“BU İKTİDAR MANEVİ DEĞERLERİ ÇÜRÜTTܔ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da gündeminde  Özgecan Aslan'ın öldürülmesi vardı. Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu  “Nefes alamayan bir Türkiye gerçeği ile karşı karşıyayız. Yoğun bir baskının hissedildiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Ama hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Bu ülkenin CHP'si var” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 18.02.2015 07:58
  • Güncelleme Tarihi : 18.02.2015 07:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“BU İKTİDAR MANEVİ DEĞERLERİ ÇÜRÜTTܔ

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

Kemal Kılıçdaroğlu Partisinin Meclis grup toplantısı konuşmasına  Özgecan ve öldürülen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşundan sonra başladı. Kadının annelik görevinin ne olduğunu çok iyi bildiğini anlatan CHP lideri, “O kadınların  çocuğu olarak çok iyi biliyoruz. Çocuk hasta ise anne de hastadır. Yemez yedirir,  içmez içirir, geleceğin umudu olarak görür çocuğunu. Hasta olsa sabahlara kadar başında durur. Onun için cennet anaların ayağı altındadır deniliyor. Özgecan’ın annesinin ne umutları vardı. Bir katil o umutları yok etti” diye konuştu.

CHP lideri Özgecan'ın neden ve niçin öldürüldüğünü araştırmak yerine katile nasıl ceza verilsin tartışmasının başlatıldığını kaydederek “Beni üzen şu ölümü unuttuk nasıl ceza vereceğiz: Onu tartışıyoruz. Asıl tartışmamız gereken bu olayları nasıl engelleriz. Tutturmuşlar idam olsun. Bu bir kişinin olayı değil. Yarı açık cezaevine döndü Türkiye. Kadına gerekli önemi verdik mi destek verdik mi acılarına sevinçlerine ortak oldu mu?” diye sordu.

Konuşmasında AK Partililerin kadınlara yönelik olarak daha önce dile getirdiği konuşmaları anımsatan Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Oturup düşündü ve karar verdi. Kadın kaç çocuk yapacak, sokağa hamile  kadın çıkmasın, kadın sokağa hamile kadın çıkmasın. Ona da karar verecekler. Siz toplumun zihnine bunları işlerseniz bu tür olayları engelleyemezsiniz. Sana kadının nasıl doğum yapacağından kaç çocuk yapacağından, giyineceğinden. Sana ne? Özgecan toplumun vicdanı oldu... Allah kimseye evlat acısı vermesin. Acıların en büyüğüdür. Bunu yaşayan biri olarak söylüyorum. Özgecan’ın ateşi bütün Türkiye’ye düştü. Bütün kadınlara sesleniyorum. Bu iktidar size nefes aldırmamaya ant içmiş bir iktidardır. Her şeye müdahale ediyorlar” dedi.

AK Parti iktidarı döneminde 5 bin 406 kadının  öldürüldüğünü 2002 - 2012 arasında kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığını anımsatan CHP lideri şöyle devam etti:

Kadından sorumlu bakan diyor ki kadına şiddet abartılıyor. Artış rakamı ortada. Dünya ekonomik formu kadınlarla ilgili bir araştırma yayınladı. Türkiye son on yılda 20 basamak geri itildiler. Ekonomik aktiviteye katılım açısından 132. sıradayız. İşgücüne katılım sıralamasında 128. sıradayız. Küçümsediğimiz Afrika ülkeleri çok önümüzde. Bir süre sonra kadınların evlerinden çıkmasını yasaklarlar. Türkiye’yi kadınları o noktaya getirecekler. Kendileri söylüyor zaten. 2007’den bu yana 183 kişi hayatını polis kurşunuyla kaybetti. Çünkü 2007’den sonra polise silah kullanma yetkisi verildi. Polis aileleri de rahatsız bu uygulamadan. Polisin varlık nedeni insan güvenliğini sağlamaktır.

