NATO’nun kendini  güncellemesi kaçınılmazdır

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Günümüzün tehdit önceliklerine göre NATO’nun kendini güncellemesi artık kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı

  • Oluşturulma Tarihi : 03.12.2019 18:05
  • Güncelleme Tarihi : 03.12.2019 18:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
NATO’nun kendini  güncellemesi kaçınılmazdır haberinin görseli

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi için Londra’ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Günümüzün tehdit önceliklerine göre NATO’nun kendini güncellemesi artık kaçınılmazdır. Terör örgütlerine karşı ilkeli ve kararlı duruş sağlanmasını temin edecek bir değişimi tüm üye ülkelerle gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz” dedi. Erdoğan, “Üye ülkelerin alternatif aramak yerine NATO’yu ortak tehditler karşısında daha güçlü kılacak çalışmalar içinde olmalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin terör örgütü DEAŞ ile mücadelesinin kararlılıkla sürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu: “DEAŞ ile Suriye’de göğüs göğüse mücadele eden ve örgütü bozguna uğratan tek ülkeyiz. Bazı çevreler art niyetli bir şekilde ülkemizin NATO’ya mensubiyetini gölgelemeye çalışsalar da bizim yerimiz ve duruşumuz bellidir.”
TERMİK SANTRALLERLE İLGİLİ DÜZENLEME
Erdoğan, termik santrallerle ilgili düzenlemeyi veto etmesine ilişkin, şunları kaydetti: “İnsanımızın temiz havayı solumasına fırsat vermeyen kuruluşları biz ilanihaye çalıştıramayız. Siz bu karara uymazsanız, para kazanacaksınız diye halkımızın zehirlenmesine fırsat veremeyiz. Halkım diyor ki, ‘Biz burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz.’ İş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Halkım diyor ki, ‘Biz burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz.’ İş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Bir tarafta halkım bir tarafta buradaki sermaye var. Kusura bakmasınlar biz bu adımı attık. Büyük ihtimalle bu yeniden ihaleye gider. Başka bu işin çıkışı yoktur.” İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun FETÖ firarisi Adil Öksüz’e ilişkin açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, “İçişleri Bakanlığı’mız yapılacak herhangi bir operasyonla karga tulumba alır gelir mi, o ayrı bir konu” dedi.
Erdoğan, Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’na ilişkin, “Yunanistan adımlarını atabilir, bizim de adım atma hakkımız saklıdır. Adımlarımızı atarız, gereğini de anında yaparız.” diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti: “Şu anda Fransa’yı Doğu Akdeniz olayı ciddi manada rahatsız ediyor olabilir, Libya ile yaptığımız çalışma da onları ciddi manada rahatsız ediyor olabilir. Attığımız adım, Libya’nın Türkiye’nin egemenlik hakkıdır. Bu egemenlik hakkını biz sizinle tartışmayız. Bunu kendilerine çok açıkça söyleyeceğiz. Egemenlik haklarımızla doğan hakkımızı da sizinle tekrar masaya yatırmayız.” Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim terör örgütü olarak telakki ettiğimiz ve kendileriyle terör mücadelesi verdiklerimizi, bizim NATO’daki dostlarımız eğer terör örgütü olarak kabul etmezse, kusura bakmasınlar, orada atılacak her türlü adımın karşısında oluruz.”  “Termik santrallerle ilgili baca düzenlemesini 2,5 yıl daha erteleyen düzenlemeyi veto ettiniz. Söz konusu düzenleme ile ilgili kararınızı değiştirmenizde ne etkili oldu? Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?” sorusuna Erdoğan, “Her şeyden önce bu erteleme talebi ilk defa önümüze gelmiyor. Daha önce de bu talep geldi ve bu ertelemeler yapıldı. Ne yazık ki yüklenici firmalar buralardaki filtre çalışmalarını gerçekleştirmediler ve şimdi yeniden bir süre uzatımı talebinde bulunuyorlar” diye konuştu. 
Erdoğan, havayı kirleten, insanların temiz hava solumasına fırsat vermeyen bu tür kuruluşları ilanihaye çalıştıramayacaklarının altını çizerek, şöyle konuştu: “Yapılacak olan neydi? Bu termik santrallerde daha baştan satışında bu filtrasyonun yapılması kaydı var ama siz bu karara uymazsanız, siz çok daha fazla para kazanacaksınız diye biz halkımızın zehirlenmesine fırsat veremeyiz. Onun için de şu anda bu yıl sonu itibarıyla zaten süre doluyor. Bu yıl sonuna kadar kendileri ne gibi adımlar atarlar bilemem. ‘2022 sonuna kadar bu işe fırsat verelim, buna imkan verelim’, böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değildi. Çünkü bir tarafta halkım var, bir tarafta da buradaki sermaye var. Kusura bakmasınlar, biz bu adımı attık. Büyük ihtimalle bu yeniden bir ihaleye gider. Başka bu işin çıkışı yoktur.”
 “Termik santraller düzenlemesi AK Parti’nindi. Bu düzenleme Meclis’ten geçerken kaygılarınızı AK Parti grubuna iletmiş miydiniz?” sorusunu Erdoğan, “O dönemde de aynı şeyler hep gündemimizde oldu. Bunları hep söyledik, konuştuk. Kendileriyle görüşmelerimiz oldu” diye yanıtladı. Bu bacalara, modern anlamda filtreler yerleştirilmediği takdirde bu işin süresinin anında kısıtlanacağını vurgulayan Erdoğan, bu konuda “Ne demek, tabii ki yapacağız, biz de insanımızı, çevreyi düşünüyoruz” diye sözlerin verildiğini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çevre noktasında verilen bu sözlerin tutulmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Şimdi de kendileriyle görüştüğümüzde yine bakıyorsunuz ‘işte partikül değerleri şurada, iyice düşürüldü, şöyle oldu, böyle oldu’ hala bunları konuşuyorlar. Kardeşim istediğin kadar ‘düşürdüm’ de ben şu anda halkıma bakıyorum. Halkım diyor ki ‘Biz, burada hava kirliliğinden maalesef yaşamakta sıkıntı çekiyoruz’, iş bitmiştir. Buradaki kararın vericisi birinci derecede halkımdır. Bu noktaya şu anda süre bitmek üzereyken geldik, kendileri de buna uymadılar, uymadıkları için de benim bunu tekrar Meclise göndermekten başka zaten adil olarak hiçbir çarem olamazdı. Şimdi yapılacak olan iş Mecliste gerekli olan müzakereler, tartışmalar yapılır, bundan sonra büyük ihtimalle de bunun yolu yeniden bir ihaledir veyahut da bu bölgeye süratle bizim zaten doğalgaz noktasında bir sıkıntımız yok, hemen oraya doğalgazı getirebiliriz ve doğalgazla da buradaki enerji ihtiyacımızı gideririz. Burada tabii istihdam noktasında belki bazı sıkıntılar yaşanabilir, o ayrı bir konu. Şimdi onu istismar ediyorlar çünkü. İstihdam noktasındaki bu sıkıntıyı da çok daha farklı bir yolla inşallah ortadan kaldırırız.”  AA