Sayfa Yükleniyor...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin 93. yıl dönümü için düzenlenen resepsiyonda başkanlık sistemiyle ilgili olarak konuştu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhuriyet'in 93. yıl dönümü resepsiyonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin "Sayın Bahçeli, ilk kez tebrik kabulüne geldi, bugün de resepsiyondaydı. Başkanlık sistemi açısından o tartışmayı yeniden başlatmıştı. Bahçeli'nin yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? şeklindeki sorusuna Erdoğan, "Ben tabii Sayın Bahçeli'nin yani 15 Temmuz'dan bu yana, öncesinde, tutumları sebebiyle özellikle dayanışma içerisindeki bir siyaset anlayışının, bir devlet adamlığı yaklaşımının kendisinde temerküz ettiğini özellikle görüyorum. Bundan dolayı da gerek şahsım gerekse milletim adına kendisine çok teşekkür ediyorum çünkü hakaretlerle bir yere varmamız kesinlikle mümkün değil. Ülkemin de beklediği, ister demokratik parlamenter sistem olsun, isterse başkanlık sistemi olsun yani bunun adı başkanlık olabilir, cumhurbaşkanlığı olabilir, fark etmez. Ne olursa olsun, burada bizim dayanışmamız şart. Yani eninde sonunda olması gereken nedir? Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmasıdır. Olması gereken nedir? Milletimin buradaki huzurunun, refahının çok daha iyi bir konuma ulaşmasıdır şeklinde cevap verdi.
BENİM NEREDE OLDUĞUMUN FARKINDA DEĞİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana muhalefet, sistem tartışması değil, daha çok şahsınızla ilgili tartışma üzerinden yürütmeye çalışıyor. Buna bir diyeceğiniz var mı?" sorusuna şöyle yanıt verdi: Ona benim diyeceğim aslında sadece bir şey var, ona çok üzüldüm. Bunu hiç söylemek istemezdim, şu anda siz söylediniz diye söylüyorum. Mesela son yapılan açıklama beni ciddi manada rencide etmiştir. Yani Beyefendi tatilde. Meclis bombalanıyor, biz Meclis'teyiz filan gibi. Herhalde bu şahıs benim nerede olduğumun farkında değil. Yani helikopterlerin üzerimde uçtuğu yerden, hangi şartlarda benim İstanbul'a hareket ettiğimin farkında değil. Ben zaten 4 günlük bir tatil için oradaydım. Bu olay patlak verince çıkıp, ben bakın başka yere kaçanlar gibi kaçmadım çünkü ben şuna inanarak yetişmiş birisiyim, eğer lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına saklanır. Onun için ben milletimin yanında ve önünde olmak durumundaydım. Eşim, damadım, kızım, torunlarım, biz hemen birlikte önce orada bir basın açıklaması yaptık. Ondan sonra da biliyorsunuz, Facetime üzerinden orada dört açıklamayı arka arkaya yaptık ve milletimi meydanlara özellikle davet ettim ve ölümüne burada olacağız dedim. Çıkarak, atladım, İstanbul'a geldim."
