Doğal nefes ile kendinizi keşfedin

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Yaşam serüveni içerisinde deformasyona uğrayan nefes ve edindiğimiz düşünce kalıpları, yaşam kalitemizi düşürüp kendimizden uzaklaşmamıza sebep oluyor. Yaşadığımız duygusal travmalar nefesi sığlaştırırken, kendi duvarlarımızı örmemizi sağlıyor.

Nefesimizi fark edip derinleştirmeye başladığımızda ise sağlıklı, mutlu, huzurlu ve açık bir zihinle yaşama devam ediyoruz. Kendi özümüz ile bağlantıya geçip, kendi mükemmelimizi ortaya çıkarmak nefes ile mümkün… Nefesi yeniden hatırlamak için nefes koçu Sara Güleç ile bir araya geldik.

NEFES VE YOGA ONUN İÇİN VAZGEÇİLMEZ OLDU

Merak, azim, başarma inancı ve çalışmak Sara Güleç’in yaşam döngüsü içinde yolunu şekillendiren temel düsturlar oldu. Mühendislik ve yönetim organizasyon okuyan Güleç, 18 yıl bilgi teknolojileri sektöründe satış pazarlama alanında üst düzey yönetici olarak çalıştı. Son derece yoğun ve stresli bir işi vardı. Bu tempo içerisinde rahatlamak için hobi olarak tanışıp ilgilenmeye başladığı yoga, Thai Chi ve nefes çalışmaları, sonrasında yaşam şekli haline dönüştü. Hayatını analitik düşünerek geçirmiş bir yönetici olarak bu yeni kapıdan içeri girmeye hazır mıydı?  “Pozitif düşün” kalıbını başarabilmek bu kadar kolay mıydı? Bu soruların cevaplarını ararken hayatının en zor dönemlerinde tanıştığı transformal nefes ve yoga onun için vazgeçilmez oldu.

ARTIK ÇOK SAĞLIKLIYIM

Sara Güleç, yaşadığı travmaları fark ettikçe ve kendini şifalandırmak istedikçe bu konuda uzman terapistlerden eğitimler alarak nefes terapisini öğrendi. Nevşah Fidan, Mustafa Kartal, Jermy Youst, Devapath, Nalini gibi bu konuda uzman eğitmenlerin çalışmaları ve eğitimlerine katıldı; hala eğitim almaya devam ediyor. Nefes almaya başladığında Güleç’in düşünceleri, duyguları ve davranışları değişti. Hayatındaki taşlar yerine oturdu. Hayallerinin peşinden daha sağlam ve emin adımlarla gitmeye başladı: “Son derece yoğun, yorgun, stresli ve sıkıcı biriydim. Sürekli hastalanırdım ve bedenimde stres kaynaklı döküntüler olurdu. Şimdi kendimi daha güçlü, canlı ve enerjik hissediyorum. Artık sadece sevdiğim şeyleri yapabiliyor, bana zarar veren her şeyi ve herkesi yaşamımdan uzak tutabiliyorum. Yaşamımda her şey su gibi akmaya, isteklerim önüme gelmeye başladı. Ve her şeyden önemlisi artık çok sağlıklıyım.”

