Nilay Kökkılınç’tan kayyum sistemine tepki

İLKSES TV’de yayınlanan Vedat Araz ile İzmir Masası’nın bu haftaki konuğu İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç oldu. İzmir Kent Konseyi çalışmalarına ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Kökkılınç, belediyelere kayyum atanması uygulaması ile ilgili, “Kayyum atama sisteminden çıkmamız lazım” dedi.

KENTSEL DÖNÜŞÜM VE İMAR ÇELİŞKİSİ

Depreme hazırlık konusunda Kent Konseyi çalışma gruplarının yürüttüğü faaliyetlerden söz eden Kökkılınç, Kentsel Dönüşüm Yasası ve İmar Yasası’nın birbiriyle çelişmesi sebebiyle vatandaşların kentsel dönüşümden uzaklaştığını belirterek, “İzmir Kent Konseyi’nde çalışan 22 çalışma grubumuz içinde Kentsel Dönüşüm Çalışma Grubu ve Afetler Çalışma Grubumuz var. Burada gönüllü olarak görev yapan akademisyenler, profesörler, AFAD’dan temsilciler var. Buradaki önerileri Büyükşehir’e taşıyoruz. Kentsel Dönüşüm Grubu ve Afetler Grubu depremler ile ilgili sürekli farkındalık çalışmalarını yapıyorlar. Arama kurtarma çalışmaları ile alakalı eğitimler veriliyor, paneller düzenleniyor. Aynı şekilde Büyükşehir Belediyesi’ne de öneriler iletiyorlar. Belediye Meclis Üyeliği zamanımda partiler deprem konusunda siyaset üstü bir duruş sergilemişti. Çok ciddi bir bütçe ayrılmıştı. Buna özel bir daire başkanlığı kurulmuştu. Üniversiteler ile de iş birliği protokolleri yapıldı. Yapı stokunun tespiti karot alımı gibi çalışmalara başlanmıştı. Bizim çalışma gruplarımız da bu alanlarda izleme çalışmalarını yürütüyor. Türkiye depreme hazır demek mümkün değil. Hala daha 6 Şubat depremlerinden sonra konteynır kentlerde yaşayan vatandaşların sorunlarını basından izliyoruz. Kentsel Dönüşüm yasası 6306 sayılı yasa olarak geçer bir de kentsel dönüşüm yönetmelikleri vardır bunlar imar yasası ile çelişki içine girebilirler. Bu yüzden vatandaşlar kentsel dönüşüm içine hemen giremeyebiliyorlar. 6 katlı binanız var kentsel dönüşüme girince binanız 5 kata düşüyor. Parlamentoda meslek odalarının görüşleri alınarak çalışmalar yapılması lazım. Birbiriyle çelişkili hususlar ortadan kaldırılıp vatandaşların zararları ortadan kaldırılmalı” dedi.

ENGELLİ YAŞAMA DESTEK

Konseyde yer alan engelli meclisinin çalışmalarla kentin engelliler açısından daha uygun hale gelmesine yardımcı olunduğunu belirten Kökkılınç, “Engelli meclisimiz var ve derneklerle de birlikte çalışıyoruz. Engelli meclisimiz çok güzel öneriler ilettiler. Eşref Paşa Hastanesinde görme engellilere öncelik tanınması yönünde bir karar alınması sağlandı. Yine akülü araçlarda bir sorun yaşandığında belediye bünyesinde mobil tamir ekiplerinin kurulması sağlandı. Bağışların toplanmasında ve dağıtılmasında da destekler veriyoruz. Zihinsel Engelliler için Çiğli’de bir okul var servis olmadığı için okula gidemeyen öğrenciler vardı. O servis aracının alınmasını sağladı. Herkes bir engelli adayıdır. Kentlerin engelli yaşamına uygun tasarlanması çok önemlidir” şeklinde konuştu.

TOPLUMDA KİRLENME VAR

Son dönemlerde artan şiddet olaylarının ekonomik ve kültürel birçok boyutu olduğunu aktaran Kökkılınç, önleyici tedbirler alınması gerektiğini dile getirdi. Toplumda yaşanan kirlenmenin araştırılması gerektiğini söyleyen Kökkılınç, “Cinayetlere kadınlar ve erkekler birlikte tepki göstermeli. Son yıllarda daha fazla şaşırıyoruz toplumda bir kirlenme var. Belki çok fazla Narin var ama biz Narin üzerinden konuşuyoruz. Bakanlıklara bu konuda çok büyük işler düşüyor. Toplumun neden bu hale geldiği araştırılmalı çünkü biz böyle bir toplum değiliz. Siyasi partilere çok iş düşüyor. Sen ben demeden birlikte çalışılmalı. Ekonomik sıkıntılar, ataerkil yapı bir başka parçası. Yani çok boyutlu bir konu sadece şiddet olarak bakmamak lazım. Nafakayı ödemediği için 1 ay hapis yatan kişi içeriye girmenin öfkesini biriktiriyor ve öfkesini yönlendiriyor. Yasalarımız toplumun refahı için var olan yasalardır dönüp onlara bakmamız lazım o zaman nerede eksiklik var diye. Şiddet uygulayan kişilere önleyici tedbirler uygulanması lazım. Her şeyin başı eğitim kadın erkek birlikte yaşamayı daha anaokulundan itibaren öğrenmeli, aile içinde bir şiddet çocuklara örnek olmamalı. Çocuklar söylenen değil yapılana bakar, aile içinde şiddet varsa çocuk bunu alır” diye konuştu.

MECLİS YÖNETİCİSİNİ KENDİ SEÇMELİ

Esenyurt Belediye Başkanı’nın görevden alınması ve kayyum atanması hakkında açıklamalarda bulunan Kökkılınç, kayyum sisteminden vazgeçilmesini gerektiğini söylediği konuşmasını şu sözler ile noktaladı: “Türkiye’deki 57 ilden daha büyük bir ilçeye kayyum atandı. Kayyum sistemi doğru bir yaklaşım değil. Eğer demokrasi ile yönetilmek istiyorsak, bu kayyum atama sisteminden çıkmamız lazım. Belediye yasasına göre belediye başkanı bir suça bulaşmışsa belediye meclisi kendi içinden bir yönetici seçmeli. Ancak terör suçu söz konusuysa kayyum atanır şeklinde bir madde var bunun değişmesi gerekiyor. Belediye yönetimlerinin belediye meclisinin içinden seçilen kişiye geçici olarak verilmesi daha doğru olur. Kaçma şüphesi yoksa tutuklama tedbirlerinin de hemen uygulanmaması gerekir deriz hukukçular olarak. Seçimle göreve gelmişsiniz ve o şekilde görevden ayrılmanız gerekir.”

BERKAY ERDEN