SORMAK LAZIM, ACABA SİZ NEREDEYDİNİZ YA O SAATLERDE
15 Temmuz gecesi yaşadıklarını da anlatan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Krizi bizzat oradan yürüttüm ve krizi yürütmekle de kalmadık, orada önce Birinci Ordu Komutanı'nı biliyorsunuz, Genelkurmaya vekaleten atadıktan sonra ona orada bir basın açıklaması yaptırttık. Arkasından ben bir basın açıklaması yaptım. Bir de oradaki vatandaşlarımın arasındaki apronda 10 bine yakın insan vardı. 20 bine yakın insan terminal binasındaydı. Ertesi gün durum sakinleşene kadar biz orada durduk, oradan bir yere gitmedik. Bu tür bir Cumhurbaşkanı'na, 'Beyefendi tatilde' nasıl diyebilirsin, nasıl bu yakıştırmayı yaparsın? Sormak lazım, acaba siz neredeydiniz ya o saatlerde? O 'Beyefendi' dediğin İstanbul Yeşilköy Atatürk Havalimanı'ndaydı. Bütün bu olayları milletiyle beraber bu krizi, orada bizzat yaşadı, takip etti. Oradan yönetti ama sen neredeydin? Onu sormak lazım. Adresi ver, neredeydin? Benim bulunduğum yer belli. Bütün medya, herkes bu tespiti yaptı. Bulunduğum yer Yeşilköy Atatürk Havalimanı. Oradan da telefonlarla, basın açıklamalarıyla süreci biz yürüttük, yönettik. Sen neredeydin? Demek ki akıl hocaları yanlış bilgilendirme yapıyor ve ana muhalefetin başındaki zat, kendisine verilen bu bilgilerle zannediyor, ben buradan prim yaparım."
ÇOK ÖNCELERE DAYANIYOR
FETÖ yapılanmasına da değinen Erdoğan, "Bu, çok öncelere dayanıyor. Bu, olay 2010 sürecine dayanan bir şey. O süreç içerisinde halen bu işe inanmayan yani bu dershanelerin kapatılması sürecine inanmayan arkadaşlarımız vardı. Ben tabii ısrarla ta başından itibaren 'ya dershane ya okul' tezini savunmuş birisiyim. Yani okul varsa dershane niye var, dershane varsa okul niye var? Ben bu tezi savundum. Sonunda bir şey getirdim o zaman, dedim ki: 'Biz devlet olarak cumartesi, pazar günleri takviye kursları açalım, ücretsiz olarak bu takviye kurslarını verelim. Böylece fakir fukara, garip gureba buradaki rekabette geri kalmasın, geri düşmesin çünkü imkanı olanlar çocuklarını bu kurslara gönderiyor ama imkanı olmayanlar çocuklarını bu kurslara gönderemiyor. Bu, adaletsiz bir şey. Bunu öncelikle düzeltmemiz lazım.' Biliyorsunuz, ondan sonra da hafta sonlarında bu kursları başlattık ki bunlar şu anda da devam ediyor. O süreç içerisinde bizim bu tezlerimize inanmayan arkadaşlarımız oldu. Biliyorsunuz, bu sürecin istihbarat müsteşarımızla başlayan bir başlangıcı var. Oradan itibaren var. Ondan sonra 17-25, ondan sonra da işte malum bu süreç fakat bütün mesele tabii bu kararlı duruşumuzun devam etmesi lazım. Şu anda tabii bu görevden alınmalar filan, falan bitmiş değil. Yani bu temizliğin daha da devam etmesi lazım. Bize 'İşte bu çok oldu, bilmem.' diyenler, hepsi Doğu Almanya-Batı Almanya birleşimini şöyle bir incelerlerse orada ne, nasıl olmuş, ne kadar kişi görevden alınmış veya onlar hizmet alanından çekilmişler, bunu çok daha iyi anlarlar dedi.
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli iletişim uygulaması ByLock kullananların masum olabileceği yönünde bazı medya organlarındaki haberlerin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Masum olanı, olmayanı tayin edecek mevkide biz değiliz. Bu konuda bu işi yürüten yargıdır. Dolayısıyla 'Ben ByLock'ta yokum veyahut da ben bu örgütten değilim.' diyorsa itirazını yapacağı merci neresidir? Yargıdır. Yargıya müracaatını yapar, yargı gerekli olan değerlendirmelerini yapar. Yargı, değerlendirmelerini yaptıktan sonra da serbest kalması gerekiyorsa serbest bırakır ama yok 'Bu yapılan itiraz yerinde değildir diyorsa... Çünkü şu anda görevine iade edilenler de var" diye konuştu. (DHA/ANKARA)
Haber Merkezi