Güç: Can güveliğinin siyaseti olmaz

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, Atamer Mahallesi’nde yaşanan sorunlar hakkında önemli ifadeler aktardı. Bölgedeki binaların uzun süredir mühendislik hizmeti almadığını söyleyen Güç, Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşlara gerekli desteği sunduğunu söyledi. Bölge hakkında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) temsilcilerinin yaptığı açıklamalara da tepki gösteren Güç, kendilerinin çözüm üreten taraf olduğunu belirtti.

GÜÇ: BURSALI ŞOV PEŞİNDE

Atamer Mahallesi’ni ziyaret eden AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın siyasi şov yaptığını iddia eden Güç, “Sayın AK Parti İl Başkanı Bilal Bey’e de bir tavsiyem var: Açıklamalarını, kurumlarının gönderdiği basın metinlerine dayanarak değil, araştırarak yapsın. Karşısında bu şehrin her sorununu bilen ve kendini bu şehre adamış bir Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olduğunu unutmasın. Atamer Mahallesi konusuna gelince… Önceliğimiz vatandaşımızın can güvenliği ve hukuktur. Bu bölgedeki Atamer Mahallesi’nde, 40-50 yıldır mühendislik hizmeti almamış, geçmişte zemin hareketliliği yaşanmış ve bazı binalar artık yapısal güvenliğini kaybetmiştir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların can güvenliğini önceleyen bir yaklaşımla riskli alanları tespit etmiş, birçok yapıyı kamulaştırmış ve yıkım süreçlerini başlatmıştır. Kira ve taşınma desteği sağlanmış, sosyal yardımlar yapılmış, hiçbir vatandaş yalnız bırakılmamıştır. Ancak üzülerek görüyoruz ki AK Parti Milletvekili Şebnem Bursalı, geçtiğimiz gün bölgede vatandaşların acılarını kullanarak sokak sokak gezip siyasi şov yapmayı tercih etmiştir. Sayın vekil, o mahalledeki garibanlığı gördünüz mü? O gerçekle yüzleştiniz mi? AK Parti Konak İlçe Başkanı ise yasal yıkım sürecini engellemeye çalışmış, teknik ekiplere baskı uygulamış ve kamu görevlilerini hedef göstermiştir. Bu yapılara, mahalle sakini bile olmayan birkaç provokatörle müdahale etmek siyaset değil, sorumsuzluktur. Can güvenliği üzerinden siyaset yapılmaz. Buradan açıkça söylüyorum: Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak çözümü tercih ediyoruz. AK Partili bazı siyasetçilerin yaptığı gibi dayanaksız iddialarla toplumu kışkırtmak, kamu düzenini bozmak, hukukun gereğini engellemeye çalışmak tehlikelidir. Bu tutumdan derhal vazgeçilmelidir. Can güvenliği meselelerinde anayasanın çizdiği sınırlar bellidir; siyaset değil, devlet sorumluluğu gerekir. Biz İzmir’in ve vatandaşımızın yanındayız. Siyasi şov yapan değil, çözüm üreten tarafız” dedi.

GÜÇ: KAYA’YI ÜZÜLEREK İZLEDİM

Başkan Güç, AK Parti Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın ulaşım planlamasına yönelik iddialarına ise sert tepki göstererek, İzmir’in 1974’ten bu yana süregelen ulaşım planlarının bilinmemesini ‘şehirden kopukluk’ olarak nitelendirdi.

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın İzmir’i tanımadığını söyleyen Güç, İzmir’in Ulaşım Master Planı çalışmalarının çok eskiye dayandığını ifade ederek, şunları söyledi: “Sayın Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın açıklamalarını da üzülerek izledim. Bir milletvekilinin kendi şehrini bu kadar tanımaması, kurumları bu kadar takip etmemesi gerçekten düşündürücüdür. Biz ulaşım planlamasıyla ilgili bir açıklama yaptık, o da ‘yok’ dedi. Oysa İzmir’in ulaşım planlaması bugün ortaya çıkmış bir konu değildir. Biraz araştırsa görecektir ki İzmir Ulaşım Master Planı’nın temeli 1974’teki ulaşım etüt çalışmalarına dayanır. İlk kapsamlı master plan 1992’de yapılmıştır. 2009’da 9 merkez ilçe için İzmir Ulaşım Ana Planı hazırlanmıştır. Büyükşehir Yasası ile plan 2015’te tüm il geneline genişletilmiştir. Şu anda da 2025–2040 hedefleri doğrultusunda yeni ulaşım planı revize edilmektedir. Sorun planlamada değil; merkezi hükümetin ülkeyi ağır ekonomik krize sürükleyip İzmir’e gerekli yatırımları yapmamasındadır. Bugün çıkıp da kendi projelerini anlatmak, en hafif tabiriyle çarpıtmaktır. O hat zaten vardı; siz sadece süresini uzattınız. Asıl iş olan yer altına alınacak kısımlar için, geçmişte Sayın Aziz Kocaoğlu döneminde yapılan çalışmaların karşılığı TCDD tarafından ‘hat kullanım bedeli’ adı altında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden tahsil edilmektedir. Şehrin ikiye bölen bir hattı yatırım gibi sunmak abestir. Yer altına alınmayan kısımlar için Büyükşehir, altgeçit, üstgeçit ve yaya geçitleri gibi işleri yapmak zorunda kalmış, mevcut yatırımın en az üç katı kadar ek yük üstlenmiştir.”

GÜÇ: İKİNCİ ÇEVRE YOLUNU NE ZAMAN YAPACAKSINIZ?

