Yaşar Üremiş’ten CHP’li isimlere sert eleştiri

CHP’den Güzelbahçe Belediye Başkan adayı olan CHP Güzelbahçe Meclis Üyesi Yaşar Üremiş, Urla ilçesine başkanlık için dosya vermesine rağmen Güzelbahçe’den aday gösterilen Mustafa Günay için partisi CHP’ye sert tepkisi göstererek istifa etti. İstifa kararının ardından Memleket Partisi’nden Güzelbahçe Belediye Başkan Adayı olan Üremiş, yaptığı istifa açıklamasında CHP’nin ana yönetim kadrosuna çok sert eleştirilerde bulundu. Üremiş açıklamasında, “İl Başkanlığı döneminde Menemen ilçesini cam fanusla AK Parti’ye, Urla ilçesini Kayyuma teslim eden ve tarihe beceriksizliği ile adı yazılan Deniz Yücel, Murat Bakan, Veli Ağbaba ve ekip başı Özgür Özel İzmirlilerden kurultayın intikamını almıştır” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU’NA KESİLDİ

Üremiş yaptığı açıklamada, “14 ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları; ülkemizde demokrasiden, barıştan, laiklikten yana olan ve tek adam sultasından kurtulmak isteyen tüm halkımız için bir hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Haklı olarak tüm demokrat kamuoyu bu yenilginin sorumlularının hesap vermesini istedi. Nihayetinde tüm sorumluluk seçimlerde Millet İttifakı’nın büyük ortağı olan CHP’ye ve onun Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na kesildi. Seçim süreci boyunca ittifakın diğer büyük ortağı İYİ Parti ile CHP arasında müzakerecilik misyonu üstlenen ve tüm seçim sürecini organize eden Ekrem İmamoğlu; seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz “Değişim” şiarıyla parti disiplinine ve siyasi ahlaka uygun olmayan bir rotaya girdi. Kendisini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına uygun gören Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı linç derecesinde bir kampanya başlattı. Tüm bunların sonucunda başta “Adalet Yürüyüşü” gibi Cumhuriyet Halk Partisinin tarihine altın harflerle yazılacak eylemlere imza atan bir parti genel başkanı; tüm siyasi geçmişi ve samimi emekleri yok sayılarak partiden uzaklaştırıldı” dedi.

YAŞAM HAKKI VERİLMEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir değişime ihtiyacı olduğunu sözlerine ekleyen Üremiş, “Ama bu; Cumhuriyet tarihinin en güçlü iktidarına karşı elinden geldiğince etkin ve içten muhalefet yapmaya çalışan Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir insanı bu şekilde yerle bir edilerek ve itibarı sıfırlanarak yapılmamalıydı. Üstelik tüm bu yıkıcı propagandanın, parti yönetiminde yıllarca beraber çalıştığı Özgür Özel eliyle yapılması, parti tabanı açısından oldukça şaşırtıcı bir durumdu. Gerçekten Kemal Kılıçdaroğlu başarısız ise ve partinin bir yeniliğe ihtiyacı varsa; bu değişim onun başarısızlığında en az onun kadar sorumluluk sahibi olan Grup Başkanı Özgür Özel eliyle mi olmalıydı? Bu değişim söylemi ne kadar samimi olabilirdi? Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı kazan kaldıran ve “değişim şart” diyen İmamoğlu ve onun emanetçi başkanı Özgür Özel’in, değişimden neyi kastettiğini sonradan anladık. Onların değişimden anladığı şeyin, tüm muhalefeti süresince partisinin genel başkanını gönülden destekleyen “inançlı ve emektar” partilileri rövanş alırcasına etkisiz hale getirmek olduğunu bugün anlamış bulunuyoruz. Parti içi demokrasiyi gerçekleştireceğini, taban yoklaması ve ön seçim yapacağını söyleyen Özgür Özel’in bu dediklerinin sadece delegeleri maipüle etmek için ortaya atılmış şeyler olduğunu gördük. Onun değişimden anladığı şeyin; özellikle İzmir ve ilçelerinde 31 Mart yerel yönetim seçimlerine ilişkin aday belirleme sürecinde kongrede demokratik tercihlerini kullanarak kendisine destek olmayan İzmirli CHP’lileri cezalandırmak olduğunu görüyoruz. Kongrede tercih edilmemesinin cezasını tüm İzmir’e kesecek kadar demokratik tutumdan yoksun Özgür Özel; kendisine muhalefet eden İzmir’in demokrasi neferlerine parti içinde yaşam hakkı vermeyeceğini açıkça göstermiştir” ifadelerini kullandı.

İZMİRLİLERDEN İNTİKAM ALINDI

Üremiş açıklamasının son kısmında ise CHP yönetimini ağır sözlerle eleştirerek, “CHP yönetimi bu tutumuyla, her zaman “kindar” ve “kutuplaştırıcı” olmakla eleştirdiği, AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kötü bir kopyası olmaya çalışmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi demokrasi savunusu yapabilmek için ilk önce kendisini demokratik bir zemine oturtmak zorundadır. “Değişim nerede?” diye soranlara, İzmirli partililerle dalga geçercesine “Değişimi görmek istiyorsanız İzmir’e bakın!”, nüfusu az olan nadide ilçelerimize “kıytırık ilçeler” diyen Özgür Özel’e İzmirliler gereken cevabı verecektir. CHP yönetiminin İzmir’de yaptığı şey bir değişim değildir. Birçok ilçede başarısız olacağı “partililer tarafından bile” dile getirilen belediye başkan aday adaylarını ısrarla aday gösteren Özel’in, İzmir’de 27 tane belediye başkanını akla ve insafa uymayan bir biçimde değiştirmesi bunun en net göstergesidir. İl Başkanlığı döneminde Menemen ilçesini cam fanusla AK Parti’ye, Urla ilçesini Kayyuma teslim eden ve tarihe beceriksizliği ile adı yazılan Deniz Yücel, Murat Bakan, Veli Ağbaba ve ekip başı Özgür Özel İzmirlilerden kurultayın intikamını almıştır. İşte tüm bu nedenlerle; neredeyse içinde doğup büyüdüğüm, ömrümden otuz yılımı verdiğim, gençlik kollarından, ilçe yöneticiliğine ve en nihayet Belediye meclis üyeliğine kadar verilen her görevi canla başla yaptığım Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğimden 4 Şubat 2024 tarihi itibariyle istifa etmiş bulunuyorum. Kamuoyuna saygılarımla” ifadelerini kullandı.  

GURBET YAVUKLU