Çelik: Parti kapatmalara karşıyız

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla ilgili “Milletvekilleri tutuklanmıyor. Teröre destek veren, terör propagandası yapan, ifadeye çağrıldığı halde gitmeyenler hakkında işlem yapılıyor. Biz parti kapatmalara karşıyız" dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 08.11.2016 09:20
  • Güncelleme Tarihi : 08.11.2016 09:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çelik: Parti kapatmalara karşıyız

AB Bakanı Ömer Çelik, AB ülkelerinin büyükelçileriyle Ankara'da çalışma kahvaltısında bir araya geldi.

DOĞRU YAKLAŞIMLAR DEĞİL

AB büyükelçileriyle gerçekleştirdiği toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Çelik, "AB büyükelçilerinin böyle olağanüstü toplantıya davet edilmesi gibi hususların doğru yaklaşımlar olmadığını ifade ettim. Eğer olağanüstü toplantıya davet edilecekse bu Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı terör saldırıları sonrası yapılmalıdır. Türkiye ile dayanışma içinde olunmalıdır" ifadelerini kullandı.

KANUNLAR ÇERÇEVESİNDE HAREKET ETTİĞİ SÜRECE DOKUNULMAMALI

HDP eş genel başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasını değerlendiren Çelik, "Türkiye'de dokunulmazlık belli milletvekillerine özel olarak kaldırılmadı. Meclis'in mutabakatıyla ortaya çıktı. Milletvekilinin işi meşru bir alan içerisinde toplumsal talepleri, siyasi temsile çevirmektir. Biz Mecliste çoğulculuğun olmasına kıymet veriyoruz. Halkın oy verdiği herkese saygı duymak zorundayız. Ama bir milletvekili seçildikten sonra eğer terör örgütünü himaye eden, terör propagandası yapan, terör faaliyetlerine katılan bir tutum içerisine giriyorsa şu eleştiriyi kabul etmeyiz. 'Seçilmişlere dokunulamaz'. Seçilmişlere kanunlar çerçevesinde hareket ettiği sürece tabi ki dokunulmamalıdır. Ama bunun yerine bir seçilmiş, halkın toplumsal taleplerini siyasi temsile çevirmek yerine terör örgütünün temsilcisi gibi davranmaya çalışıyorsa bu durumda oy aldığı kesime karşı sorumluluğu yerine getirmiyor, sabote ediyor demektir" diye konuştu.

İfadeye çağrıldığı halde gitmeyenler hakkında işlem yapıldığını belirten Çelik, "Milletvekilleri tutuklanmıyor. Teröre destek veren, terör propagandası yapan, ifadeye çağrıldığı halde gitmeyenler hakkında işlem yapılıyor. Eğer burada partiye dönük hasmane bir tavır söz konusu olsaydı, o zaman biz parti kapatmalara karşı bir parti olmazdık. Biz her zaman söyledik. Biz parti kapatmalara karşıyız, dedik. Partiler yaşamalıdır ama kimse terör faaliyetlerinin arkasına saklanmamalıdır" dedi.

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE AYKIDIRI

Türkiye ve AB ilişkileri açısından çok kırılgan bir dönemde olunduğunu vurgulayan AB Bakanı Çelik, Brüksel Mahkemesi'nin PKK kararına tepki gösterdi. Çelik, şöyle konuştu: "AB artık PKK konusundaki çeşitli kurumların çifte standartlarına bir düzen getirmelidir. Belçika'daki bir mahkemenin PKK'yı terör örgütü olarak tanımama kararı, doğrudan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne saldırıdır. PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmeyen bir mahkeme kararı, meşru devletlerle bir terör örgütünü eşit saymaktadır. Bu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, BM şartına ve hepimizin altında imzası olan bütün uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Bu asla kabul edilemez. Böyle bir çifte standart olmaz. DAEŞ söz konusu olduğu zaman bütün dünyayı ayağa kaldıracaksınız ama PKK söz konusu olduğunda sempati moduna geçeceksiniz. Bu asla kabul edilemez"

HİÇ KİMSENİN MECLİS’İ TERK ETMEMESİ LAZIM

HDP'nin TBMM'deki yasama faaliyetlerine katılmama kararını eleştiren Çelik, siyasi çözümün Meclis olduğunun altını çizerek, "Eğer birisi Meclisi terk ediyorsa halktan aldığı oya terör örgütü adına ihanet ediyor demektir. Hiç kimsenin Meclisi terk etmemesi lazım. Herkesin Mecliste faaliyetini sürdürmesi lazım. Doğru adres TBMM'dir. Halkı ayaklanmaya çağırmak, hendekleri bir kazanım olarak görmek hiçbir şekilde meşru kabul edilebilecek hususlar değildir" ifadelerini kullandı.

IRAK’TA IRAKÇIYIZ, SURİYE’DE SURİYECİYİZ

Rakka operasyonuyla ilgili Türkiye'ye bir bilgilendirme yapılıp yapılmadığı sorulan Ömer Çelik, "Suriye'de olduğu gibi Rakka meselesinde diğer meselelerde görülen şudur. Oralarda herkesin bir hesabı var. Herkes bir şekilde belli bir bölgeyi tutup, diğerlerini dışarıda bırakarak, orada kendi fiili otoritesini kurmak istiyor. Bu şekilde planı olmayan tek ülke Türkiye'dir. Biz Irak'ta Irakçıyız, Suriye'de Suriyeciyiz" dedi. (DHA/ANKARA)

Haber Merkezi