“MANEVİ DEĞERLERİ ÇÜRÜTTÜLER”

Ecevit geldi  yüzde 135'lerde olan gecelik faizleri düşürdü. Pek çok kurul oluşturuldu. Ehil insanların görev yapması sağlandı. Merkez  Bankası’na bağımsızlık verdi. Demokrasinin farklı anlatımları vardır. Birisi de çıkar seçimden seçime sandığa gidip oy kullanma olarak algılar. Demokrasi merkez bankasına da müdahale etmez. Sıcak siyaset bunu yaparsa enflasyon artar. Ecevit bunları yaptı bedelini ödedi ve siyasetten çekildi. Bunlar geldi. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasakla mücadele edeceğiz dediler. Manevi değerleri güçlendireceğiz dediler. Yoksul sayısı 29 milyonu aştı. Neden yoksulluk 12 yılda bitmedi. Çünkü yoksulluğu bitirmek için değil idare etmek için iktidar oldular. 29 milyona söz veriyorum 77 milyon karşısında. Yoksulluğu 4 yıl içinde tarihe gömeceğim. İnsanın insana kulluğunu engelleyeceğim. Kimse gidip birilerine el avuç açmayacak. Sosyal Devlet neyi gerektiriyorsa onu yapacağım. Yeni yasaklar geliyor. Adaletten kaçanlar partisi oldu. Ayakkabı kutusu partisi oldu. TUİK verilerine göre 4 vatandaştan biri depresyonda. 2009’da 17 milyon kutu antideprasan ilaç kullanılmış. Bugün ise bu rakam 37 milyona çıkmış. Onu baskılamaya çalışıyorlar. Gelen tasarının amacı bu.  5 buçuk milyon insan işsiz.

Yurt dışından insan getirip Türkiye’de çalıştıracaklar. Yeni bir yasa getiriyorlar. Allah bilir ya onlardan da komisyon alır bunlar. Toplumda derin bir çürüme var. Boşanma sayısı doğum sayısını geçti. Evde huzur varsa tencere kaynıyorsa  neden boşansın insanlar. Manevi değil ceplerini güçlendirdiler. Boşanmanın sebebi şu:

1- Ekonomik kriz.

2- Şiddet

3- Geçimsizlik.

“BENİM İÇİN YANDAŞ YOK VATANDAŞ VAR”

Benim için yandaş yok vatandaş var. Ailelerin geliri yüzde 170 borçlar yüzde 2 bin 676 oranında artmış. Bu milletin sabrına hayranım. AKP’ye oy verirsen yarın seni evinden de edecek.36,5 katrilyon lira faiz ödendi aileler.İşsizlik arttı. CHP iktidarında işsiz bırakmayacağım.  Hırsızlık artışı, yüzde 288, Gasp yağma artışı, yüzde 329. Sahtecilik artışı,  yüzde 307, zimmet artışı yüzde 540, Rüşvet artışı yüzde 684. oranında oldu.Son 5 yılda sentetik uyuşturucu kullanan 38 bin kişi çıkmış 254 bine çıkmış. Bunlar bizim çocuklarımız. Sormayacak mıyız bu ülkenin başbakanı ne yapıyor diye? Ülke iyi yönetilmiyor. AKP’nin bütün politikaları çöktü.

Ekonomi politikası çöktü. 5 buçuk milyon insan işsiz ise ekonomi politikası yok demektir. Sağlık politikası: Emekli kardeşim ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye alacaksın.  Hastaneye gidiyorsun para, eczaneye gidiyorsun para. Maaş alıyorsun maaşından kesiyorlar. Sağlıkta devrim yaptık dediler. Devrimi ceplerine yaptılar. Tarım politikası: Bir çiftçi gösterin hayatından memnun olsun. Taksi şoförlerine sesleniyorum. Petrol 115 dolardan 55 dolara düştü. Senin benzin fiyatın düştü mü? Düşürmezler çünkü bunlar Sarraf’ın önüne yatanlardır. Senin önüne yatan değil. Dış politika: Hani sıfır sorun  dış politika uygulanacaktı. Şimdi bütün komşular bize düşman. Öyle bir hale geldik ki, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve  Dışişleri Bakanı ile alay ediliyor. Benim Başbakanlığım döneminde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda 40 yaş üstünde kimse çalışmayacak. Aile ve Sosyal işler Bakanlığı’nda çalışanların yüzde 70’i kadın olacak.

 

 

Haber Merkezi