YAŞADIĞI TRAVMA SONRASI KENDİNİ DEĞİŞTİRDİ

Güleç, yoga ile 2002 yılında İzmir’de açılan Living Yoga ile tanıştı. Nefes ile ilk tanışması ise 2004 yılında Uzak Doğu’da tamamen bir tesadüf ile oldu. Sonrasında Türkiye’de çok fazla bu teknikleri öğrenip uygulayacak yer bulamadığı için, thai chi, pilates gibi nefesin aktif kullanıldığı çalışmalarla devam etti. Fakat bunları yapıyor olmak onun sert, gergin ve stresli kişiliğinde çok büyük etkiler yaratmamıştı. Sadece yaptığı sürece rahattı ve tekrar aynı döngü içine giriyordu. Bu arada kişisel ve kurumsal gelişim eğitimlerine merak saldı: “Reiki, NLP, meditasyon ve yaşam koçluğu eğitimleri almaya başladım. Her aldığım eğitimde biraz daha şekillenip değişiyordum. Fakat bir şeyler eksik kalıyordu. 2006 yılında uzun uğraşılar sonucu tüp bebek yöntemi ile hamile kaldım ve 8 aylıkken bebeği kaybettim. Bu yaşadığım travma ve sonrasında gelen olaylar benim kendimi değiştirip dönüştürme zamanımın geldiğini gösteriyordu ve Türkiye’de yeni yeni başlayan transformal nefes ile tanışmam bu döneme denk geliyor.”

İŞ YAŞAMINI BIRAKIP NEFES VE KİŞİSEL GELİŞİME AĞIRLIK VERDİ

Antidepresanlardan çok daha etkili gelen bu sistem kısa sürede Güleç’in ilgisini çekti;  ‘Nefes=Yaşam’ ve ‘Aldığın Nefes Yaşam Şeklin, Kimliğin’ bilgileri yaşamında oturmaya başladığında yaşamı kendiliğinden değişmeye, dönüşmeye başladı. Sonrasında Türk ve yabancı birçok eğitmenden nefes eğitimleri almaya başladı. Her aldığı eğitim yaşantısına biraz daha etki etmeye başladı. 2011 yılında profesyonel iş yaşamını noktalayıp, nefes ve kişisel gelişim eğitimlerine ağırlık verdi: “Aldığım eğitimler devam ederken çevremdeki düzensiz nefes alan çevremdeki arkadaşlarım ile nefesleri üzerinde çalışmaya başladım. Bu arada yoga çok geniş bir nefes egzersiziydi ve sadece yoga yapmak yeterli gelmiyordu. O nedenle yoga eğitimleri ile onun ayrılmaz bütünü nefesi birleştirdim. Her ruh farklı ihtiyaçlara sahipti ve nefesi tüm bildiğim sistemlerle birleştirdim. Kendim şifalanıp dönüşürken, yavaş yavaş verdiğim derslerle danışanlarıma da destek olmaya başladım.”

DOĞAL NEFES NASIL ALINIR?

Doğal nefes, içimize aldığımız havanın göğüs kafesinden diyaframın aktif hareketi ile karın boşluğuna sürülmesi, orada genişleyip bedene yayıldıktan sonra tekrar yukarıya doğru diyaframın güçlü hareketi ile itilerek boşalması şeklindeki döngüsel bir hareket. Güleç, düzensiz nefes alışkanlığının nasıl değiştirebileceğini şu sözlerle anlatıyor: “Fark ederek… Düzensiz nefes, bizim zihin kalıplarımız, yaşamda öğrendiklerimiz ve yaşam şeklimiz ile ilgilidir. Düzensiz bir nefesimiz olduğunu fark etmek yani aslında yaşam da bizi neyin bloke ettiğini, sıkıştırdığını fark etmek- değiştirebilmenin ilk adımıdır. Ve fark ettiğimiz anda nefesimiz üzerinde minik egzersizlerle çalışarak doğal pürüzsüz, geniş ve derin akışı sağlayabiliriz. Doğal nefes akışı ile genellikle çok uzaklaştığımız “ben” bilinci gelişip güçlenmeye başlar. Bununla birlikte hücreler yenilenir, canlanır ve gençleşir. Bağışıklık sistemi güçlenir ve enerji yükselir. Stres kontrol altına alınır, sevgi, huzur ve güven duygusunu gelişir. Yani mutluluk eşittir nefes diyebiliriz.”

