Sayfa Yükleniyor...
A Milli Kadın Basketbol Takımımızda uzun yıllar kaptanlık yapan Bahar Çağlar, profesyonel oyunculuk kariyerinde son maçına çıktıktan sonra basketboldan kopamayacağını belirtti. Efsane basketbolcu, ilerleyen zamanlarda yönetim ve idari olarak basketbolun içinde kalmak istediğini vurguladı.
İzmirli Bahar Çağlar Ökten, Balçova Belediyesi'nde basketbola başladı. Ceyhan Belediyespor Galatasaray, Yakın Doğu Üniversitesi, Beşiktaş, BOTAŞ, Hatayspor ve Emlak Konut takımlarında oynadı. Kadın basketbolunun efsanelerinden Bahar Çağlar Ökten kariyeri boyunca; 1 EuroLeague, 2 EuroCup, 3 Türkiye Ligi, 7 Türkiye Kupası ve 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu kazandı. Başarılı basketbolcu, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları ile 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’nda mücadele eden Ay-yıldızlılarımızın kadrolarında yer aldı.22 yıllık basketbol kariyerinde 15 kez kupayı havaya kaldırdı. İzmirli milli basketbolcu oyunculuk kariyerini sonlandırdıktan sonra kariyer hedeflerini ilk kez gazetemize anlattı. "Bahar’ın Basketbol Atölyesi” projesinin devam edeceğini açıkladı.
HARİKA DUYGU
Ay-yıldızlı formayla 2011 yılında Avrupa Şampiyonası ikinciliği, 2013 yılında Avrupa Şampiyonası üçüncülüğü ve 2014 Dünya Şampiyonası dördüncü oldunuz. Milli formayı giymenin gururunu nasıl anlatırsınız?
A Milli Takım ile her maça çıktığımda ay yıldızlı formayı ilk giydiğim günü hatırlamışımdır. Kırmızı beyaz formayı giymek her sporcunun hayalidir. Onu ilk giydiğim gün yaşadığım heyecan ve tutkuyu, emin olun son milli maçıma kadar hep yaşadım. Kelimelerle anlatılamayacak bir duygu bu! Sahaya çıkıyorsunuz ve milyonların desteğinin arkanızda olduğunu biliyorsunuz. Sahada sizin atacağınız bir sayı, kazanacağınız bir maç ve sağlayacağınız başarı ile milletinizin sizinle gurur duyacağını bilmek harika duygular hissettiriyor.
Türk basketbolunun efsanelerinden biri olarak kariyeriniz boyunca 1 EuroLeague, 2 EuroCup, 3 Türkiye Ligi, 7 Türkiye Kupası ve 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu yaşadınız. Son maçınıza çıktığınızda neler hissettiniz?
Türk basketboluna uzun yıllar emek ve değer veren biri olarak “Efsane” benzetmesi için tüm basketbolseverlere teşekkür ediyorum. Elde ettiğim başarıları görünce, hepsini tek tek şu an yeniden hatırlıyorum. Son maçıma çıktığımda, sanırım kendimi buna iyice alıştırmıştım.Esasında uzun bir süre önce aldığım bir karar vardı ve her başlangıcın bir sonu olduğunu bilerek, özellikle kendimi mental açıdan buna hazırlamıştım. Elinde basketbol topu ile sürekli antrenman yapan biri olarak, yeni bir hayata başlamanın heyecanını yaşadım diyebilirim.
BASKETBOLDAN KOPAMIYORUM
Profesyonel basketbol kariyerinize İzmir'de başlayıp Emlak Konut'ta sona erdi. Basketbolun içinde kalmayı düşünüyor musunuz?
Basketboldan hiçbir zaman kopmak istemiyorum… Basketbol bir yaşam tarzı olarak benim hayatımın en önemli parçalarından birini oluşturuyor. Şu an için biraz dinleniyorum, özel hayatıma ayıramadığım vakti ayırmaya çalışıyorum ama bugüne kadar elde ettiğim birikimlerimi kazandığım deneyimlerimi basketbolumuza aktarmayı elbette istiyorum. Yönetim ve idari kadro olarak saha içinde olabilir veya saha dışında ona henüz karar vermiş değilim fakat mutlaka basketbolun içinde kalacağım.
MİLLİ TAKIM DAHA İYİ OLACAK
Uzun yıllar milli takımımızda kaptanlık yaptınız. Potanın Perileri tekrardan kazanma alışkanlığını nasıl yakalayabilir?
Milli takımımızın gidişatını bir süreç olarak görüyorum. Her şey bir anda çok hızlı gelişmiyor. Öncelikle sabırlı olmamız gerekiyor. Milli takımımız, oyuncu yapısı itibariyle kabuk değiştirdi. Bu değişim içerisinde, basketbolcu grubumuzun beraber oynama, hareket etme, aynı duyguları paylaşıp, ortak bir amaca beraber yürümesi için bazen zaman gerekebiliyor.Kariyerimin son dönemlerinde, özellikle milli takım da, bu tabiri çok sevmesem 'abla' görevini üstlendim. Bana göre sporda, yaş farkı ya da genç, yaşlı oyuncu diye bir şey yoktur. Sahanın içi ile dışında yaşadıkları kapsamında tecrübeli sporcular vardır. Ben de esasında kazandığım deneyimleri arkadaşlarıma aktarmaya çalıştım. Tabii ki herkes sürekli kazanmak ister ama başarıyı elde etmek kısa sürede olmuyor. Süreç içerisinde milli takımımızın daha iyi olacağını umut ediyorum.
Sancılı jenerasyon değişiminden sonra milli takımımızda genç basketbolculara örnek oldunuz. Genç basketbolcularımızın gelişimi için neler söylemek istersin?
Genç basketbolcuların öncelikle çok çalışması gerekiyor. Tabii ki çalışmak derken yalnızca antrenmandan bahsetmiyorum, takım antrenmanı kadar bireysel gelişim için de kendi planlarını yapmaları çok önemli… Hayal etsinler, ilerleyen yıllarda olmak istedikleri noktaları kendilerine hedef belirlesinler. Oldum dememeyi öğrensinler, ben son maçıma bile yeni bir şey öğrenebilir miyim düşüncesi ile çıktım. Doğru insanlarla çalışsınlar, kariyer planlarını iyi bir şekilde yönettirsinler ve unutmasınlar; bir sporcu olarak en tehlikelisi en tepeye ulaştığın andır. 'Hedefim bitti' dersen sen de bitersin, ondan dolayı her tepe noktaya çıkışta kendilerine yeni bir tepeye ulaşmak için amaç belirlesinler.
BAHAR’IN BASKETBOL ATÖLYESİ
Yaşamın her alanında cinsiyet eşitliğini savunuyorsunuz. "Bahar'ın basketbol atölyesi" projeniz toplumsal farkındalık yarattı mı?
Her zaman kadın ve erkek eşitliğinde yana olan, özellikle sportif açıdan da kadın ve erkek ayrımı olmadığına inanan bir karakter oldum. "Bahar’ın Basketbol Atölyesi" projemiz, bazen aktif saha ziyaretleri bazen de online çalışmalar ile devam ediyor. Özellikle okullarda çocuklarla buluşmak, kadın basketbolu ile ilgilenen kulüplerin altyapılarına ziyaretlerde bulunmak, bu projenin bir parçasını oluşturuyor. Çalışmalarımızda sosyal farkındalık yaratarak her gelen davete olumlu dönmeye çalışıyoruz, bu projemiz aynı şekilde devam edecek.
HÜSEYİN DEMİR