Hendeklerden özyönetim ucubesi çıkmaz

AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Diyarbakır’da, Cizre’de, Nusaybin’de kazılan hendeklerden özyönetim ucubesi çıkmayacağı gibi demokrasi hiç çıkmaz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 06.01.2016 09:33
  • Güncelleme Tarihi : 06.01.2016 09:33
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hendeklerden özyönetim ucubesi çıkmaz haberinin görseli

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti grup toplantısında konuştu. Davutoğlu, “Diyarbakır’da, Cizre’de, Nusaybin’de kazılan hendeklerden özyönetim ucubesi çıkmayacağı gibi demokrasi hiç çıkmaz. Türkiye'de özyönetim sözyönetim yok. Türkiye'de demokrasi var, milli irade var. Onun da odağı TBMM'dir. Dünyanın hiçbir ülkesinde siyasetçilerin açıkça ve alçakça bir terör destekçisi haline gelmesi kabul edilemez. Bunun bir bedeli vardır” dedi.

“HERKES CUMA NAMAZINA GİDECEK”

Yeni yılın ilk grup toplantısında hitap eden Başbakan Davutoğlu, 64'üncü hükümetin hayata geçirdiği yeni düzenlemeleri anlattı. Cuma günlerinin mesai saatinin ibadet özgürlüğünü etkilemeyecek şekilde düzenlenmesi için taslak hazırladıklarını açıklayan Davutoğlu, “Cuma günleri öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek şekilde kullanılabilmesi için Başbakanlık Genelgesi Taslağı hazırladık. Bundan sonra herkes huzur içinde cuma namazına gidecek. İsteyen gidecek isteyen gitmeyecek. Ama gitmek isteyenin huzur içinde gitmesini sağlayacak şekilde gerekli esneklik gösterilecek. Cuma günleri bir bayram günü kutlaması şeklinde bütün Türkiye'de kardeşliğimize daha fazla katkı sağlayacak bir ortam gerçekleşmiş olacak. Ama mesaiden de hiçbir kayıp yaşanmayacak” diye konuştu.

“ÜSTÜNDE DARBE GÖLGESİ OLMASIN”

Yeni Anayasa vurgusu yapan Başbakan Davutoğlu, “Biz AK Parti'nin kuruluşundan bu yana Türkiye'nin bir Anayasa, bir sistem sorunu olduğunu bunun da ötesinde bir anlayış ve zihniyet sorunu olduğunu ifade ediyoruz. Türkiye'nin aradan geçen bunca yılda bu Anayasa değişikliğini yapması artık bir ihtiyacın ötesine geçerek bir zorunluluk halini almıştır. Biz yamalı bohça gibi değil bütünlüklü bir perspektifle hazırlanmış ve millet iradesine sunulmuş, millet iradesinin tecelli ettiği bu aziz Meclis tarafından sivil ortamda hazırlanmış bir Anayasa istiyoruz. Öyle bir Anayasa istiyoruz ki üstünde darbe gölgesi olmasın. Üstünde devlet otoritesini tesis eden ama vatandaşın ve insanların hak ve hürriyetlerini göz ardı eden bir anlayış olmasın” açıklamasında bulundu.

“ÜMİT EDERİM BU GELENEK DEVAM EDER”

Muhalefet partisi liderleriyle Meclis'te gerçekleştirdiği görüşmelere değinen Davutoğlu, “Liderlerle gerçekleştirdiğimiz görüşmeler, görüşme gündemlerimizin dışında sembolik olarak da büyük bir önem taşıyor. İktidar-muhalefet ilişkilerinin sağlıklı zemine oturmasına katkıda bulunmak üzere görevi üstlenen başbakanın muhalefet liderleriyle görüşmesine ilişkin bir gelenek başlatmak istiyoruz. Ümit ederim ki bundan sonra da Türkiye'de bu gelenek devam eder ve iktidar partisinin başbakanı muhalefet partileriyle görüşme iradesini sürdürdükçe muhalefet partilerinden de olumlu tepkiler gelir. Liderlerle mutabık kaldığımız husus da gerekli gördüğümüzde her zaman kapılarımızın birbirine açık olmasıdır” dedi.

“KILIÇDAROĞLU VE BAHÇELİ'YLE 3 NOKTADA UZLAŞIYA VARDIK”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmelerinde uzlaştıkları başlıkları sıralayan Davutoğlu, “Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli ile yaptığımız olumlu geçen görüşmelerde ilk adım olarak 3 noktada uzlaşıya vardık. Bunların ilk Anayasa yapımı sürecinde nasıl bir yöntem izleneceği konusudur. Bir Uzlaşma Komisyonu kurulması ve Anayasa yazım sürecinin bu komisyon tarafından işletilmesi konusunda mutabık kaldık. Bu görüşmelerimizden Anayasa'nın muhtevası itibariyle çıkan en olumlu sonuçlardan biri de 3 liderin 12 Eylül Anayasası'ndan memnun olmadığımızı ifade etmemizdir. Yeni bir Anayasa'ya duyulan ihtiyaç da liderler arasında kabul görmüştür” dedi.

“İKİNCİ UZLAŞMA ALANI MECLİS İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ”

Başbakan Davutoğlu, “İkinci uzlaşma alanı Meclis İçtüzük değişikliğiyle geçen dönemde kurulan komisyonun çalışmalarına devam etmesi oldu. Üçüncü uzlaşma noktamız ise AB uyum süreci özellikle vize muafiyeti çerçevesinde getirdiğimiz reform paketlerinde ortak hareket edilmesidir. Bu anlamda kaybedecek vaktimiz yok” diye konuştu.

“BAŞKANLIK SİSTEMİNİ NEDEN KONUŞMAYALIM?”

Başkanlık sistemi vurgusu yapan Davutoğlu, “Maalesef bugün geldiğimiz çarpık anlayış parlamenter sisteme her yönden yapılan müdahalelerle artık bu sistemin işlemesi çok zor hatta imkansız hale gelmiştir. Biz parlamenter sistemden de sapmış olan bugünkü sistemin ürettiği sorunları göz önünde bulundurarak Türkiye için en doğru siyasal sistemin başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz. Bunu da her zeminde tartışmaya hazırız. Muhalefet partileriyse başkanlık sistemini tartışmadan en baştan reddetme yolunu tercih ediyorlar. Başkanlık sistemini veya parlamenter sistemi neden her yönüyle masaya yatırıp konuşmayalım? Neden herkes eteğindeki taşı dökerek bütün konuları müzakere etmesin?” açıklamasında bulundu.

“KENDİLERİYLE GÖRÜŞÜLEBİLECEK NEZAKET DÜZEYİNDE DEĞİLLER”

HDP ile Meclis'teki görüşmenin iptal edilmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, şöyle konuştu: “Bizim iyi niyetli yaklaşımımıza rağmen kendilerinin teklifimize aynı ciddiyetle yaklaşmadıklarını gördük ve randevu talebimizi derhal iptal ettik. Milli iradeye duyduğumuz saygı dolayısıyla HDP yöneticilerinin sorumsuz, nezaketsiz ve ciddiyetsiz tutumları dolayısıyla geri çektik. Biz HDP ile görüşmek istedik. Ancak onlar henüz kendileriyle görüşülebilecek sorumluluk, ciddiyet ve nezaket düzeyinde olmadıklarını gösterdiler.”

“HDP HENDEK SİYASETİNİN BEDELİNİ ÖDEYECEK”

Bölgede yaşanan çatışmalardan dolayı HDP'yi suçlayan Davutoğlu, “Bugün bölgede yaşanan çatışmaların tek bir sebebi var. O da terör örgütünün barıştan, huzurdan, istikrardan rahatsız olması ve HDP'nin de buna çanak tutmasıdır. Ancak terör baronları ve onların siyasi sözcülüğüne soyunmuş olanlar bilsinler ki biz milletimizin elinden almaya çalıştığınız huzuru ve güvenliği kısa sürede tekrar tesis edeceğiz. Diyarbakır'da, Cizre'de, Nusaybin'de kazılan hendeklerden özyönetim ucubesi çıkmayacağı gibi demokrasi hiç çıkmaz. Türkiye'de özyönetim sözyönetim yok. Türkiye'de demokrasi var, milli irade var. Onun da odağı TBMM'dir. Biz bu tür gayri meşru uygulamalara müsaade etmeyeceğiz. HDP savunduğu bu hendek siyasetinin bedelini kendi ödeyecek, kazdığı hendeğe mutlaka kendi düşecektir” açıklamasında bulundu.

“DİPLOMATİK KANALLARA İMKAN TANINSIN”

Bir Şii muhalif liderin idamının ardından Suudi Arabistan ile İran arasında meydana gelen krize ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Davutoğlu, her iki ülkeye de sağduyu çağrısında bulundu. Davutoğlu, “Suudi Arabistan ve İran'la ilişkilerde büyük bir gerilim ortaya çıktı. Diplomatik misyonlar uluslararası anlaşmaların koruması altındadır ve her türlü gerilim ve çatışma ortamında bile güvenlik altına alınmalıdır. Hangi gerekçeyle olursa olsun diplomatik unsurlara yönelik saldırılar kabul edilemez. Bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Ne yazık ki mezhep temelli çatışmalar giderek tırmanıyor. Türkiye olarak dost ve müttefik gördüğümüz İran ve Suudi Arabistan, İslam dünyasının iki önemli ülkesidir. Bu iki önemli ülke arasında tırmanan mevcut gerilim maalesef bölgemizdeki mevcut gerilim alanlarını daha da büyütecek bir potansiyele sahiptir. Bölgedeki bütün ülkelerin bu konuya aklıselim içinde yaklaşması ve gerilimi artırıcı değil düşürücü yönde hareket etmesi gerekiyor. Bu gerginliğin bölgenin güvenlik, istikrar ve barışı üzerinde olumsuz etkilere yol açmaması için sağduyu ile hareket ederek bir an önce diplomatik kanallara imkan tanınması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye olarak her türlü yapıcı gayreti göstermeye hazırız” dedi. (DHA/ANKARA)