Nefes kaynağım ‘Basketbol’

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Geçen sezon maddi imkânsızlıklar nedeniyle Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Lig’inden çekilen bu sezon ise Bölgesel Lig - A grubunda mücadele eden Bornova BarışGücü Spor Kulübü’nün Genç Milli Takım oyuncusu Can Tenekeci ile basketbol serüveni üzerine konuştuk. Takımın tekrar parke salonlara dönmesine çok sevindiğini belirten Tenekeci, 2004 yılından beri bu takımda oynadığını ve Milli Takım’a da 2011 yılında girdiğini belirterek, “Genç Milli Takımlar kategorisinde oynuyorum. Bu yıl şampiyonamız var. Şampiyonaya hazırlık için milli takım kampına gideceğim. 10 gün sonra olacak kampta yine takıma seçilirsem şampiyonada Milli Takım adına sahada olmayı istiyorum” dedi.

“BASKETBOLLA OKULDAN DAHA ÖNCE TANIŞTIM”

Tenekeci, engellilik durumunun doğuştan değil sonradan ortaya çıkan bir durum olduğuna değinerek, “İki yaşındayken balkondan düştüm. O düşme sonucunda omuriliğim kırıldı. Benim sorunum sadece omurilikle ilgili. Normal bir insanın omurilik kemiği düz iken benim omurilik kemiğim S harfine benziyor. Bu sebepten ötürü ilkokula çok geç başladım. Basketbola ise okula başladığımdan daha erken başladım. Okula ilk 8 yaşında gittim ve engellisin diyerek beni okula almadılar. Sevdiğim bir öğretmenim vardı beni okula yazdırdı. 6. sınıfa kadar okudum. Ortaokula başlayacağım için yan binaya geçmemiz gerekiyordu. Mecburiyetten tamam demek zorunda kaldık. Yan binadan derslikler hep farklı farklı sınıf ve katlardaydı. Engelli olduğum gerekçesi ile okulun müdürü benim kaydımı sildirdi. Binanın girişinde rampa yoktu. Derneğe geldim Başkanımız Vedat Ağabey’e durumu bildirdim. Başkanımız konuştuktan sonra okula Kaymakam geldi ve rampa yapıldı. Bütün hocalar beni seviyordu. Derslerim de iyiydi bu arada. Dediler biz Can için okulun girişinde ders veririz dediler. Müdür de bu durum üzerine bir şey diyemedi ve rampa da olunca ortaokulu o şekilde bitirdim” diye konuştu.

“ZORLA KULÜBE GETİRİLDİM”

Mahallede çok sevdiği Cemile Abla’sı sayesinde basketbola ilgi duymaya başladığını belirten Tenekeci, “Sağ olsun beni derneğe ve kulübe zorla getirdi. Daha önce otobüse hiç binmemiştim kendisi beni otobüse bindirerek hem kulüp hem de dernek binası olan yere getirdi. İlk geldiğim zaman mahalle takımı bir takıma geldiğimi düşünüyordum. Takımda çok fazla kişiyle muhabbet etmiyordum. Bir iki ay böyle muhabbet etmeden ve samimi olmadan geçti. Ama daha sonra işler çok farklı oldu ve şu anda burayı ve kulübü bırakamıyorum” şeklinde konuştu.

 “BURADA AİLE GİBİYİZ”

Süper Lig’de iki sezon zorluklara dayandıklarını ve zor zamanlardan geçtiklerine değinen Tenekeci, “Burada bir takım değil daha çok bir aile gibiyiz. Herkes birbirine sahip çıkıyor. Birisi hastalandığı zaman kim müsait olursa olsun servise biner veya kendi imkanları ile hasta olan oyuncunun yanına gidilir. Bu takımın en büyük özelliği bu şekilde aile gibi hareket etmesinden kaynaklanıyor. Birbirimize çok bağlıyız. Benim tek bir hedefim var ve o da hiçbir sorun olmadan takımın daha iyi yerlere gelmesidir. Ondan sonrası benim için çokta önemli değil. Çünkü basketbol ve Bornova BarışGücü Basketbol Takımı benim için çok önemlidir. Aile samimiyeti bizim için çok önemli. Bana çok takımdan transfer teklifi geldi ama ben gitmedim. Hatta KKTC’den bile transfer teklifi aldım. Bana her teklif sunuldu ama ben her teklife hayır dedim. Bornova’yı, takımı takımdaki arkadaşlarımı, ağabeylerimi ve başkanımızı kısacası herkesi sevdiğim için gitmeyi bir an bile düşünmedim” ifadelerini kullandı.

“BASKETBOL BENDE BAĞIMLILIK OLDU”

Tenekeci günün tamamını basketbol ile geçirdiğini ifade ederek, “Hem rakip takımları hem de rakip oyuncuları sürekli takip ediyoruz. Ben basketbol topunu elime almadığım zaman nefes alamıyorum. Kendimi rahat hissetmiyorum. Basketbol bende artık bir bağımlılık halini aldı. Ben basketbol oynadığım zaman kendimi buluyorum. Basketbol benim için bir hayattır. Beni nasıl kolumdan tutup getirdiler ise bende engelli bir arkadaşımı kolundan tutup buraya getirmek istiyorum. Ben şu anda bu sporun bağımlısıyım” dedi.

