- Siyaset
- 15.05.2025 17:40
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimine ve FETÖye ilişkin Olağanüstü Din Şurası'nda çeşitli açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ mensuplarının 17-25 Aralık'ta yaşanan hukuk ve emniyet skandallarına, aradan geçen zaman içinde ortaya dökülen haksızlıklara, adaletsizliklere, şantajlara, rezaletlere, 15 Temmuzda şahit oldukları vahşete rağmen orada kalmaya devam etmelerinin hiçbir izahı kalmadığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Olağanüstü Din Şurasında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖnün gerçek yüzünü çok önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsünü yaşadığını belirterek, Allahtan ve milletten af diledi.
Türkiyenin son 3 yıldır çok önemli gelişmelere sahne olduğunu, 15 Temmuz gecesi yaşanan silahlı darbe girişiminin bu sürecin en kanlı ve cüretli boyutunu teşkil ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devlet ve millet olarak bekamızı yakından ilgilendiren bu gelişmelerin odağında yer alan Fethullahçı Terör Örgütünün özelliği, kendisini bir dini yapı, bir cemaat, eğitim-öğretim hizmetinde bulunan kuruluş olarak gösteriyor olmasıydı. Bu hain yapının 40 yıldır toplum içinde kanserli bir hücre gibi yaşayabilmesi ve büyüyebilmesi bu dini değerleri öne çıkartan kimliği sayesinde mümkün olmuştur. Zaman zaman duyardık Bunlar silahlı bir örgüt değil. Biz de kendilerine Yanlış bir tespitin içindesin, bunlar silahı vakti saati geldiğinde en iyi kullanabilecek bir örgüttür derdik. Nasıl olur dediklerin de Bunlar TSKnın içinde örgütlenmiş ve saati geldiğinde oradaki silahları millete doğrultabilecek karakterde olan bir örgüttür diyorduk, inanmıyorlardı. Bunları kalkıp açık açık meydanlarda söyleyebilecek noktada değildik. Sadece bunlar özel toplantılarımızda yaptığımız görüşmelerdi. Şimdi bu ortaya çıkıncı o dostlar gelip Haklıymışsın demeye başladılar dedi.
BUNLARA MÜSAMAHA GÖSTERDİK
Milletimiz meşrebi ne olursa olsun Allah, Peygamber diyen ibadetlerini yerine getiren, en azından böyle gözüken herkesi, her grubu olduğu gibi bu yapıya hüsnüniyet ile yaklaşmış, mensuplarını da korumuş, kollamış, desteklemiştir diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek parti döneminden itibaren uzun süre yanlış bir şekilde irtica paranoyasıyla devlet imkanları ile dini cemaatlerin üzerine gidildiği dönemlerde her grup gibi bu yapının da milletin kolların kanatları altında varlığını sürdürdüğünü söyledi. Erdoğan, Rahmetli Özel, Demirel, Ecevit, hatta biz de farklı görüşlerden siyasetçiler ve devlet adamları olmamıza rağmen bu yapıya iyi niyetle destek olduk. Açık konuşuyorum, şahsen bende katılmadığım pek çok yönleri olmasına rağmen asgari müştereklerde buluşabildiğimiz zannı ile her kesim gibi bunlara yardımcı oldum. Şerif Mardinin çevre olarak ifade ettiği, daha önce dışlanmış, ötekileştirilmiş tüm kesimleri merkeze taşıma çabamızdan bu kesiminde istifade etmesini sağladık. Yapının başında yer alan kişi ve kadro konusundaki tüm tereddütlerimize rağmen yurtiçinde ve yurtdışında yürütüyor gibi göründükleri yaygın eğitim, yardım, dayanışma faaliyetlerinin hatırına bunlara müsamaha gösterdik, hatta Allah dedikleri için müsamaha gösterdik. Dedik ki Bir ortak yanımız var dedik. İnanın bana aynı menzile giden farklı yollardan birisi olarak gördüğümüz bu yapının sinsi hesapların aleti, aracı, örtüsü olduğunu uzun süre görmedik, göremedik. Aslına bakılırsa 2010 yılından itibaren bu tespiti paylaştığım birçok üst kademe yöneticisi arkadaşlarım var. O yıldan itibaren tavrımız değişti. Özellikle 2012 yılından sonra bu yapıyla ilgili rezervlerimizi çok açık koymuştuk. Bu dönemde hızlanan TSK kadrolarına yönelik operasyonlar ve davalarla ilgili de ciddi şüphelerim oluştu ve yetkilileri ile de bunları paylaştım. Fakat o sıralarda meseleyi kendi arkadaşlarımıza dahi anlatmak güçlük çekiyordum. 2013 yılında yaşadığımız 17-25 Aralık darbe girişimi bu hain örgütün gerçek yüzünü ilk defa tüm çıplaklığı ile ortaya koyduğu bir hamle oldu. Bunu dahi birçok arkadaşlarımızla paylaşamadık. Bunu dahi anlatırken birçok arkadaşlarımız inanmıyorlardı. Bu noktadan sonra şüphe dönemi bitti, mücadele dönemi başladı diye konuştu.
RABBİM DE MİLLETİM DE BİZİ AFFETSİN
17-25 Aralık sonrasında özellikle yargıda alınan önlemler olmasaydı bugünkü darbe girişiminin boyutunun çok daha farklı olacağını kaydeden Erdoğan, Bu darbe girişimi muhtemelen sadece TSK içindeki bir grup silahlı teröristin değil, polisi ile yargısı ile bürokrasinin diğer unsurlarının katılımı ile çok daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkacaktı. Her şeye rağmen bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökememiş olmanın üzüntüsü içindeyim. Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin. 15 Temmuz milletçe maruz kaldığımız yakın tarihimizin en büyük sıkıntılarından birisiydi. 79 milyon sabırla, metanetle, dirayetle yürüttüğümüz mücadele sayesinde bu sıkıntıyı defettik. 15 Temmuz gecesi ne kadar kara başlamış sabahı da o derece aydınlık sonuçlanmıştır. Artık bir yandan ülkemize ve milletimize yönelen bu hain saldırının müsebbiplerinden hesap sorma bir yandan da muhasebe yapma zamanıdır. Şu saatten sonra Pensilvanyadaki şarlatanın, terörist başının hezeyanlarına kulak vermeye devam eden herkes başına gelecekleri peşinen kabul etmiş demektir şeklinde konuştu. (İHA/ANKARA)
Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığını ziyaret etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe kalkışmasında darbeci askerlerin ilk hedeflerinden birisi olan Genelkurmay Başkanlığını ziyaret ediyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan için düzenlenen karşılama törenine eşlik etti. (İHA/ANKARA)