STRESLE TANIŞIYORLAR

Daha doğum itibariyle doğru nefes almayı bilirken ne oluyor da sonradan akış bozuluyor?Bebeklerde genellikle 3-3,5 yaşına kadar nefesin doğal akışında olduğunu ancak bu yaşlardan sonra deformasyona uğradığını söyleyen Güleç, “Korku ve endişeleri tanımlamaya başlıyorlar ve stresle tanışıyorlar. Ebeveynlerin kendi öğretileri, yavaş yavaş dış dünyaya açılmaları ve dış dünyada karşılaştıkları tepkiler, nefesin doğal yavaş derin ve pürüzsüz akışını bozuyor. Nefes ömür boyu sürecek bir eğitim. Yani yaşamda hiçbir şey stabil değil, o yüzden her an her şey değişirken nefesi bir defa doğal akışına çevirdim ve o şekilde kalacak düşüncesi doğru değil. Nefesi doğal akışına çevirdikten sonra bunu devam ettirebilmek için nefes egzersizleri yani sıra yoga, pilates veya farklı egzersizlerle bedeni güçlendirmeye ve nefesi bedene yaymaya, bedeni dolayısıyla zihni güçlü tutmaya ihtiyaç var. Bedeninize duyarlı oluğunuzda ilk gerçekleşen ise beslenme alışkanlığınızın değişmesi. Diyet değil sadece ihtiyacınız olanı ihtiyaç duyduğunuz miktarda tüketmek. Bu da zaten nefesinizi dinlediğinizde doğal bir süreç aslında. Canınız sıkıldığında sarıldığınız yiyeceklere artık ihtiyaç duymuyorsunuz” diyor. 

KİŞİ KENDİNİ KEŞFETMEYE BAŞLIYOR

Son 4 yıldır çok fazla sayıda bireysel nefes terapisi yapan Güleç, insanların genellikle mutsuz oldukları, “yaşamda bir şeylerin ters gittiğini” düşündükleri ya da farklı “bedensel ve zihinsel” rahatsızlıklar yaşadıkları için geldiklerini anlatıyor: "Özellikle son zamanlarda çok fazla sedef, egzema, fibromiyalji, romatoid artrid, depresyon, anksiyete, panik atak rahatsızlıkları olanlarla çalıştım. Tüm bu rahatsızlıkların sebebi zihinsel. Zihinsel kalıplar değişime uğramadan, rahatsızlıklar tam anlamıyla çözüm bulmuyor. Temelde hep yaşama güvensizlik yani özgüven eksikliği, korku ve dolayısıyla öfke, inançsızlık, değersizlik hisleri var. Nefes çalışmaları, artık dünyada birçok ülkede tamamlayıcı tıp olarak kabul edildi. Yani birçok rahatsızlığın tedavisinde nefes terapileri destekleyici durumunda. Terapide nefes bedende derinleşip genişledikçe kişi kendini keşfetmeye ve bloke olduğu kalıpları fark edip değiştirmeye başlıyor. Bu da rahatsızlıklarda önemli iyileşmelere yol açıyor."

MUTLU YAŞAMAYI ÖĞRENİYORLAR

Nefes terapilerinde genelde en az 5 gün çalışmayı tercih eden Güleç, bu sürecin travmaların ve yaşam kalıplarının derinliğine göre değiştiğini ekliyor: "Bu kişiye bağlı bir süreç, aralıklarla 1 ay ya da 1 yıl dahi olabiliyor. Fakat sonrasında mutlaka bunun nefes egzersizleri ile desteklenmesi şart.  Söylediğim gibi nefes, ömür boyu sürecek bir eğitim aslında. Terapi sonunda kesinlikle takıntı haline getirdikleri ve yaşamlarını engelleyen durumları ve sebeplerini fark ediyorlar. Nefes akışları değişmeye başladığı için, yaşamı olduğu gibi kabullenme, rahatlama, huzur ve mutluluk duygusu gelişmeye başlıyor. Nefesin doğal akışı yaşamın doğal akışına saygı duymayı getirdiği için danışanlar kendisini şifalandırmayı ve yaşamını mutlu, bolluk içinde yaşamayı öğreniyorlar.”

Haber Merkezi