Altıntaş’tan tarımsal eleştiri: Gıda, enerji kadar stratejiktir

Tarım sektöründe yaşanan olumsuzluklar hakkında açıklamalarda bulunan Haydar Altıntaş, çiftçinin eline geçen paranın TMO’nun açıkladığı ücretten daha düşük olduğunu söyledi.

  • Oluşturulma Tarihi : 03.06.2025 14:28
  • Güncelleme Tarihi : 03.06.2025 14:28
  • Kaynak : BERKAY ERDEN
Altıntaş’tan tarımsal eleştiri: Gıda, enerji kadar stratejiktir haberinin görseli

Demokrat Parti Genel başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, yaptığı açıklama ile tarım sektöründeki sıkıntıları gündeme getirdi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan fiyatların çiftçinin maaliyetini karşılamadığını ifade eden Altıntaş, çeşitli gerekçelerle çiftçiye açıklanan da bile daha az ödeme yapıldığını dile getirdi. Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) üye olmayan üreticilerin ise özel sektörün insafına kaldığını söyleyen Altıntaş, bu durumun kırsaldaki yoksulluğu derinleştirdiğini belirtti. Açıklamasında çiftçinin alın terinin karşılığını alması gerektiğini dile getiren Altıntaş, gıdanın enerji kadar stratejik olduğunu vurguladı. 

FİYATLAR MALİYETİ KARŞILAMIYOR

TMO tarafından belirlenen arpa ve buğday ücretlerinin üretim maaliyetlerini karşılamadığını dile getiren Altıntaş, bu fiyatların çiftçiye umut vermediğini söyledi. Çiftçinin eline geçen paranın da TMO’nun açıkladığından daha düşük olduğunu ifade eden Altıntaş, “Çiftçiye Sahip Çıkmak, Geleceğe Sahip Çıkmaktır! Winston Churchill, 1936 yılında Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada, ‘Bir damla petrol, bir damla kandan daha değerlidir’ demişti. Bu söz, emperyal çağın ekonomi-politik önceliklerini çarpıcı şekilde özetliyordu. Ancak 21’inci yüzyılda, iklim krizinin gölgesinde, artan gıda güvensizliği ve kuraklık tehditleri altında, artık o söz yeniden yazılmalıdır: Bir damla su, bir damla süt, bir başak buğday bir damla petrolden daha değerlidir. Bugün TMO’nun açıkladığı buğdayın tonu için 13 bin 500 Türk Lirası (TL), arpa için 11 bin TL olan alım fiyatları, ne üretim maliyetlerini gerçek anlamda karşılamakta ne de çiftçiye geleceğe dair umut vermektedir. Üstelik TMO alım sürecinde, kalite sınıflandırmaları, rutubet oranı ve analiz farkları gibi gerekçelerle, çiftçinin eline geçen reel fiyatların açıklanan taban fiyatın dahi altında kaldığı daha önceki yıllardan bilinen acı bir gerçektir. Dolayısıyla bugün duyurulan fiyatlar, sahada karşılığı olmayan bir tablo çizmektedir” dedi.

ÜRETİCİ EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALAMIYOR

İzlenen tarım politikasının ithalatçıya yaradığına dikkat çeken Altıntaş, yerli üreticinin ürünlerinin ellerinde kaldığını söyledi. Emeğinin karşılığını almayan üreticinin üretimden uzaklaştığını ve bu durumun kırsaldaki yoksulluğu arttırdığına da dikkat çeken Altıntaş, açıklamalarını şu şekilde bitirdi: “Diğer yandan, ÇKS’ye kayıtlı olmayan üreticiler TMO’ya ürün satamadığı için tamamen özel sektörün insafına bırakılmaktadır. Bu da üreticiler arasında büyük bir eşitsizlik doğurmakta, kayıt dışı üretimi artırmakta, köylüyü yalnızlaştırmaktadır. Ve her yıl tekrar eden bir başka problem: İthalat politikaları. Buğdayda hala devam eden ithalat, içerideki ürünün değerini düşürmekte, fiyatları baskılamakta ve çiftçinin ürününü elinde kalmasına neden olmaktadır. Bu politikanın kazananı çiftçi değil, ithalat lobileridir. Bir Ton Buğday, Bir Damla Umut Etmiyor! Bugün dünya piyasalarında ham petrolün varili yaklaşık 70 dolar civarındayken, bir ton buğdayın karşılığı 400-450 dolar seviyesindedir. Türkiye'de üretici, aylar süren emeğinin karşılığını hâlâ hak ettiği gibi alamamakta, yalnızca mazot ve gübre gibi maliyetlerini çıkartabilmektedir. Bu durum, sadece kırsaldaki yoksulluğu derinleştirmekle kalmaz, aynı zamanda üretimden çekilmenin ve tarımsal çöküşün de temel nedenidir. Alım fiyatlarının amacı, sadece çiftçiye ‘zarar ettirmemek’ olmamalıdır! Esas amaç, çiftçiye sürdürülebilir üretim için cesaret vermek, kırsalda yaşamı teşvik etmek ve gıda egemenliğini güvence altına almaktır. Ancak bugün açıklanan fiyatlar bu hedeflerin hiçbirine hizmet etmemektedir. Tarım stratejik bir sektördür. Bu nedenle sadece piyasa dengeleriyle değil, toplumsal gelecek, kırsal yaşam ve ulusal güvenlik göz önünde bulundurularak yönetilmelidir. Gıda, artık enerji kadar stratejiktir. Çiftçinin alın teri karşılık bulmadan, güçlü bir ülke inşa edilemez. Bu topraklar bizimse, bu toprağın çiftçisi de bizimdir.”

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script