğuğa bağlı alerjik kaşıntılar söz konusudur, vücudun uç bölgeleri olan eller, ayaklar, parmaklar, burun ucu, kulak gibi bölgelerde karıncalanma, yanma, kızarıklık, kabarıklık ve kaşıntı izlenebilir. İklim şartlarına bağlı kaşıntıda sıcak veya soğuktan kaçınmak en önemli tedavi basamağıdır. 30 faktörün üstünde güneş koruyucu kremlerin kullanımı etkili olur.
Dermatolog Dr. Yüksek kaşıntı ile ilgili genel önerilerini de şöyle sıraladı: Vücut kaşıntısı olan kişilerin dikkat etmesi gereken adımlar; iyi bir nemlendirici edinmek ve düzenli kullanmak, kimyasal ve tahriş edici, alerjen maddeler ve kıyafetlerden uzak kalmak, ılık su ile banyo yapmak, doğal beslenmeye özen göstermek, katkı maddesi içeren besinlerden uzak kalmak. Dirençli ve uzun süreli kaşıntı varsa dermatoloji uzman doktoruna başvurmak gerekir. (İHA/ANKARA)