Hem il başkanını hem Genel Merkezi topa tuttu: Sandal’dan partisine zehir zemberek sözler

CHP’nin İzmir adayları tartışmaları da beraberinde getirirken seçimde aday gösterilmeyen Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, aday belirleme sürecine ilişkin zehir zemberek sözler sarf etti


  • Oluşturulma Tarihi : 31.01.2024 11:24
  • Güncelleme Tarihi : 31.01.2024 11:46
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hem il başkanını hem Genel Merkezi topa tuttu: Sandal’dan partisine zehir zemberek sözler haberinin görseli

31 Mart yerel seçimlerine 2 aydan kısa bir süre kalırken siyasi arena ısınırken geçtiğimiz günlerde CHP’nin İzmir’de Büyükşehir ve ilçe belediye başkanı adaylarını açıklamasıyla birlikte hareketlilik arttı.

Üç isim dışında hiçbir mevcut başkanın aday gösterilmemesi dikkat çekerken yeniden aday gösterilmeyen isimlerden olan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, düzenlenen basın toplantısında adaylık süreci ve siyasi gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Partisine karşı zehir zemberek ifadeler kullanan Sandal, kurultay sürecinden başlayarak hem aday belirleme süreci hem de CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'na sert sözlerle çıkıştı.

GELDİĞİMİZDE MAKAM ARAÇLARI SATILMIŞTI

Görev süreci boyunca yaşadıkları sorunların bazılarına değinerek konuşmasına başlayan Sandal, “Seçim süreci yaklaştı ve İzmir adaylarımız belirlendi. Öncelikle Büyükşehir’e atanan Cemil Bey ve ilçelere atanan isimlere başarılar diliyorum. Yaklaşık 5 yıldır Bayraklı’ya hizmet ediyoruz. Bu süre içerisinde herhangi bir ayrıma gitmeden ilçemizde yaşayan tüm vatandaşlarımıza hizmet etmeyi asli görevim saydım. Geldiğimizde ‘Bu kentte biri yatağa aç giriyorsa o koltuklar bize haram olsun’ demiştim. Çok zorlu şartlar altında çalıştık. Ben geldiğimde makam araçları satılmıştı. Depremi, pandemiyi ve içinde bulunduğumuz borçlar düşünüldüğünde biz Bayraklı için elimizden gelenin en iyisini yaptık. Bunu yaparken de en önemli tasarruf yapmak, beytülmale el uzatmamaktı. Bence bu konuda diğer belediyelere örnek olacak bir çalışma sergiledik. Bu süre zarfında bizi en çok üzen noktalardan biri kentli kimliğinin oluşmamasıydı. Vatandaşlarımızın kendilerini Bornovalı ya da Karşıyakalı görmesi bizi en çok üzen şeydi. Çünkü burası İzmir’in kurulduğu yerdi. Burası yeni kent merkeziydi. Dolayısıyla İzmir’in yıldızı olacak bu kentte yaşayanların kendilerini başka yere ait görmesi çok kırıcıydı. İzmir’in kalbi Bayraklı. Ama arkadaşlar bunu bile sığ tartışmalara çektiler. Kentin altyapısı çok kötüydü. Bunların büyük bölümünü Büyükşehirin katkısıyla atlattık. Bir diğer önemli sorun da kentsel dönüşümdü pandemi ve depreme rağmen Manavkuyu, adalet Mahallesi, Onur-Nafiz Gürman ve Büyükşehir’e ait bir alan… Buraları alıp vatandaşlarımın hizmetine sunduk. Büyükşehir'in 0 hektarda yaptığı dönüşümden halkımız memnun değildi. Biz hiçbir zaman korkularla hareket etmedik. Biz bu işe talip olduğumuzda bizden büyükler, ‘bu işe girme, Büyükşehir'in çözemediği işi siz hiç çözemezsiniz. Siyasi bir riskle karlı karşıya kalırsın’ dediler. Biz buna kulak asmadık. Öncelikle Büyükşehir’e devrettiğimiz yetkiyi aldık. Biz buradaki çalışmaları pandemi sürecinde gerçekleştirdik” dedi.

