İzmir’de yolsuzluk soruşturması: Adım adım yaşananlar

SMEİ TEKTAŞ / İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Şüpheliler, “ihaleye fesat karıştırma” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla suçlanıyor. Gözaltına alınanlar arasında Tunç Soyer ve Şenol Aslanoğlu’nun da bulunduğu 120 kişi yer alırken, 37 şüpheli hala aranıyor. Soruşturma, Sayıştay raporları, mülkiye müfettişi ve bilirkişi raporlarına dayandırılıyor. Özellikle İZBETON A.Ş.’nin taşeron firmalar aracılığıyla gerçekleştirdiği ihalelerde yolsuzluk yapıldığı iddiası öne çıkıyor.

ANKARA İL BAŞKANI’NIN OĞLU DA GÖZALTINDA

İl Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınanlar arasında; Tunç Soyer, Şenol Aslanoğlu, Büyükşehir eski Genel Sekreteri Barış Karcı, İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya, Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ulaş Aydın, Buca Belediye Başkan Yardımcısı Engin Güzel, Genel Sekreter Yardımcısı Özgür Ozan Yılmaz, İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Çağlar Kalkan, Eşrefpaşa Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gaffar Karadoğan, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Bayraklı Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Hanifi Mert Yılmaz, CHP Bornova İlçe Başkan Yardımcısı Haydar İzgin, Genel Sekreter Yardımcısı Övünç Özgen ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol’un oğlu F. Erkol da bulunuyor. Diğer şüpheliler için arama çalışmaları devam ediyor.

TİYATROCU YÜCEL ERTEN DE GÖZALTINDA

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan bir diğer isim, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sanat Yönetmeni ve aynı zamanda İZBETON A.Ş. yönetim kurulu üyesi olan tiyatro sanatçısı Yücel Erten oldu. Ayrıca, İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Başkanı Hüseyin Cengiz’in de gözaltına alındığı, o dönemde İş Alemi Yeni Yaşam Konut Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı olduğu belirtildi.

ASLANOĞLU'NDAN İLK AÇIKLAMA

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, gözaltına alınmasının ardından yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “Bu sabah saatlerinde, İzmir Büyükşehir Belediyemiz ve geçmiş dönem belediye başkanımız Sayın Tunç Soyer’e yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, ben de il başkanları toplantısı için bulunduğum Ankara’da gözaltına alındım. Bu süreçte sesimizi kısmaya, mücadelemizi zayıflatmaya çalışanlara boyun eğmeyeceğiz. 3,5 yıldır İzmir'de tartışılan ve daha önce de ifademin alındığı bir konudan, sabaha karşı gözaltına alınmam, birçok yol arkadaşımın yaşadığı gibi, hukuksuzluğun geldiği noktayı göstermektedir. Daha önce 3-4 kez davet edildim ve gittim. Yine çağırsalar, yine giderdim. Bu bir algı operasyonudur. Biz yargılanmaktan korkmuyoruz, alnımız açık. Ancak gözaltı ya da tutukluluğu gerektirecek bir durum yok. Karanlığın 100. gününde, yol arkadaşlarımızla birlikte Saraçhane’de olacaktım. Şimdi gözaltındayım ama biliyorum ki yalnız değilim. Dayanışmamız en büyük gücümüzdür.”

TUGAY: ŞİKAYETİMİZ YOK

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, soruşturmanın kendi şikâyetiyle başlatıldığı iddialarını yalanladı. Tugay, şu açıklamayı yaptı: “Hiçbir kişi ya da kurum hakkında suç duyurusunda bulunmadık. Soyer ve Aslanoğlu hakkında da herhangi bir inceleme yapılmadı. İç denetimimiz bazı dosyaları inceledi, ancak bu yasal bir yükümlülüktü. 2025’in şubat ayında savcılık bizden geçmiş dönem İZBETON ihalelerine dair dosyaları istedi, biz de ilettik. Gözaltına alınan birçok isim bizim için değerlidir. Haksız bir suçlamayla karşı karşıyalar.”

CHP’DE SORUŞTURMA ZİRVESİ

Soruşturma sonrası CHP Genel Başkan Yardımcıları Deniz Yücel ve Murat Bakan, milletvekilleri ve ilçe başkanları, İzmir İl Başkanlığı’nda bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıya CHP İzmir Milletvekilleri Seda Kaya Ösen ve Ümit Özlale’nin yanı sıra İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun eşi Duygu Aslanoğlu da katıldı. Toplantının ardından Yeşilyurt Emniyet Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapıldı.