Büyükşehir’in İzmir’e yaptığı yatırımların yanına kimsenin yanaşamayacağını ifade eden Güç, hükümetin İzmir’e yapmayı vaat ettiği yatırımların akıbetini sordu? Güç, “Cumhuriyet Halk Partisi döneminde İzmir’e yapılan yatırımların yanına kimse yaklaşamaz. Bu insanlar Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesine baksınlar. Karşıyaka Tramvayı, Konak Tramvayı ve şu anda yapımı devam eden Buca Metrosu’nda yalnızca yirmi ayda tünelin yüzde doksanını, genel imalatların ise yüzde kırkını aşmış durumdayız. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 18 ay boyunca bizzat yönettiğimiz projenin bugün geldiği noktadan gurur duyuyorum. Benim sorum şu: Halkapınar–Otogar raylı sistem hattını ne zaman yapacaksınız? İkinci çevre yolunu ne zaman başlatacaksınız? Size ait olan işleri ne zaman yerine getireceksiniz? Kentsel dönüşüm konusunda da durumu netleştireyim. Karabağlar’da 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası kapsamında 540 hektarlık bir dönüşüm alanı bulunuyor. Ancak bunun sadece yüz hektarlık kısmı boş arazide planlandı. Dört yüz kırk hektarlık bölge ise vatandaşlara ait olduğu için sağlıklı bir uzlaşı kurulamadı; planlar defalarca mahkemeler tarafından iptal edildi. AKP hükümetinin temsilcileri muhtarlarımızla görüşüp sorumluluğu Büyükşehir’e atmaya çalışıyor. Büyükşehir’in tavrı nettir: Eğer bu işi yaptırmak istiyorlarsa, yetkinin tamamını İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devretsinler. Hem plan yapmayı hem planı onaylamayı eleştiriyorsunuz. Çünkü zor olan vatandaşla masaya oturmak, uzlaşmak ve plan üretmektir. Büyükşehir bunu yapar. Ama plan onayı için aylarca bekletilmeyeceğimizin garantisi var mı? Körfez’de olduğu gibi, ulaşım projelerinde olduğu gibi yetki verirseniz, tüm Türkiye örnek olacak bir dönüşümü biz gerçekleştiririz” dedi.

GÜÇ: UZLAŞI OLMADAN BİR PROJE İLERLEMEZ

Çeşme Turizm Projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Güç, şehre faydası olacak her projeye destek olacaklarını açıkladı. Proje ilerlerken tüm paydaşların görüşünün alınması gerektiğini söyleyen Güç, “Eğer bir projenin şehre ve ülkeye faydası olacaksa mutlaka değerlendirilmelidir. Ama burada paydaşlar var; odalar var, siyasi partiler var, belediyeler var. Herkesin ortaklaşması gerekiyor. Uzlaşı olmadan bir projenin sağlıklı ilerlemesi mümkün değil. Biz de zaten halkın istediği, gerçekten proje niteliği taşıyan işlerin olmasını istiyoruz. Proje süreci devam ediyor; netleşince zaten açıklanır” dedi.

GÜÇ: MİLLETVEKİLLERİ KURULTAY NEDENİYLE ANKARA’DA

CHP’nin Kurultay sürecinde olduğunu ifade eden Güç, İzmir milletvekillerinin bu süreç nedeniyle başkentte olduğunu söyledi. Genel Başkan Özgür Özel’in güçlü bir kadro oluşturmak istediğini de vurgulayan Güç, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak kurultay sürecinden sonra iktidar yolunda ilerleyen bir döneme giriyoruz. Sonuçta ülkenin birinci partisi konumuna geleceğiz. Genel Başkanımızın da kendisini rahatlatacak, eksikleri tamamlayacak güçlü bir kadronun oluşmasını istediğini biliyoruz. Biz de ülkemize katkı sunacak insanların bu süreçte yer alması için çalışıyoruz. Süreç devam ediyor; şu anda ‘öyle olacak, böyle olacak’ demenin bir anlamı yok. Siz de benim kadar biliyorsunuz. Milletvekilleriyle ilgili soruya da şöyle cevap vereyim: Şu anda çok hızlı ilerleyen bir süreç var. Yaptığımız etkinliklerle ve çalışmalarla ilgili bilgilendirmeleri yapıyoruz. Kurultay süreci nedeniyle milletvekillerimiz Ankara’da. Yani şu an konuşulacak bir konu değil. Soruya tabii ki cevap veririm ama sürecin hassas olduğunu bilmek lazım” diye konuştu.

GÜÇ: ASIL KONUŞMASI GEREKEN HALKIN GERÇEK GÜNDEMİ

Ülkede gündemde tutulması gereken esas konuların madde bağımlılığı, yoksulluk gibi konular olduğunu söyleyen Güç, “Burada bir sürü şey açıkladık ama konuşmamız gereken asıl meseleler başka. İnanılmaz bir yoksulluk var. Kentin arka sokaklarına gittiniz mi? Atalar Mahallesi’ne gidin; insanlar çok zor durumda. Gençlerin ciddi problemleri var. Madde bağımlılığı çok artmış durumda. Ekonomik kriz derinleşiyor. Bizim bunları konuşmamız gerekiyor. Vekilmiş, kim ne demişmiş… Bunlar ikinci planda. Bu ülkede asıl konuşmamız gereken halkın yaşadığı ağır koşullar. Ben bundan sonra da konuşmalarımda bunu hatırlatmaya devam edeceğim. İktidar olduğumuzda da halkın gerçek gündemine odaklanacağız. Gençlerin umutsuzluğunu ortadan kaldıracak, insanlara huzurlu bir yaşam sunacak bir ülke için çalışacağız” ifadelerini aktardı.