“BAŞKANIMIZIN EMEĞİ ÇOK VAR”

Süper Lig’de çok genç bir oyuncu olarak Beşiktaş ve Galatasaray gibi takımlarla mücadele etmenin kendisi için büyük bir gurur meselesi olduğunu belirten Tenekeci, “Çok genç bir yaşta o takımların karşısına çıkıpta sahada ter döküp emek vermek benim için büyük bir başarı ve gurur ifadesiydi. Tabi benim buralara gelmemde Başkanımız Vedat Başer’in katkısı çok fazla oldu. Süper Lig’de oynadığımız her maç çekişmeli ve unutulmazdı. 2 yıl önce oynadığımız Karabük maçı benim en unutamadığım maçlar arasındaki yerini aldı. Uzatmada kendi evimizde maalesef mağlup olmuştuk. Kazansaydık Süper Lig’de sıralama yönünden çok iyi bir durumda yer alacaktık” diye konuştu.

“SAHADA MÜDAFAA YÖNÜM ÖN PLANDA”

Tenekeci, sahada basketbol oynarken genelde takım içinde müdafaa yönünün daha ön planda olduğunu belirterek, “Ama bu sene daha çok şutör oldum. Hücuma daha çok katkı vermeye çalışıyorum. Ben genelde adam adama savunma yapıp blok özelliğimi kullanmaya çalışıyorum. Takımda sayı atmak benim işim değil. Ama bu seneki oyun içi organizasyonunda biraz daha sayı atmaya ve şut kullanmaya başladım. Savunmamız olmasa hiçbir maçı kazanamayız. Bu yüzden takımın savunması ve benim savunma yapmam takım adına hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.

“DUBAİ’DE ŞAMPİYONLUK YAŞADIM”

Tenekeci, Milli Takım kariyerinin de kendisi için oldukça iyi gittiğine dikkat çekerek, “Her şehirden ve her takımdan farklı arkadaşlarımla Milli Takım kamplarında bir araya geliyoruz. Genelde Milli Takım kamplarında eleme olduğu için kamp stresli geçiyor. Kendi takımınızda oynarken herkesi tanıyorsunuz ve kimin ne yapacağını çok iyi biliyorsunuz. Milli Takımda ise öyle bir durum söz konusu değil. İdman yaparken Milli Takımdan elenir miyimin şüphesini hep üstünüzde hissediyorsunuz. Bazen oyuncular stresten yatağa bile düşebiliyor. Buna rağmen Milli Takımda güzel zamanlarım da geçti. 2011 yılında İngiltere’ye gittim. O turnuvada Avrupa ikincisi olduk. 2012’de Dubai’ye gittik ve 8 takım içinde birinci olduk. 2013’te Dünya Şampiyonası vardı. O şampiyonada namağlup giderken İsviçre’ye yenilip turnuvayı sekizinci bitirdik. Takımda şu anda en eski iki oyuncusundan biri benim. Önümüzde bir Avrupa Şampiyonası var. Takımlar şampiyonanın Türkiye’de olmasını istiyor bizde Avrupa’da olmasını istiyoruz. Türkiye’de olursa bizim için avantaj olabilir fakat Türkiye’de olursa Antalya’da olacak ve Antalya çok sıcak. Sıcak bizi çok etkiliyor ve oynayamıyoruz” dedi.

“2 YIL BASKETBOL OYNAYAMADIM”

2013’te Dünya Şampiyonası’nda sakatlandıktan 45 gün sonra İzmir’e geldiğini belirten Tenekeci, “Sakatlık dolayısıyla 3 ay evde baygın yattım 5-6 ay sonra ameliyat oldum ve ameliyattan sonra bir yıl basketbol oynayamadım ertesi sezon da takım ligden çekildiği için oynayamadım. Toplamda iki yıllık bir kaybım oluştu. Bu yıl ve ben ve kaptan çok istiyorduk tekrardan takımı kurmayı. O sezondan takımda kalan 4 kişi kalmıştı. Maçlar zor olsa da bu zorluğa göğüs germeye ve bir yerlere gitmeyi istiyoruz. Bunun için tekrar takımı bir araya topladık” diye konuştu.

“KAPTAN MEHMET TAKIMIN HERŞEYİ”

Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Lig’inde en iyi teknik direktörün Galatasaray Tekerlekli Basketbol Takımı’nın Baş Antrenörü Sedat İncesu, oyuncu olarak da Özgür Gürbulak’ı beğendiğini ifade eden Tenekeci, “Şu an Süper Lig’de iki tane iyi hoca var. Tacettin Hocayı da söylemeden geçemeyeceğim. Kendisi aynı zamanda Genç Milli Takım’ın da hocalığını yapıyor. İkisinin de bende emekleri çoktur. BarışGücü’nde ise tek paha biçilemez oyuncu ise Kaptanımız Mehmet Ağabey’dir. O takımın her şeyidir. Tek başıma olsam başkandan bu takımı tekrar açmasını isteyemezdim. Takımın en bilinçli ve yaş olarak üstün olan kişi Kaptan Mehmet Ağabey’dir ve en genç oyuncusu da benim” dedi.

“HALI SAHADA KALECİLİK DE YAPIYORUM”

Tenekeci, basketbol oynamadığı zaman genelde arkadaşlarının yanına gittiğini belirterek, “Basketbol olmadığı zaman evden çıkmam. Ben dışarı çıkıp sosyalleşebildiysem bu basketbolun sayesindedir. Basketbol olmadığı zaman ben kendimi odaya kilitlerdim. Basketbolun haricince mahallede gülüp eğlenmek bir araya gelmek açısından arkadaşlarımla halı saha maçlarına gidip futbol da oynuyorum. Halı sahada oynadığım takımda kalecilik yapıyorum. Şu ana kadar 5 tane maçımız oldu. Bazı nedenlerden dolayı maçları kaybettik. Hep alttan gelip zirveye çıktık. Yine alttan gelip zirveye çıkacağız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi