CHP Genel Başkan Yardımcısı Nazlıaka: Bu ülke, çocukların hak ettikleri yaşamı onlara sunamıyor

Nazlıaka, Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel merkezinde gerçekleştirilen basın toplantısında, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladı.
Egemenliğin kayıtsız şartsız millete verildiği bu günde, içinde bulundukları dönemde "egemenlik kayıtsız şartsız millettedir" diyemediklerini ifade eden Nazlıaka, halkın oylarıyla seçilen belediye başkanlarının tutsak edilmeye çalışıldığını iletti.
Bu özel günü dünyadaki tüm çocuklara armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla, özlemle ve minnetle andığını belirten Nazlıaka, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"23 Nisan yalnızca tarihsel değil, aynı zamanda vicdani olarak da bize bir sorumluluk yüklüyor. 23 Nisan bize, bir ülkenin çocuklarına bayram hediye etmesi, geleceğine sahip çıkma kararlılığını da gösteriyor. Ne var ki bugün Atatürk'ün çocuklara emanet ettiği bu ülke, çocukların hak ettikleri nitelikteki yaşamı onlara sunamıyor. Bu bir kader değil, kötü yönetimin, liyakatsiz kadroların, beceriksizliğin, adaletsiz politikaların ve yıllardır sürdürülegelen tercihlerin sonucudur."
CHP'li Nazlıaka, Türkiye'de her 4 çocuktan birinin yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalıştığını ifade ederek, hala erken yaşta ve zorla evliliklerin devam ettiğini aktardı.

ÇOCUKLAR HAYATI AĞIR İŞ YÜKÜYLE TANIYOR

Nazlıaka, yaklaşık 1,5 milyon çocuğun eğitime erişemediğini söylerken şu açıklamalarda bulundu:
"33 binden fazla çocuk işçi ve hayatı oyunla değil ağır iş yüküyle tanıyor. Bir de erken yaşta ve zorla evlendirilen çocuklar erken yaşta yani çocuk yaşta anne oluyor. 2024 yılında TÜİK verilerine göre 11 binin üzerinde çocuk anne oldu. Çocuk istismarı vakaları ise son 20 yılda 4,5 kat arttı. Bu, oyun oynaması gereken çocuklara evlilik cüzdanı verildiği günlerin dramıdır. Bu, bebek kelimesini oyuncak bebeğine değil kucağındaki gerçek bebeğe söyleyen o küçücük kız çocuklarının sessiz çığlığıdır. Ben, hem aile ve sosyal hizmetlerden sorumlu gölge bakan olarak yani bir kadın siyasetçi olarak, hem bir insan hakları savunucusu olarak, hem de bir anne olarak şunları söylüyorum. Bu ülkenin çocuklarının şiddete değil şefkate, eşitsizliğe değil fırsata, ihmale değil ilgiye ihtiyacı var."