Doğadan gelen mucize ‘Kehribar’

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN ÖZEL HABER

Doğal taşlara ilginin nedeni sağlık açısından birçok fayda sağladığı inancı ile gelmektedir. Doğal taşların iyileştirici etkisine inanç genel anlamda birçok kişinin deneyimlerinden yola çıkılarak oluşmuştur. Bu inanış yüzyıllar öncesine dayanmaktadır.

Antik Roma’da çeşitli akıl hastalıklarının tedavisinde uzun yıllar kehribar taşı kullanılmış. Türk bilim adamı İbn-i Sina’da, kehribarı birçok hastalığa ilaç olarak görmüş. Doğu ülkelerindeki inanışa göre, kehribar dumanı ruhu güçlendiriyor ve cesaret veriyormuş. I. ve II. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında kehribar bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. Özellikle Almanya’da kehribar tesbihler, bebeklerin üzerine konularak, dişlerinin acısız ve güçlü çıkması sağlanmada kullanılmış. Bugün Litvanya’da hala birçok kadın, parlatılmamış kehribardan yapılmış kolyelerle guatrdan korunmaya çalışıyor.

“KEHRİBAR ÇOK FAZLA BİLİNMİYOR”

İzmir’in tarihi çarşısı olan Kemeraltı’nda toptan ve perakende doğal taş satışı yapan Ali Baba Doğal Taş Dünyası’ndan İzzet Daşdemir, kehribar taşının tedavi edici etkilerini araştırıldığında karşımıza uzun bir liste çıkabileceğini belirterek, “Mesela kehribardan yapılmış gerdanlık troid bezi, guatr hastalığı, boğaz enfeksiyonlarını, astım ve bronşit gibi solunumla ilgili hastalıkların oluşmasını engellemekte. Havaların ani ısınıp soğuması ile son zamanlarda çoğu kişide görülmeye başlayan alerji sorunu kehribar sayesinde azalmaktaymış. Yapılan araştırmalar ve gözlemler neticesinde romatizmal ağrıları azalttığı söylenmiş. Sindirim sistemine de olumlu etkileri olduğu belirtilen kehribar taşının bağırsakların sağlıklı ve düzenli çalışmasına katkı sağladığı da bilinenler arasındadır. Bazı kitaplarda kehribar için doğal antibiyotik ifadesi yer almaktadır. Toplumun geneli tarafından kehribar çok bilinmiyor. Bunun meraklısı olanlar ise Osmanlı zamanından beri kehribarı bilmektedir. Kehribar genelde tesbih aksesuarı olarak alınıyor. Kulaktan kulağa derin bir bilgi olarak kehribar hızla yayılıyor günde en az 8-10 kişi almasa bile bize kehribarı soruyor. Kehribarı gram hesabı üzerinden veriyoruz. Çeşit çeşit kalitesine göre kehribar bulmak mümkündür” şeklinde konuştu.

SAHTECİLİĞE DİKKAT

Sahteciliğin her yerde olduğu gibi kehribar taşında da olduğuna dikkat çeken Daşdemir, “Sahte olan kehribarı öyle bir yaparlar ki orijinalinden bile ayırt edemezsiniz. Piyasada sahtelerinin de bulunduğu kehribar taşını alırken dikkat etmek gerekiyor. Fosilli olduğu zaman kehribarın daha doğal olduğu düşünülür ama öyle değil. Onun bile sahtesini maalesef yapabiliyorlar. O yüzden kehribar taşı alırken çok dikkatli olunması gerekir. Kozalaklı ağaçların reçinelerinden meydana gelen kehribar taşı yakıldığında etrafa çam kokusu yayar. Turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi, konyak rengi, bal rengi, altın rengi, kemik rengi, siyah, renksiz, mavi ve yeşil renklerde bulunabilmektedir. Ayrıca kehribarın 256 farklı renk tonu katalog haline getirilmiştir. Kaliteli kehribar; Baltık ülkeleri olan Rusya, Litvanya, Polonya, Estonya gibi ülkelerden bize geliyor. Güvenmediğiniz ve bilmediğiniz yerden kehribar taşını almayın” diye konuştu.

20 BİN DOLARA KEHRİBAR TESBİH

3 dolardan 20 dolara kadar kehribar bulunabileceğini belirten Daşdemir, “Kehribara toptancı olduğumuz için biz çok fazla fiyat farkı eklemiyoruz. İstanbul Kapalıçarşı’da iki tane tesbihe 20 bin dolar verildiğini biliyoruz. Tesbihin kalitesine göre, kehribarın kalitesine göre insanlar kehribara çok ciddi paralar veriyor” dedi.