Buca’nın iyi kalpli tostçusu

YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER
Buca’da ikamet eden İsmail Kurt, 16 yıl önce ilçede, arkadaşlarının da teşviki ile tostçu dükkanı açtı. İlçede sevilen sayılan bir insan olan Kurt, işini layıkıyla yapmaya başlayınca ünü yurt dışına kadar ulaştı. Yolu Türkiye’ye düşen dünyanın farklı yerlerinden birçok insan Buca tostunu tatmak için soluğu Buca’da alıyor. Sosyal medya hesaplarından da dünyanın çok farklı yerlerinden mesaj alan Kurt, aynı zamanda burada öğrencilere burs desteği sağlıyor. Kurt, dükkanında sattığı bazı ürünlerin gelirini doğrudan öğrencilere burs desteği olarak sunarken, hayırsever kişilerin öğrencilere verilmesi için bıraktığı emanetleri de ihtiyacı olan öğrencilere vermeye aracılık ediyor.



BİZ VESİLE OLUYORUZ
Ülkenin her bir ferdinin öğrencilere destek olması gerektiğinin altını çizen İsmail Kurt, “Dışarıdan buraya okumak için gelen çocuk, kira düşünüyor, elektrik faturası düşünüyor, su faturası düşünüyor. Oysa bu memleketin insanları bizim geri kaldığımızı kabul edip, okuyan çocuklara sahip çıkması lazım. Yandaki komşu öğrenci ise bir tabak fazla pişirmek lazım. O çocuk da sadece dersini düşünmesi lazım. Bizim millet olarak çocuklarımıza sadece ders düşündürmek zorundayız. Cebinde parası olmayan birçok kardeşimiz geliyor. Buraya öğrencilere destek olmak için emanet bırakıyorlar bende o çocuklara o emaneti iletiyorum. Şu anda bundan ayrı çikolata satıyoruz. Bu satıştan iki kız evladımıza eğitimi için burs imkanı sağlıyoruz. Çocuklara destek olmak için burs vermek isteyen hayırsever vatandaşlarımız bizi buluyor biz de ona vesile oluyoruz. Çoluğumuza çocuğumuza sahip çıkmalıyız. Çıkmadığımız zaman, cemaatler, terör örgütleri kapıyor onları. Çocuklarımız her şey oldu da bir türlü kendileri olamadılar. Üretemediler. Bu memlekete hizmet edecek birçok çocuk heba oldu gitti. Benim iki büyük amcam Çanakkale’de şehit oldu. Rahmetli dedem Yunan’a çete savaşı vermiş bir zeybek. Ben onlara layık bir evlat olmaya çalışıyorum” dedi.



DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDEN MESAJ ALIYORUZ
Dünyanın birçok yerinde Buca tostunu yemek için gelen insanlar olduğunu söyleyen İsmail Kurt, “Adamlar buraya gelince, ilk iş ‘buraya ait bir lezzet var mı?’ diye soruyor. Buca’ya gelince de Buca tostu var deyip, buraya geliyorlar. Burada tost yedikten sonra yüzündeki ifadelerden beğendiklerini anlayabiliyorsun. Tercümanları da çok beğendiklerini söylüyor. İzmir’e ikinci, üçüncü gelişlerinde havalimanında iner inmez ilk iş buraya gelip tost yiyorlar. Geri dönerken de buradan tost yiyip, öyle geri dönüyorlar. Agop isimli Amerika vatandaşı, Ermeni bir müşterimiz var. İstanbul’a geldiğinde özel uçakla İzmir’e gelip tost yiyor. Agop’un dedesi Atatürk’ün en yakın silah arkadaşlarından bir tanesiymiş onu anlattı. Tam bir Atatürk hayranı ve tamamen Türk gibi. Onun dışında sosyal medya hesaplarımızdan dünyanın farklı yerlerinden birçok mesaj alıyoruz” ifadelerini kullandı.
GÖZ ALDANIR AMA MİDE ALDANMAZ
Tostçuluğa başlangıç hikayesini anlatan İsmail Kurt, “Tostçuluğa hasbel kader başladık diyebiliriz. Bulunduğumuz bölgede böyle bir yere ihtiyaç vardı ve iki arkadaşımın teşviki ile başladım. Gayem hem yaşadığım şehre, yaşadığım ilçe olan Buca’ya yakışır bir esnaf olmak hem de Buca’ya özgü bir değer yaratmak. Bir gün gelir de dizilerde filmlerde ‘Buca tostu’ yazmasını arzuladım. Bu şekilde de Buca’nın ismini her yerde yaşatmak ve duyurmak istedim. 16 yıldır bu işi yapıyorum.  Sanırım işimizi layıkıyla yapmaya çalışmamızdan geliyor. Göz aldanır ama mide aldanmaz. Malzemeyi hakkıyla kullanıyoruz” diye konuştu.  







 

Haber Merkezi