Raket devrimi: Padel çağı başladı

Türkiye, son dönemde yeni bir raket sporuyla tanışıyor: Padel… Tenis ve squash karışımı yapısıyla öne çıkan bu spor, kısa sürede hem amatörler hem de profesyoneller için gözde bir alternatif haline geldi. İstanbul, Antalya, İzmir gibi büyük şehirlerde hızla yayılan padel, şimdi milli takım hedefleriyle yol alıyor. Bu sporun gelişim sürecini, tarihsel serüvenini Orange Padel Kulübü sporcusu Atakan Özuysal ve FM Akademi’den Alihan Özbayrak ile konuştuk.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ

Padel sporunun eğlenceli olduğuna değinen Orange Padel Kulübü sporcusu Atakan Özuysal,” Yaklaşık 3 yıldır padel oynuyorum. Türkiye’de henüz çok yeni ama gelişme potansiyeli çok yüksek. Ülkede ciddi bir tenisçi kitlesi var ve padel onlara çok uygun. Ben de tenisten geçiş yaptım. Ancak bu bir geçiş değil, yeni bir başlangıç. Padelin teknik yapısı, eğlenceli atmosferi ve kolay öğrenilebilir olması onu herkes için ideal kılıyor” diye konuştu. 

YILDIZLAR YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ 

Milli takıma ve olimpiyatlara sporcu yetiştirmek istediğini belirten padel sporcusu Özuysal, “Orange Padel Kulübü olarak hedefimiz net: Doğru padel eğitimiyle altyapıdan sporcular yetiştirip, onları milli takıma ve olimpiyatlara taşımak. Türkiye’de en yüksek sıralamaya sahip sporculardan biriyim. Bu bilinçle, geleceğin padel yıldızlarını yetiştirmek istiyoruz. Yaş faktörü padelde çok daha esnek. 30-40 yaş aralığında milli takım forması giyebilecek potansiyel oyuncular var” şeklinde konuştu. 

MARADONA’NIN SPORU ARTIK TÜRKİYE’DE 

Padelin dünyada trend olduğunu vurgulayan FM Akademi takımını sporcusu Alihan Özbayrak, “Padel aslında yeni bir spor değil. Özellikle İspanya ve Arjantin gibi ülkelerde yıllardır oynanıyor. Hatta Maradona’nın padel oynarken görüntüleri bile var! Son 6-7 yılda Avrupa’da patlama yaşadı. İtalya, Fransa, Dubai gibi bölgelerde yüzlerce kulüp kuruldu. Ben de Dubai ve Malta’da yaşıyorum, padel hayatımın merkezi haline geldi” dedi. 

TÜRKİYE’DE YENİ GELİŞİYOR 

Uluslararası turnuvalarda mücadele eden padel sporcusu Özbayrak, bu sporun yeni geliştiğini belirterek, “Türkiye’de bu spor yeni filizleniyor ama potansiyel muazzam. İstanbul, Antalya gibi şehirlerde uluslararası turnuvalar düzenlendi. FM Akademi’de antrenörüm Francesco Mendo ile çalışıyorum. Orange Padel gibi kulüpler bu işin öncülüğünü yapıyor. Tenisten geçenler için teknik olarak daha rahat bir spor. Ancak bu sporun da kendi disiplini, temposu ve profesyonelliği var” ifadelerini kullandı. Padelin fiziksel avantajları kadar sosyal yönü de dikkat çekiyor. Özbayrak ise bu konuda şunları söyledi: “Padel ikiye iki oynandığı için sosyal bağları güçlendiriyor. Aynı zamanda stratejik düşünmeyi teşvik eden bir oyun yapısı var. Tenise göre daha az efor isteyen ama daha çok düşünmenizi gerektiren bir spor. Bu yönüyle çok yönlü gelişim sağlıyor. Padel sakatlığa daha az açık bir branş. Doğru teknikle öğrenildiğinde uzun yıllar oynanabilir. Altyapı çalışmalarında biz buna özellikle dikkat ediyoruz. Doğru eğitilmiş sporcular, güçlü milli takımlar demek.”

2028 LOS ANGELES HEDEFİ

Esas hedeflerinin olimpiyatlar olduğunu söyleyen Özbayrak, “Padel’in olimpiyatlara dahil edilmesi artık bir ihtimal değil, bir beklenti. 2028 Los Angeles ya da 2032 Olimpiyat Oyunları’nda padelin yer alması için yoğun kulisler var. Bu noktada Türk sporcular da umutlu. Milli takımımızı oluşturuyoruz. Hedefimiz belli: Avrupa, Dünya Şampiyonaları ve olimpiyatlar. Padel sadece bir raket oyunu değil, eğlenceli, sosyal ve zihinsel yönü güçlü bir spor dalı. Genciyle yaşlısıyla herkese hitap ediyor. Sağlıklı kalmak, form tutmak ve rekabetin tadını çıkarmak isteyen herkesin yeni adresi olabilir” dedi.