Deprem süreci üzerinden partililik kimliği vurgusu yapan Sandal, CHP’li bazı vekilleri de eleştiren Sandal, “Ayrıca bir konuda daha alnımız ak. Deprem döneminde Türkiye’ye örnek olacak bir uygulamayı hayata geçirdik. Çadır sürecini 1 ay sürdüğü başka hiçbir afet bölgesi yok. Bazen ‘sizin deprem başka depremlerden daha küçüktü’ diyorlar. Evet can kaybı diğerlerine göre az olabilir. Ama Manavkuyu’da, Osmangazi’de ilçede herkes dışarıdaydı. Can kaybımız 100 de olsa bin de olsa bizi bekleyen sorun birdi. Biz bunun altından kalabildik. Ayrıca K sınırları düzenlemesiyle yurttaşlarımızın hakkını onlara teslim ettik. Yani 30-10 metrekarelik inşaatlarını onlara iade ettik. Ayrıca ada bazında yüzde 20, parsel bazında yüzde 30 imar artışı gerçekleştirdik. Bu artışı da K sınırlarından sonra ilave ettik. Yani depremden sonra evini yapmak için yıkan her vatandaşımıza 60 metrekare bir alan hediye ettik. Bu da 1+1 konut demektir. Deprem sürecinde hiç korkmadık. Merkezi hükümete eleştirilerimizi en yüksek seviyede dile getirdik. Evleri yıkılıp TOKİ tarafından yapılan vatandaşlarımızın mağduriyetini defalarca dile getirdik. Biz 5 katın üstüne çıkamayız dediler. Biz bunlara karşı çıktık ve sonra TOKİ, proje alanlarında yaptığı konutları rezerv alanlarına çevirerek kat ve kat fazlasını yapıyor. Ayrıca rezerv alanda da yapılanlar var. 250 konutu Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tahsis ettiler. Bu, depremzedelerin haklarını gasp etmektir. Soruyorum. Deprem ya da afet bölgelerinde yaptıklarımızın 10’da 1’ini yapan yerel yönetim var mı? Biz hiçbir zaman bir adım geri atmadık. Partimizin arkasında durduk her zaman. Sayın Cumhurbaşkanı anahtar teslim töreninde Sayın Genel Bakanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirince kalkıp alanı terk ettik. Yeri geldi milletvekillerimiz bile sustu biz konuştuk. Kimse bize ‘görevini yapmadı, siyasal duruşundan ödün verdi’ diyemez. Bu mesele,  yurttaşlarımızın takdirindedir bizim belediye başkanı olarak bir yandan kamu bir yandan da partimize karşı siyasal görevimiz var. Ben CHP’liyim, CHP’li kalacağım. Birileri bizi bunun dışına etmeye çalışabilir ama biz inadına CHP’li kalacağız. Yok sayan iradenin karşısında nasıl ki sesimizi yükselttiysek yine yapacağız” diye konuştu.

BUGÜN İZMİR’DE KURULTAY’IN BİTMEDİĞİNİ HEPİMİZ GÖRDÜK

Partinin aday belirleme sürecine ilişkin de sert sözler sarf eden Sandal, ‘kurultay sürecinin rövanşının aldığını mesajını vererek’ şunları söyledi;  “Bayrakı’da mahalle seçimleri ve ilçe kongreleri olmuştur. Partililerin iradesi şekillenmiştir. Bunu yok saymaya kimsenin hakkı yoktur. Kongre süreçlerinden sonra bir kurultayımız oldu. O kurultayda Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Özel yarıştılar. Demokratik bir yarıştı. Özgür Özel kurultayda genel başkanımız oldu. Sayın Genel Başkanımızın teşekkür konuşmasında söyledikleri bütün partilileri heyecanlandırdı. Biz de o kervana katılanlarsan birisiyiz. Mesela kendisi ‘Kayıt dışı siyaseti bitireceğim’ demişti. Çok kıymetliydi. Yani bu, ben memnuniyet anketi yapacağım, heyet göndereceğim onarlın raporunu alacağım. Ben fikir alacağım ve bunların hepsi şeffaf olacak demekti. Bayraklı Belediyesi’nin memnuniyet anketi İzmir’deki en iyi memnuniyet anketlerinden biri. Duyduğum kadarıyla  güçlü adayların aday olacağı ve belediye başkanı ile bu sürecin sorunsuz atlatılabileceğiydi. Daha sonra yeni bir ankete girildi. 3 isim soruldu serdar Sandal, Ulaş Aydın ve Erdal Aksünger soruldu. Bizim oradaki oranımız oldukça yüksekti. Şimdi soruyorum. Son durumda memnuniyet anketinden bir isim var mı? Yok. Çünkü Serdar Sandal, Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın bir simi. 25-26 Kasım’da Tüzük Kurultayı toplanacaktı. Ne oldu o kurultay? Yeni bir üstelik sistemi getirecektik. Ne oldu? Önseçim… Haberi olan var mı? Kurultay bitmiştir dendi. Ama bugün İzmir’de Kurultay’ın bitmediğini hepimiz gördük.”

EN DÜŞÜK PERFORMANSI GÖSTEREN İL BAŞKANIDIR

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na da sert sözlerle yüklenen Sandal, “Kimseye sözümüz yok bizim. O yüzden adaylık sürecini sil baştan yeniden yapacağız demişlerdi. Ama bakıyoruz ki kurultay sürecinde verilen sözler bir bir tutuluyor. İl ve ilçelere sormadan herhangi bir atama yapmayacağız dediler. Ama İzmir İl Başkanına anketlerin sonuçlarını bile göstermediler. İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, bu süreçlerde gelmiş geçmiş en düşük performansı gösteren il başkanıdır. Örgütün ve İzmir’in iradesine sahip çıkamamıştır” ifadelerini kullandı.