SAVCILIKTAN ‘20 MİLYAR TL'LİK YOLSUZLUK’ AÇIKLAMASI

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, Tunç Soyer ve 157 kişi hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili açıklama yaptı. Bilgi notunda şu ifadeler yer aldı: “Bu soruşturma, geçmiş döneme ait kentsel dönüşüm, yol yapım, araç kiralama ihaleleri ve kooperatif faaliyetlerinde tespit edilen yolsuzlukları ve kamu zararlarını içermektedir. Toplam zarar, yaklaşık 20 milyar TL’yi aşmaktadır.”

TUGAY’IN AÇIKLAMALARI DA DELİL SAYILDI

Soruşturmada; 469 vatandaşın şikâyeti, Sayıştay ve mülkiye müfettişi raporları, belediye başkanının beyanları ile ön bilirkişi raporları delil olarak dosyaya girdi.

SORUŞTURMA NASIL BAŞLADI?

Savcılık raporunun sonuç bölümünde, soruşturmanın vatandaşlar ve kamu kurumlarının şikâyetleri üzerine başlatıldığı vurgulandı: Raporda, “Mevcut belediye yönetimi, usulsüzlükleri tespit edip savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Uzman raporları kamu zararını somut biçimde ortaya koymuştur. Yargı süreci tarafsız şekilde yürütülmekte, soruşturma şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda devam etmektedir” ifadeleri kullanıldı.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI 1 YIL ÖNCE RAPOR HAZIRLADI

İçişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz temmuz ayında kooperatif sistemiyle ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na 119 sayfalık bir tevdi raporu sunduğu ortaya çıktı. Tunç Soyer döneminde hayata geçirilen “kooperatifleşme modeliyle yerinden dönüşüm” uygulamaları, hem kentte siyasi tartışmalara yol açtı hem de Sayıştay raporlarında eleştiri konusu oldu. Raporda, İZBETON’a verilen yetkinin meclis onayı alınmaksızın kooperatiflere devredildiği, bazı kooperatiflerin inşaatları eksik malzemeyle gerçekleştirdiği ve bu yapıların risk taşıdığı ifade edildi. Ayrıca, inşaatların zamanında tamamlanmaması nedeniyle belediyenin hak sahiplerine uzun süre kira ödemesi yapmak zorunda kaldığı ve bunun da kamu kaynaklarında israfa yol açtığı belirtildi.

ASLANOĞLU’NDAN TUGAY İDDİALARINA YANIT

Soruşturmanın Cemil Tugay’ın şikâyetiyle başlatıldığı yönündeki iddialara yanıt veren CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu şunları söyledi: “Bugün bazı basın yayın organlarında, gözaltına alınmam sürecinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Dr. Cemil Tugay hakkında birtakım sözler sarf ettiğim iddia edilmiştir. Bu iddialar kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Yaşadığımız durum, tamamen bir siyasi operasyonun parçasıdır. Ancak bilinmelidir ki biz, Cumhuriyet Halk Partililer olarak bu tür operasyonlara karşı dimdik durmayı biliriz. Bugünleri de dayanışmayla ve inançla aşacağız. Adaletin eninde sonunda yerini bulacağına, hukuk devletinin yeniden tesis edileceğine, bu siyasi mühendislik çabasının boşa çıkacağına olan inancımı koruyorum. Ülkedeki adaletsizlik, yoksulluk ve zulüm konuşulmasın diye bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara inat, bu bozuk düzenle omuz omuza mücadele edeceğimizin sözünü veriyorum.”

