- Siyaset
- 18.04.2025 20:01
null
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, 28 Eylül'de başlayacak Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Sonbahar Oturumu'nun en önemli gündeminin mülteci sorunu olduğunu belirterek, "Bu, Avrupa için başarısızlık tablosudur. Türkiye 2 milyonun üzerinde insanı bu olağanüstü güç ekonomik ortamda barındırmaya çalışıyor. Buna benzer bir gayreti Avrupa'da ne yazık ki göremiyoruz" dedi.
CHP eski Lideri ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Antalya'da partisinin il başkanlığınca düzenlenen bayramlaşmaya katıldı. İl binasına en erken gelen isimlerden olan Baykal, milletvekilleri, belediye başkanları ve il yöneticilerin sıralı şekilde durup partililerle bayramlaşması yerine kalabalığın içinde gezerek tek tek bayramlaşmayı tercih etti. Baykal, partililerle bayramlaşması sırasında emekli albay Ahmet Demiröz, kendisine 1989 yılında Datça Hava Radar Mevzi Komutanlığı ziyareti sırasında çekilmiş fotoğrafları gösterdi.
AVRUPA PANİK VE ALARM İÇİNDE
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykal, Türk grubu üyesi olarak katılacağı 28 Eylül- 2 Ekim tarihleri arasında Strasbourg'da gerçekleşecek AKPM Sonbahar Oturumu'nun en önemli gündem maddesinin mülteciler konusu olacağını söyledi. Mültecilerin artık Avrupa'yı meşgul eden temel konu haline geldiği, hatta sorunun Avrupa'yı da aşarak dünyanın temel konusu olduğunu kaydeden Baykal, "Bu konunun hem insani boyutu hem de çok derin siyasi boyutu var, terörle doğrudan bağlantısı var. Ülkelerin iç savaşlara sürükleniyor olmasından kaynaklanan boyutu var. Uzun bir süreden beri giderek artarak yaygınlaşıyor bu sorun. Ciddi bir panik, alarm duygusu Avrupa kuruluşlarına egemen olmaya başladı. Başlangıçta görmemezlikten gelme eğilim hakimdi, geçiştirmeye yönelik bir takım sıradan tedbirler ile idare etmek istediler ama bu aşamalar geride kaldı. Çok ciddi yeni önlemlere ihtiyaç var şeklinde konuştu.
ARAP BAHARI'NIN SONU YIKIM OLDU
Mülteciler sorunun ortaya çıkmasında Ortadoğu'da derin bir istikrarsızlığın yaygınlaşmaya başlamış olmasının ana sebep olarak ortada durduğuna dikkat çeken Baykal, Avrupa'nın büyük bir mutlulukla karşıladığını söylediği Arap Baharı sonrası ortaya çıkan tablonun derin bir yıkım olduğunu söyledi. Baykal, "Arap Baharı Ortadoğu'da siyasi dengeleri, istikrarı, statükoyu derinden sarstı. Belki o statükonun sarsılması gerekiyordu. Sarsılacaktı. Halkın özlemlerine daha yatkın, daha demokratik bir yönetim ihtiyacı vardı. Ama Ortadoğuda yaşanan yıkım oldu. Bir yeni yapılaşma, yeni inşa ne yazık ki gerçekleştirilemedi" dedi.
OLAYI KAYNAĞINDA TUTMAK LAZIM
Bunun sonucu olarak ortaya çıkan göçmen gerçeğine yönelik politikaların önce engellenmesi sonra da makul ölçülerde, küçük küçük Avrupa'ya alarak kontrol etmek şeklinde geliştiğini belirten Baykal, "Bununla sonuç alınamayacağı ortada. Olayı kaynağında tutmak lazım" dedi.
Son yaşanan mülteci dalgasının en temel özelliğinin insanların yurtlarında barınamaz hale gelmesi olduğunun altını çizen Baykal, "Savaş var, terör var. Bu savaşlar o ülkelerin kendi iç işi değil. Çoğu kere uluslararası müdahaleler, yönlendirmeler, teşvikler, karıştırmalar o ülkeleri yaşanamaz hale dönüştürdü. Bu Avrupa için de başarısızlık tablosudur. Daha kesenin ağzını açmaya başlamadılar. Türkiye 2 milyonun üzerinde insanı bu olağanüstü güç ekonomik ortamda barındırmaya çalışıyor. Buna benzer bir gayreti Avrupa'da ne yazık ki göremiyoruz. Türkiye olarak mülteci sorunu konuşulurken aslında haklı bir zemindeyiz. Görevini yapan bir ülke konumundayız. Tabi bazı siyasi tartışmalar olacaktır, 'Türkiye'nin bölgenin istikrarsızlığına, savaşa çeşitli şekillerde katkı yaptığına' ilişkin suçlamalar, değerlendirmeler de yapılacaktır."
HAC İSLAM ÜLKELERİNİN ORTAK SORUMLULUĞU OLARAK GÖRÜLMELİ
Baykal, Hac'da yaşanan facianın ise çok acı bir tabloyu arkada bıraktığını belirterek yönetim zaafiyetine dikkati çekti. Baykal, "Batıda, mülteciler konusunda, insan yaşamına bir duyarsızlığa tanık oluyoruz ama diğer tarafta kendi Müslüman kardeşlerimizde duyarsızlık ortaya çıkıyor. Umarım bu konu İslam ülkelerinin bir ortak sorumluluğu olarak ele alınır. Sadece bir ülkenin 'Yetki benim istediğim gibi yaparım' anlayışıyla bu konuyu en iyi şekilde çözemediği görülmüştür" diye konuştu. (DHA/ANTALYA)