BUGÜN OLSA YİNE KILIÇDAROĞLU'NA OY VERİRİM

Kurultay sürecine yeniden değinen Sandal, “Ben Kurultay’da ilk oyumu ve ikinci oyumu sayın Kılıçdaroğlu'na verirdim. Bir vekilimiz ikinci turda oyumun şeklini değiştirmemi istedi. Ben de ‘ben bir söz verdim’ dedim. Ayrıca benim Sayın Kılıçdaroğlu’na oy verme nedenim sadece yakınlığım değil onun devlet adamlığı, toplumun tüm kesimlerini bir arada tutabilmesidir. Toplumsal barışın mimarına oy verdim ben. Ayrıca vekile, ‘Ben mahalle ve ilçe delegelerine Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim diye söz verdim. 1 oy bile kalsa ben aşağıdan aldığım yetkiyi çiğneyemem’ dedim. Ben bu sürecin en başında parti yetkilileriyle görüştüm. ‘Ekipler değiştiğinde adaylar ve kadrolar değişir doğal dedim. Niyetiniz buysa biz hiç girmeyelim’ dedi. Bana ‘siz anketlerde önde çıkın gerisi bizde’ dediler. Bütün bu süreç bizleri üzüyor ve kırıyor. Partimizle ilgili endişe duyuyoruz. Dışarıdan doyduğumuz cümleler bizi rahatsız ediyor ama bir haksızlık olsa da bir usul ya da yöntem hatası olsa da biz CHP’liyiz. Bizim CHP ile olan bağımız sıradan bir bağ değil. Bizden partinin aleyhinde çalışma, partiden kopma bekleyen arkadaşların tamamı gaflet ve dalalet içindedir. Bizim bu partide olmamızın nedeni makam ve mevki sevdası değildir. Bugün bütün CHP’liler üzerlerine düşen tüm görevleri yerine getirmek durumundadırlar. Hep günü bugün değil, bu işler bittikten sonradır. Seçimden sonra oturup yeniden konuşacağız. Hiç kimsenin ülkenin umudu olanları sekteye uğratmaya hakkı yok. Kemal Bey’e oy verdi diye bazı isimleri çizmek ve yok saymak doğru değildir ama buna cevap vermeyeceğiz. Bu cevap hakkımız bugün için saklı kalacak. Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdim. Pişman değilim. Bugün olsa yine veririm. Kemal Bey beş benzemezi bir arada tutan isim. Ama biz bugün beş parçaya bölünmüş durumdayız. Ben bireysel hırsımı partimin siyasi aklımın geçirmeyeceğim. Ama bir zahmet bireysel hırslarının partinin menfaatinden öne koyanlar ellerini partiden çeksinler artık” dedi.

BUGÜN İÇİN SORGULAMA HAKKINA SAHİP DEĞİLİM

Basının sorularını da yanıtlayan Sandal, adayları bugün tartışmaya açmamasının Bayraklı ya da İzmir’e 5 yıl kaybettirme riski olduğu yönündeki soruya “Bunu tartışmak bana düşen bir görev değil. Ben partimin kararını bugün için sorgulama hakkına sahip değilim. Benim üzerime düşen görev partimin kararının arkasında durmaktır” yanıtını verdi.

O DEĞİŞİM DEĞİL ADAM KAYIRMACILIK OLUR

Değişimin kazandığı kurultay sürecinden sonra ilçelerde yaşanan belediye başkanları değişiminin partiyi ileriye mi yoksa geriye mi götüreceği yönündeki soruya yanıt veren Sandal, "Önderi Atatürk'ün olduğu siyasi partiden bahsediyoruz. Bizim 6 okumuz var. 6 oktan bir tanesi devrimcilik. Devrimcilik ilkesi değişim senaryosu altındaki üretilen şeyleri karşılamıyor mu? Devrimcilik ilkesi olan partinin değişimden bahsetmesi akıllara ziyan bir şey değil mi? Değişim dediğiniz devrimle kıyaslandığında devede kulak bile değil. Adayları değiştirmekle değişimden söz ediliyorsa bu adam kayırmacılık olur, değişme olmaz. Değişim, bu partiye Kemalizm adına sızıp Kemalizm damarını partiden uzaklaştırmakla olur. Değişim bu partinin işçi, köylü, esnafla yeniden buluşmasına sağlamakla olur. Değişim beni sevmeyeni ötekileştirmekle olmaz. Değişim ben yaptımla olmaz. Değişimden kasıt buya biz bu değişimin karşısındayız” dedi.

PARTİLİLERİN HAK VE HUKUKUNU KORUMAMIŞTIR

İl Başkanı Aslanoğlu’nun süreci kötü yönetmesini de detaylandıran Sandal, görevlerini yerine getirmediğinin altın çizerek “CHP İl başkanı ya da örgüt yöneticilerin birkaç görevi vardır. Bu asli görevlerinden biri de partilerin hak ve hukukunu korumaktır. Bu süre içerisinde Sayın Başkana anket sonuçları gösterilmemişse Sayın başkan da buna itiraz etmemişse… Komisyon raporları gösterilmemişse. Kimin nereden aday gösterileceği konusunda fikir beyan etmemişse ya da sürece kayıtsız kalmışsa partililerin hak ve hukukunu korumamıştır” ifadelerini kullandı.