“Değişim zilleri tüm gücüyle çalıyor”

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Belde, ilçe ve il teşkilatlarımızda yorgunluk, atalet, çözülme işaretleri gördüğümüz arkadaşlarımızın daha dinamik, gayretli, vizyoner, üretken arkadaşlarımızla nöbet değişimi yapmalarını arzu ediyoruz. Şu anda değişim zilleri, tüm gücüyle çalıyor” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 02.07.2017 08:41
  • Güncelleme Tarihi : 02.07.2017 08:41
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Değişim zilleri tüm gücüyle çalıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen İl Başkanları Toplantısı’nda  hitap etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ne yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, “‘Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür’ derler. Şu anda, akılsız başın cezasını ayaklar çeker, misali kendini yollara vurup İstanbul’a giden CHP’nin başındaki zat, bizim için ‘Seçimden sonra Başbakan, yurt dışına kaçacak’ tezviratları yapıyordu. İşin doğrusu; çok partili hayatımızda siyasetin bu denli seviyesiz hale getirildiği, siyasetçilerin akıllarını ve ruhlarını bu denli kiraya verdiği pek az seçim gördük. Bugün FETÖ ihanet çetesine ve onların dümen suyuna girerek, ülkesine iftira atanları korumak için yolları arşınlayanları o dönemde de aynı çetenin ayakçılığını yapar görüyorum. O dönemde sergilenen haysiyet cellatlığına milletimizin itibar etmemesinin tam tersine oynanan oyunu görerek, güçlü bir şekilde arkamızda durmasından birilerinin hiç ders çıkarmadığı anlaşılıyor” dedi.

“TÜRKİYE’NİN ALEYHİNDE ÇALIŞMAKTAN VAZGEÇMEDİLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Artık çoğu ya yurt dışına kaçmış olan ya mahkemelerde adalete hesap veren FETÖ tetikçilerinin ellerine tutuşturdukları malzemeler, kayıtlar, tapeler üzerinden kendilerine ikbal devşirmeye çalışanlar, hala aynı yerde debelenip duruyor. Buna karşılık AK Parti, 2014 mahalli seçimlerini de kazandı, Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazandı, milletvekilliği seçimini de kazandı. Yetmedi, halk oylamasını da kazandı. Milletimiz ve güvenlik güçlerimizle beraber bölücü örgütü açtığı çukurlara gömdük. Darbe girişimini engelledik. Suriye’de kurulan tezgahı bozduk. Ekonomik saldırıları da atlattık. Biz ülkemiz için çalıştığımız ve ‘tek bayrak, tek millet, tek devlet, tek devlet’ dediğimiz için 80 milyonun gönlünde kendimize müstesna bir yer edindik. Onlar ise yoldaşlığını yaptıkları ihanet çetesiyle ve bölücü örgütle birlikte Türkiye’nin aleyhinde çalışmaktan bir gün bile vazgeçmediler. Eskiler ‘İnat da bir murattır’ derler. Bunların kendi milletlerine ve devletlerine karşı olan her işin arkasında yer alma konusunda ortaya koydukları inat, meselenin araç olmaktan çıkıp, amaç haline geldiğini gösteriyor. Özellikle ülkemize ve milletimize olan muhabbetlerinden şüphe duymadığımız MHP’nin kritik konularda gösterdiği onurlu ve sağduyulu duruşa baktığımızda CHP’nin ve aynı çizgideki çevrelerin konumunu çok daha açık bir biçimde görebiliyoruz. Meselenin muhalefet değil, siyaset değil; memleketin bekası meselesi olduğunu görerek, ülkesinin ve milletinin yanında yer alan herkese buradan bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum.” 

“ADALETİ SAVUNMUYORSUNUZ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ne yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan,yürüyüşün amacının ‘adalet’ olmadığını ileri sürerek, “Avrupa’nın himayesindeki sözde gazetesinden size seslenen PKK yöneticisi ‘Doğru adımlar atıyorsunuz’ diyorsa attığınız adım, kesinlikle yanlıştır. Terör örgütleri OHAL’den rahatsızsa ve siz de uygulama gayesini bile bile buna karşı çıkıyorsanız gittiğimiz yol, Kandil’in, Pensilvanya’nın yoludur. Uluslararası kuruluşların ve mahkemelerin dahi eleştirmediği tarzda terör davalarına saldırıyorsanız Türk adaletini itham ediyorsanız yaptığınız iş, bu ülkenin hayrına asla değildir. Terör örgütlerine karşı yapmayı aklınızdan geçirmediğiniz yürüyüşü teröristleri ve onlara destek verenleri savunmak için başlatıyorsanız kimseyi amacınızın ‘adalet’ olduğuna inandıramazsınız. Siz, bu tavrınızla dikene su vererek, adaleti savunmuyor tam tersine zulmü yüceltiyorsunuz” dedi. 

“AYNI SUÇA ORTAK OLUYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “İlla bir hak arayacaksanız gidin FETÖ davalarının, PKK davalarının, DHKP-C davalarının görüldüğü mahkemelere şehitlerin, gazilerin, milletin hakkını arayın. Darbecileri bırakıp, darbeye maruz kalanları suçlayanlara yazıklar olsun. Teröristleri bırakıp, terörle mücadele edenlerin üzerine gidenlere yazıklar olsun. Kendi milletvekillerinin dünyanın her yerinde ‘vatana ihanet suçu’ kapsamında kabul edilen eylemine sahip çıkanlar, aslında taammüden aynı suça ortak olmaktadırlar. Konunun ne basın özgürlüğüyle ne düşünce ve ifade özgürlüğüyle ne milletvekili dokunulmazlığıyla ilgisinin olmadığını en iyi bu gürültüyü çıkartanlar biliyor. Bir başka terör örgütüyle irtibatlar sebebiyle kamudan ihraç edilen ve yine örgütün emriyle cezaevinde güya açlık grevi başlatanlara yine bunlar sahip çıkıyor. Bu da enteresan. Esasen bunların hiçbirinin derdi demokrasi ve özgürlükleri savunmak değil, kendi suçlarını bastırmaktır. Teşkilatlarımızdan bu meseleleri milletimize anlatma konusunda çok daha aktif bir şekilde hareket etmelerini bekliyoruz. Milletimize hakikatleri anlatmadığımız her yerde meydanın yalanlara, yanlışlara, iftiralara kalması kaçınılmazdır. Bunun için hep birlikte gece gündüz çalışmak, çalmadık kapı, sıkmadık el bırakmayarak tüm vatandaşlarımıza gerçekleri anlatmak mecburiyetindeyiz” (DHA/ANKARA)

 

Haber Merkezi