Nusret Işıldaksoy: Galatasaray sevdası hiç bitmez!

Türk basketbolunun unutulmaz isimlerinden, Yenilmez Armada formasıyla tarihi başarılara imza atan, Galatasaray camiasında “Baba Nusret” namıyla bilinen, Galatasaraylı Sporcular Derneği'nin ikinci başkanı Nusret Işıldaksoy, sarı kırmızılı formayla yaşadığı tarihi başarıları ve basketbol tutkusunu gazetemize anlattı. Efsane basketbolcu sarı kırmızılılara olan sevgisini ve aidiyetini açıkladı.

YALÇIN GRANİT’İN ÇOK EMEĞİ VAR

Galatasaray ile yaşadığınız tarihi başarıları bizimle paylaşır mısınız?

Basketbola 1963 yılında Galatasaray'ın yıldız takımında başladım. 1965'te gençler kategorisinde Türkiye şampiyonu olma başarısını gösterdik. Rahmetli Yalçın Granit'in benim üzerimde emeği çoktur. Yıldız ve genç takımda performansımla dikkatleri üzerime çekerek A takıma çıkma başarısını gösterdim. 1966 yılında A takıma geçtim, 1967'de ise askere gittim ve 2 yıl Muhafızgücü'nde forma giydim. Vatani görevimi yaptıktan sonra sarı kırmızlı kulübe yani yuvama tekrar geri döndüm. Galatasaray'a tekrar geldiğimde o sezon Türkiye Basketbol Ligi şampiyonu olduk. Üst üste aldığımız galibiyetlerle büyük yankı uyandırdık.

GALATASARAYLI OLMAK AYRICALIK

Yenilmez Armada formasıyla büyük başarılara imza attınız. Galatasaray’a olan sevginizi nasıl ifade edersiniz?

Yenilmez Armada formasıyla gerçekten tarihi başarılara imza attık. O efsane günleri hiçbir zaman unutamıyorum. Galatasaray’a aidiyetim ve sevgim her zaman sonsuz… Sarı kırmızılı formayla 1970'te Türkiye Kupası şampiyonu olduk. 1970-1972 sezonunda A Milli Takım'a seçildim. Ay yıldızlı formayı giymenin gururunu ve mutluluğunu her zaman yaşadım. 1974'te Türkiye Kupası'nı kazandık. Yenilmez Armada formasıyla büyük başarılar elde ettik. Daha sonra kısa süreli Tofaş maceram oldu. 1977'de tekrar Galatasaray’a geri döndüm. Uzun yıllar sarı kırmızılı formayı terlettikten sonra 1981 yılında basketbola veda ettim.

Galatsaray Spor Kulübü’nün divan üyesi olarak buradan camiaya nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

1977-1981 yılları arasında Galatasaray’da kaptanlık yaptım. Galatasaray Spor Kulübü'nde şu an kulüp üyesiyim... Aynı zamanda kulübün divan üyesi olarak görevim devam ediyor. Galatasaraylı Sporcular Derneği'nin de ikinci başkanıyım... Galatasaraylı olmak bir ayrıcalık, bu güzel sevdayı yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Sarı kırmızılı formayı giymek ve bu heyecanı yıllar boyunca yaşamak çok güzel duyguydu… Gençlik yıllarımdan günümüze bu sevda hiç bitmedi. Galatasaray aşkı hayat boyu devam ediyor...

BEYAZ GÖLGE BASKETBOLU SEVDİRDİ 

Günümüz basketbolunda dinamikler sürekli değişiyor. Değişen basketbol için düşünceleriniz neler?

Kendimi hep şanslı hissediyorum çünkü oyunculuk dönemlerimde en iyi basketbolcularla birlikte oynama fırsatını yakaladım. Dönemin takım ruhu, atmosferi ve arkadaşlıklarımız çok iyiydi. Nedret Uyguç, Şengün Kaplanoglu, Nur Danışmend takım arkadaşlarımla şampiyonluklar yaşadım. 1980’li yıllarda TRT’de yayınlanan Beyaz Gölge dizisi Türkiye’de basketbolu çok sevdirdi. Bu diziyle beraber gençler sokaklarda basketbol oynamaya başladı. Bir nesle basketbolu sevdiren bu dizi, Türkiye’de bu sporun gelişiminde çok önemli yer ediniyor. Günümüz basketbolu sürekli değişiyor. Oyunun temposu ve hızı arttı... Bizim dönemimize göre şu an oynanan oyun çok farklı… Oyunculuk dönemimde 1.97 m boyumla pivot pozisyonunda oynuyordum. Şu an basketbol oynasaydım eğer bu boyumla iki numara pozisyonunda oynardım diye düşünüyorum. Basketbolun hayatıma çok olumlu etkisi oldu, spor sayesinde sağlıklı ve mutlu bir hayatım var. Aynı zamanda takım sporu yapanların ileride iş hayatında başarılı olduğunu görüyoruz. Bu güzel röportaj için Galatasaray Spor Kulübü’nün camiasından biri olarak İLKSES Gazetesi'ne ve spor servisine çok teşekkür ediyorum.

BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Galatasaray’dan yenilmezlik serisi