BAKAN VE YÜCEL’DEN ORTAK TEPKİ

CHP İzmir Milletvekilleri Murat Bakan, Deniz Yücel ve Yüksel Taşkın, gözaltına alınan isimlerin getirildiği İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Yeşilyurt Ek Hizmet Binası önünde bir basın açıklaması yaptı. Konuşmasında süreci yakından takip edeceklerini belirten Yücel, şu ifadeleri kullandı: “Yol arkadaşlarımızı, belediye başkanımızı, bürokratlarımızı yalnız bırakmıyoruz. Bu süreç hukuki değil, siyasi bir süreçtir. Suçlamaların merkezinde, geçmiş dönemde dar gelirli vatandaşların uygun fiyatlarla konut sahibi olmasını sağlamak amacıyla kooperatiflerle yürütülen projeler yer alıyor. Elbette kooperatiflerle ilgili davalar olabilir, herkes hakkında soruşturma yürütülebilir. Ancak bu şekilde sabaha karşı gözaltılar yapılması, devlete ve millete hizmet etmiş kişilerin bu yöntemlerle itibarsızlaştırılması kabul edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu süreci sonuna kadar takip edeceğiz.” Yücel’in ardından söz alan Murat Bakan ise şöyle konuştu: “Arkadaşlarımızın gözaltına alınması siyasi bir tercihtir, hukuki bir gerekçesi yoktur. Sayının bu kadar yüksek olmasının sebebi, konuyla ilgisi olan ya da olmayan herkesin gözaltına alınmış olmasıdır. Bu durum, bizim daha önce de karşılaştığımız bir uygulamadır. Cumhurbaşkanı birkaç gün önce ‘Diğer illerdeki durumlar da felaket’ dedi. Bu açıklamadan kısa süre sonra İzmir’de operasyon yapılması tesadüf değildir. Her şey siyasallaşmış durumda. Ancak bu ülkede hâlâ vicdanlı, bağımsız yargıçlar ve savcılar olduğuna inanıyoruz. Umuyoruz ki bu gözaltı süreci kısa sürede sona erecek ve arkadaşlarımız tutuklanmayacaktır.”

MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ

Tunç Soyer’in kızı Defne Soyer, babasıyla emniyette görüştükten sonra basına açıklamalarda bulundu. Soyer, “Babamın morali yerinde, her zamanki gibi güçlü durmaya çalışıyor. Ancak yine siyasi bir dava ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum. Umarım bu yanlıştan hızlıca dönülür. Bu tür operasyonlar artık halkı çok yoruyor. Bu ülkeye fayda sağlamış insanların bu kadar kolay cezalandırılması doğru değil. Soruşturmanın, depremzedeler için geliştirilen ve Türkiye’ye örnek olacak Halk Konut Projesi üzerinden yürütülmesi ayrıca üzücü. Türkiye bir deprem ülkesi ve bu tür yaratıcı projelere ihtiyaç var. Artık cezalandırılan değil, ödüllendirilen siyasetçiler görmek istiyoruz. Sabah saat 5’te gözaltı işlemi yapıldı. Çağrıldıklarında gelecek kişiler bu şekilde alındı. Bu durum bile sürecin hukuksuzluğunu ortaya koyuyor. Henüz ifadeler alınmaya başlamadı. 157 kişinin olması nedeniyle gözaltı süresinin uzaması muhtemel. Ancak güçlü bir şekilde mücadeleye devam edeceğiz. Süreci izleyip öyle yorum yapmak daha sağlıklı olur. Dosyayı incelediğimde endişelenecek bir şey görmedim. Fakat her şey siyasallaştığı için takipte kalmalıyız” dedi.

KOOPERATİFLERDEN SORUŞTURMAYA DESTEK

İzmir Kooperatif Mağdurları Birliği, Soyer ve Aslanoğlu’nun getirildiği İzmir Emniyet Müdürlüğü Yeşilyurt Ek Hizmet Binası önünde basın açıklamasında bulundu. Topluluk adına basın metnini okuyan Kooperatif Mağdurları Birliğinden İş İnsanları Gaziemir Yapı Kooperatifi Başkanı Ali Alpyavuz, “İzmir’de uzun yıllardır binlerce vatandaşın mağduriyetine yol açan, kamu gücünü kullanarak çeşitli kooperatifler üzerinden rant sağlayan yapıya yönelik bugün çok önemli bir adım atılmıştır. Aralarında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İZBETON A.Ş. eski Yönetim Kurulu Başkanı Heval Savaş Kaya, bazı belediye bürokratları, müteahhitler ve aracı şahısların da bulunduğu 157 kişi şikayetlerimiz üzerine gözaltına alınmıştır. Bu gelişme, sadece mağdurlar açısından değil; kamu vicdanı açısından da büyük bir dönüm noktasıdır. Bizler, yıllardır İzmir genelinde mağdur edilen kooperatif üyeleri olarak defalarca uyardık, belgelerle konuya dikkat çektik, suç duyurularında bulunduk. Kooperatifler üzerinden dönen usulsüzlüklerin bir ‘siyaset-müteahhit-belediye’ üçgeniyle organize biçimde yürütüldüğünü anlattık. Sesimizi duyurmak için her türlü yasal yolu kullandık. Bugün yaşanan gelişme, bu çabaların boşa gitmediğini göstermektedir” dedi.