Sayfa Yükleniyor...
Bornova Belediyesi Dijital Film Atölyesinde eğitmenlik yapan Derya Efe Uluca ve Nesli Özalp ile bir araya gelerek, atölyede yaptıkları çalışmalardan, sinema sektörüne kadar her konuda konuştuk
TANER UYANIKER - ÖZEL HABER
Bu hafta Bornova Belediyesi Dijital Film Atölyesinin iki genç eğitmeni Derya Efe Uluca ve Nesli Özalp ile bir araya geldik. Sinemayı hayatlarının merkezine koyan Uluca ve Özalp, her yıl onlarca kişiyi sinemayla tanıştırarak başka gönüllerde sinema ateşini yakıyor.
2010 yılında temelleri atılan ve 2011 yılında resmen kurulan Dijital Film Atölyesinde şu ana kadar 300 kişiye eğitim veren ikili ortaya birbirinden güzel onlarca kısa filmin çıkmasını sağladı. İçinde sinema sevgisi olan kişilere işin profesyonelliğini aktararak onların hayallerine ulaşmasında bir nebze yardımda bulunan Derya Efe Uluca ve Nesli Özalp ile sinema hakkında her şeyi konuştuk.
Konuşmamıza ilk önce Derya Efe Uluca ile başladık.Dijital Film Atölyesinde yaptıkları çalışmalardan bahseden Uluca, Atölyede her sene yeni bir sistem belirliyoruz. Ama genel olarak yıllardır yaptığımız şey aynı. İlk önce bir başvuru açıyoruz. Bu başvurularımız genel olarak eylül-ekim aylarında oluyor. Katılan kursiyerleri değerlendirme sürecinden geçiriyoruz. Tekrar yüz yüze görüşmeyle başvuruyu sonlandırıyoruz. Kabul ettiklerimizle 2 ayrı ekip oluşturuyoruz. Katılımcılarımız ilk olarak 4 aylık süreçte teorik bilgiyi sürekli deneyerek ve uygulayarak ediniyor. Bizim bunun için yaz aylarında revize ettiğimiz hazırladığımız çalışmalarımız var. Bu aşamalar bittikten sonra kursiyerler hafta sonları çekimlere geliyor. Bu 4 aylık çalışmadan sonra eğitime bir aylık ara veriyoruz. O tatilden sonra senaryolarını yazıp projelerini tasarlamaya başlıyorlar. Daha sonra film ekiplerini oluşturup filmlerini çekiyorlar. Her projenin kendine ait bir seti var. Daha sonra filmler kurgulanıyor ve her yılın sonunda bir gösterimle filmleri halka sunuyoruz dedi.
KURSTA HERKES YER ALIYOR
Belediyenin imkanları nedeniyle her başvuranı alamadıkları belirten Nesli Özalp, belirli elemelerden sonra yaklaşık 40 kişiye ders verdiklerini ifade etti. Bornova Belediyesi Dijital Film Atölyesinin kurulumundan bu yana yaklaşık 300 kişiye eğitim verdiklerini hatırlatan Özalp, katılımcılardan da yıllık 120 TL gibi cüzi bir ücretin alındığını belirtti. Kursiyerlerin daha çok hangi konularda kısa film çektiklerine değinen Özalp, Kursiyerlerimize tür sınırlandırması getirmiyoruz ama insanların ilk aklına gelen kurmaca oluyor. Geçen yıl biraz bundan çıkmaya çalıştık. Kursiyerlerimizle deneysel, animasyon, kamu spotu, belge video gibi çalışmalarımız oldu. 17 yaşından 70 yaşına kadar her isteyen bizim kurslarımıza katılabilir. Hatta kurslarımıza dede-torun olarak gelenlerde var. Meslek sınırlandırmasına da gitmiyoruz, doktordan bankacıya kadar her kesimden kişiler geliyor. İki gruba ayrılan kursiyerlerimizin kaynaşması için her yıl ocak ayında Şirinceye geziye gidiyoruz. Orada bir proje geliştiriyoruz. Kursiyerlerimiz etrafa dağılıyor görüntü ve ses kaydediyor. Bunları birleştirip o günün filmini çekiyoruz diye konuştu.
KURS SONRASINDA DA DESTEĞE DEVAM!
Okuldan sonra kursiyerlerine yardım etmeye çalıştıklarını ifade eden Nesli Özalp, Eğitimlerden sonra eski kursiyerlerimize danışmanlık desteği veriyoruz. Bununla ilgili bir form oluşturduk ve eski kursiyerlerimizden bunu doldurmalarını istiyoruz. Projenin içeriğinden, çok ciddiyetine bakıp destek verip vermeme kararı veriyoruz. Eskiden kursiyerlerimize ekipman desteği de sağlıyorduk ama ekipmanlarımız biraz eskidiği ve yeni kursiyerlerimize vermek için eski kursiyerlerimize ekipman desteği veremiyoruz. Şimdi ekipmanlarımız konusunda çok ince eleyip sık dokuyoruz artık dedi.
