- Siyaset
- 19.04.2025 23:32
Başbakan Binali Yıldırım, ana muhalefet partisinin yönetim sistemine ilişkin açıklamalarına işaret ederek, "Niyetimiz hayr, akıbet hayr. Hayırla, hayrı karıştırıyor bunlar. Hayr, biri de hayır. Onlar hayırcı, biz hayrcıyız dedi
Başbakan Binali Yıldırım, ATO Congresium'da düzenlenen AK Parti Ana Kademe İlçe Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısında açıklamalarda bulundu.
Yıldırım, Türkiye'nin aydınlık yarınları yolunda kritik bir süreç yaşandığını belirterek, "Önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğimiz halk oylamasında öncesinde sizlerle bir araya gelmek ve bu istişareleri yapmayı uygun gördük. Halk oylamasında anayasa değişikliğinin reddedilmesini isteyenlerin kampanyalarını hayır ile hayr arasında ses benzerliği üzerine kurduklarını görüyoruz. Hayatlarında hiç bir hayırlı iş yapmamış olanların, sadece benzerliği sebebiyle bu mübarek kavrama bugünlerde nasıl sarıldıklarını görünce insanın gülesi mi geliyor ağlaması mı geliyor bir türlü karar veremiyor. Milletimiz kendisi ve ülkesi için hayırlı olanın ne olduğunu her zamanki gibi bu halk oylamasında da bütün cümle aleme gösterecek. Tüm hayatı hayırla geçenlere kalanlara kalsa Türkiye bugün eserlerin tamamından mahrum olur. Rahmetli Menderes, ülkemize ilk kalkınma programını başlattığında attığı her adımda karşısında yine bu hayırcılar çıkmıştı. Türkiye o dönemde demokrasi ve ekonomide ne kazandıysa milletimizin evetleri sayesinde elde etmiştir. Ardından Rahmetli Erbakan, Rahmetli Türkeş'in içinde yer aldığı hükümetler kurulmuş, milletimiz teşvik ve desteğiyle önemli işler yapılmıştır" ifadelerini kullandı.
YALANDAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL
Anayasa değişikliği görüşmelerinde muhalefetin seviyeyi düşürdüğünü söyleyen Yıldırım, "Anayasa değişikliği görüşmelerinde seviyeyi o kadar düşürdüler ki bacak ısırmadan, burun kırmaya, kürsüyü işgale işi vardılar. Parlamentodan çıkan hükümete en küçük saygıları olmayanların, sistemi kilitlemek için hileye başvuranların parlamento sistemi aşkını gördükçe neredeyse gözlerimiz yaşarıyor. Elbette ki bunların derdi mevcut sistemi savunmak değil, onlar sadece biz yeni bir sistem önerdiğimiz için uygulama aşamasına, milletimizin önüne, milletimizin kararına getirdiğimiz için bu mevcut sisteme can simidi gibi sarıldılar. Türkiye, monarşiyle yönetilseydi, biz buna karşılık demokratik bir sistem teklif etseydik, emin olun bunların tamamı kralcı ve kraliçeci olurlardı. Cumhura saygısı olmayanların Cumhuriyetçiliği de yalandan başka bir şey değildir. Millete bidon kafalıdan, göbeğini kaşıyan adama kadar her türlü hakareti yapan, kendi oyunu milletin oyuyla bir görmekten hicap duyan bu zihniyet ne Cumhuriyetçi ne de demokrat olabilir dedi.
EZBERE BİLİNSİN
Anayasa değişikliği maddelerini ilçe başkanlarının ezbere bilmesi gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, "İlçe başkanlarının öncelikle bu maddeleri ezbere bilmesini istiyorum. Kafanıza adınız gibi nakşedeceksiniz. Kendimiz bilmeden milletimize anlatamayız, milletimizin kafasındaki soruları cevaplayamayız. Partimizin hazırlıkları mevcut, bu notları, dokümanları bütün ayrıntıları ile okuyun, değerlendirin, kafanıza takılanları sormayı ihmal etmeyin" diye konuştu.
Muhalefetin yeni sistemle getirilen değişikliği yalan kampanyası yaklaşımıyla her mecrada anlattığını belirten Yıldırım, "Adeta yalan rüzgarı. Yalanın bini bin para. Yüz kızarmıyorsa dilin zaten kemiği yok, üfürüyor da üflüyorlar. Rahmetli babamın bir lafını hatırlıyorum, genişten alan insanları gördüğü zaman şöyle derdi, 'Kaval elin yel Allah'ın üfle evladım üfle'. Şimdi bunlar da, kaval elin yel Allah'ın, üfleyin bakalım. Tek adamlıktan girip ülkenin bölünmesine kadar işi vardırıyorlar. Bizim bu yalanlar karşısındaki en büyük gücümüz doğruları anlatmaktır. Milletimizle kucaklaşmaktır. Millete doğrudan, her zaman doğruları anlatacağız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ne olduğunu, ülkemize ne kazandıracağını, milletimize ne gibi katkılarının olacağını teker teker sabırla anlatacağız" şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kim hükümet olacak, kim Cumhurbaşkanı olacak ben karar vereceğim. Ben yetkiyi verdikten sonra bilmediğim tanımadığım adamlar devreye girip, benim adıma iş çevirmeyecek. Yapılan budur. CHP, hiç milletin teveccühüne ram olarak iktidar yönünde gayret göstermediği için buna karşı çıkmasını anlayabiliriz. CHP krizlerden, kaoslardan, vesayetlerden medet umarak, yarım yamalak iktidarın köşesinden kendine yer bulmuştur. Bu sistemde artık buna yer yok. Çalışan, gayret eden, milleti ikna eden herkes tek başına iktidar oluyor. İstikrar ve güven. İki sihirli kelime." (İHA)