Sayfa Yükleniyor...
CHP Urla Belediye Başkan Aday Adayı Seyfettin Şen, Urla’daki 2024 aday adayları için, “Urla’nın yolunu bilmeyenler de var” dedi
CHP Urla Belediye Başkan Aday Adayı Seyfettin Şen, İLKSESTV’de yayınlanan Siyaset Kulisi programında Gazeteci Erdal Erek’in sorularını yanıtladı.
Aday adayı olma kararından Urla’nın en büyük sorunlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Şen, Urla’da ‘şeffaf yönetim’ eleştirisinde bulundu. Urla’nın kayyım yönetimine geçmesini de değerlendiren Şen, CHP üst yönetimine ‘ithal aday’ çıkışı yaptı.
BELEDİYECİLİĞİ USTALARDAN ÖĞRENDİM
Aday adayı kararındaki en önemli etkenlerden birinin Urla’daki mevcut ‘kapalı’ yönetim olduğunu belirten Şen, “Urla’yı kayyım yönetiyor, meclis çalışmıyor. Bir boşluk var ki bu adaylardan da belli. 47 aday arkadaşımız var. Ben CHP’nin Seyfo’suyum. Belediyeciliği büyük ustalardan öğrendim. Bülent Baratalı ve Abdül Batur ile birlikte çalıştım. Onlarla çalışmak ayrı. Seni belediyenin özel kalemine de, bürokratlarla toplantılara da, sosyal hizmetlere de soktular bu, bana avantaj getirdi. Aday adaylık nasıl düştü aklıma… Bu kayyım konusunda çok sıkıntılıydım. Bir şeyi görüyorsun müdahale edemiyorsun, bir şey yapılıyor halka sorulmuyor. Bir siyasi duruş yok. Baktım ki Urla sıkılıyor. Sıkıyorlar Urla’yı. Geliyorlar, gidiyorlar, rant var… Urla’da demokrasi işlemiyor, belediyeyi kendi belediyeleri gibi hissetmiyorlar” dedi.
ÖN SEÇİM ŞART
Urla’nın CHP yönetimindeyken kayyım yönetimine geçmesini değerlendiren Şen, ‘ithal aday’ çıkışı yaparken önseçim vurgusu da yaparak, şunları söyledi: “Urla içeride ve dışarıda çok çekti. Urla’yı yönetmede Urlalılara bırakmadılar. Demokrasi ve örgüt süzgeçlerini çalıştırmadılar. Dışarıdan müdahalelerde bulundular. Urla el değmemiş, zenginlikleri olan bir yer, ‘Aday gönderelim’ dediler. Maalesef ki aday gösterilen kişiler de hesap vermedi. Demek ki önseçim şart. 3 bin 400 üyemiz var orada. Urla’da kimseye sorulmadan bir şey yapılmış. Ayrıca, Urla’da başka villası olanlar da demokrasiyi kısıtlayıp kaymakama ‘Belediye başkanı olacaksın, meclisi çalıştırmayacaksın’ diyerek Urla’ya demokrasi kilidi vurmuşlar” diye konuştu.
URLA’DA 47 ADAY VAR
Toplamda 47 aday adayının bulunduğu Urla’da kendini avantaj-dezavantaj değerlendirmesi yaparak, “Urla’da 47 aday adayı var. Ben en az 46’sı kadar şanslı ve şanssız görüyorum kendimi. Ben parti yetkilileriyle görüşmeye gittiğimde ‘bana Urla ile, belediye ile ilgili soru sorun’ dedim. Beni bir sınava sokun dedim. Madem önseçim yapmayacaksınız… Bir heyet 47 kişiyi oturtsun, ‘Bu belediyeyi nasıl yöneteceksin, vizyonun, misyonun ne’ diye sorsunlar. 47 kişinin arasında Urla’yı çok iyi bilenler de var yolunu bile bilmeyenler de. Belki her yerine gitmişsinizdir Urla’nın. Ama sadece geçip gitmişsinizdir Ama orasının derdi ne bilmezsiniz” ifadelerini kullandı.
ÇÖZÜMSÜZ SORUN YOK
Kayyım yönetimindeki Urla’nın birincil sorunlarına da değinen Şen, her sorunun çözümü olduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“Urla’nın katılımcılık yolu kesildiği için… Katılımcılık ve şeffaflık konusunda çok hassastır Urla. Ne yaparsanız yapın. Urla’da yapılan şeylerin uygulanabilirliği var ama sürdürülebilirliği yok. Katılımcılık, şeffaflık, tarıma ve insana öncelik verilmeli. Öncelikle Urla’nın tarihten gelen dokusunu korumak gerekiyor. Bir yanda Çeşme-Alaçatı bir yandan da İzmir sıkıştırıyor. Urla’da halka sormadan bir şey yapmamalısınız. ‘Ben yaptım, oldu’ diyemezsiniz. Urla’da hala arıtması olmayan yerler var. Ayrıca katı atık arıtma tesisi şart. Trafik ve park yeri sorunu var. Hele ki yaz aylarında… Urla’nın her bölgesinin kendine ait dert ve tasası var. Bir şey yaptığınızda onlara sormalısınız. 37 muhtar var. Hepsini bir araya toplarsanız dertlerine derman olunamaz ki. O yüzden köyleri ve merkezi ayırmak lazım. Ben sorunları not aldım ve hepsinin çözümü var. Urla’nın çözümsüz bir sorunu yok.”
ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMAK İSTEYEN İNSANLAR VAR
Şen, ilçede şu anda mevcuttaki ‘kapalı yönetimin’ getirisi olan ‘nasıl bir belediyeyi devralacağının bilinmemesi’ konusunun endişe yaratıp yaratmadığı konusunda da ‘katılımcı yönetim’ yolunu öne sürerek, “Belediyecilik bir tercih meselesi. Eğer bir belediye başkanıysanız dünya görüşünüze ya da partinizin vizyonuna göre tercih meselesi. Bu tercihi bürokrasiden yana da kullanabilirsiniz vatandaş bakışıyla da kullanabilirsiniz ya da kısır bir şekilde de kullanabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla 600 milyon lira bütçeden bahsediliyor. Bu sorun değil. Burada önemli olan ne yapıyorsunuz? Bu kaynağı nasıl yönlendiriyorsunuz. Ama şu an Urla’da bir kapalı devre var. Urla’yı çok seven ve elini taşın altına sokmak isteyen insanlar var. İlla bütçeyle yapılacak diye bir şey yok. Hepsini bıraktım AB fonları var. İnsanların umudunu ve katılımcılığı artırırsanız istediğinizi yaparsınız. Mesela üretici ve tüketici arasında köprü olacak bir projemiz var. Hem üreticiler kazanacak hem de tüketiciler. Yaşlı bakım ekiplerimiz olacak. Bir sorun mu var halledecekler. Ben de arayıp kontrol edeceğim. Yapılacak çok şey var” dedi.
Haber Merkezi