BU YIL 16 KISA FİLM ÇIKTI
O kadar kalabalık bir grubun Dijital Film Atölyesinde bir araya gelerek ortak bir film ortaya çıkarmalarını önemsediğini belirten Derya Efe Uluca, Birbirlerini hiç tanımayan bir sürü kişi bir araya geliyor. Herkesin geldiğinde farklı hayalleri var. Mesela herkes yönetmen olmak istiyor. Ama bir kısa filmin ortaya çıkması için sadece yönetmen değil bunun yanında kameraman ses-görüntü yönetmeni, ışık, senarist hepsi olması gerekiyor. En ünlü yönetmenlerin hepsini bir araya getirip hadi bir film çekin dediğimizi düşünün. Bizim durumumuzda biraz ona benziyor. Herkesin kafasında farklı bir hikaye var. Ama hepsi bir araya gelerek bunu başarıyorlar. Bu yılda arkadaşlarımız 16 tane kısa filmi ortaya çıkardı diye konuştu.
ÖZALP: BELEDİYELER SİNEMAYA ÖNEM VERMELİ
Bornova Belediyesinin sinemaya önem verdiğini diğer belediyelerin de bu konuda çalışmalara yapması gerektiğinin altını çizen Nesli Özalp şunları söyledi: Bütün belediyelerde halk oyunları, resim ve el sanatları varsa bununda olması lazım. Herkes bu zamanda kendini videoyla ifade ediyor. Belediyenin kursları herkesin ulaşabileceği bir yer oluyor. Maddi durumu iyi olmayan ama yetenekli kişileri ortaya çıkartabiliyor. Bazen insan kendisinde olan yetenekleri de bilmeyebiliyor. Burada bunlar ortaya çıkıyor.
Sinemaya ilgilerinin ne zaman başladığı anlatan Nesli Özalp, Benim her zaman sinemaya çok ilgim vardı. Sinema salonunda yatabilirdim. Tabi bölüme yazıldıktan sonra daha ciddi bir şekilde kendimi bu işin içinde buldum ifadelerini kullanırken, Derya Efe Uluca ise, Benim hayatımda hep tiyatro vardı. İkisi birbirine benzer demiyorum. İkisinin de çok ayrı disiplinleri var. Sinema da hayatımın içinde vardı okulla beraber bende bu sektöre dahil oldum diye ifade etti.
SİNEMANIN GELİŞECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM
Ülkedeki sinema sektörünün hala istenilen düzeye gelemediğini ifade eden Nesli Özalp, sinema anlamında tam bir endüstrileşmeden bahsedemeyeceğimizi söyledi. Özalp, Sinemanın zamanla daha iyi duruma geleceğini düşünüyorum. Öncelikle sinema alt yapısının gelişmesi lazım. Bunun olması da birden çok paradigmaya bağlı ekonomik, sosyal, siyasi gibi kollarında gelişmesi gerekiyor dedi.Türkiyedeki dizilerin sürelerinin fazla olmasını eleştiren Özalp, 90 dakikalık bir film çekimi 2 ay sürüyor. Dizilere baktığımızda bunu 6 günde yapıyorlar. Işığı çoğaltıyorlar hiçbir yerde gölge olmadan duyguyu yansıtmadan yapıyorlar. Filmlerdeki o uzun süreli bakışma ve müzik sahneleri bu süreleri doldurmak için çekiliyor. Amerikada bu iş böyle gitmiyor. Orada çalışanların öncelikle sendikaları var ve hakları korunuyor. Burada ise çok farklı bir yarış var. Ortaya da kalitesiz ürünler çıkabiliyor ifadelerini kullandı.
SETLERDE ÇALIŞANLAR ÇOK DÜŞÜK ÜCRET ALIYOR
Derya Efe Uluca eşinin oyuncu olması nedeniyle dizi sektöründeki sıkıntıları yakından takip etmek zorunda kaldığını belirterek, Setlerde müthiş bir koşturma içindeler. Örneğin 16ncı bölümü çekerken 17nci bölümün senaryosu daha yeni geliyor. Burada yönetmenlerin işinin çok zor olduğunu söyleyebilirim dedi. Setlerde çalışan kişilerin aldıkları ücretlerin çok düşük olduğunun altını çizen Uluca, Sinemada oyuncu olmak isteyen genç idealist arkadaşlar 3-5 yıl setlerde çalışıp bir birikim yapmak istiyor. Ama bu arkadaşların hayatlarını da devam ettirmeleri için paraya ihtiyaçlar var. Ve dizilerde, setlerde çalışmaya başlıyorlar. Aldıkları ücretlerde çok düşük oluyor. O paraya muhtaç bırakıyorlar. Ve bu sektöre girenler bir daha çıkamıyor dedi.
Derya Efem Uluca kimdir?
1983 Ankara doğumluyum. Bornova Belediyesi Dijital Film Atölyesinde eğitmenlik yapıyorum. Ege Üniversitesi Sosyoloji mezunuyum. Sinema eğitimimi New York Dijital Film Akademisinde tamamladım. Aynı zamanda tiyatrocuyum tiyatro yönetmeniyim.
Nesli Özalp kimdir?
1988 İzmir doğumluyum. Ege Üniversitesi Radyo Sinema Bölümü mezunuyum. 2010 yılında mezun oldum şu an Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'de Film Tasarımı Bölümünde okuyorum. 2,5 yıldır atölyede eğitmen olarak çalışıyorum. Buranın dışında da belgesel ve kısa filmle ilgileniyorum.
Haber Merkezi