- Yaşam
- 10.05.2025 17:10
İzmir Urlanın enginar, geleneksel otlarla hazırlanmış çalkama, güveç, katmer, ıspanak balığı gibi yöresel yemekleri Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölümü akademisyenleri tarafından araştırma konusu oldu
6 ay süren bir çalışma ile yöre halkıyla bir araya gelerek ilçeye özgü yerel yemekleri, halkın kendi mutfak kültürünü tanıyıp tanımadığını ve beslenme biçimlerini tespit eden ekip, dikkat çeken sonuçlar elde etti. Sonuçlara göre yüzde 85 gibi halkın büyük bir yüzdesi evlerinde özellikle zeytinyağlı yöresel yemeklere yer veriyor ancak yaşlı nüfus bu yemek kültürünün devam edemeyeceği endişesi taşıyor.
Yaşar Üniversitesi Gıda İşleme Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. Ruhan Aşkın Uzel, Gıda İşleme Bölümü Öğretim Görevlisi Yrd.Dr. Seda Genç ve Ege Sürdürülebilir Çevre ve Kalkınma Derneği (Ege SÜRÇED) tarafından oluşan ekip Urla yemeklerinin yöre halkı tarafından tanınması, sağlık üzerine etkileri ve halkın beslenme alışkanlıklarındaki yerine yönelik bilimsel bir araştırma projesine imza attı. Yaşar Üniversitesi Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) kapsamında 16 bin lira tutarında mali destek alan proje Urla Belediyesi ve Urla Kaymakamlığı tarafından da destek gördü.
BİREBİR GÖRÜŞÜLDÜ
Proje kapsamında proje ekibi ve Gıda İşleme Bölümü öğrencileri Urlanın 17 mahallesine ziyaretler gerçekleştirilerek, 18-67 yaş üstü 381 kişiye anket uygulaması gerçekleştirdi. Halka, Evinizde yöresel yemeklere yer verir misiniz, Urla yöresel yemeklerin çeşitliliğinin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz, Evde pişen yemeklerde hangi temel yağ kullanılıyor gibi soruları yönelten ekip alanında bilimsel içerikli ilk bilimsel araştırmaya da imza atmış oldu. Yemek kültürünün, kültürel zenginliğin korunmasında önemli bir unsur olduğunu bu nedenle de yerel yemeklerin korunması ve yaygınlaştırılması gerektiğini belirten Yrd.Doç.Dr. Ruhan Aşkın Uzel, Urla yemek kültürü hakkında detaylı bilgiye sahip olunmasının yanı sıra yöresel yemeklerin kaybolmaması ve nesilden nesile aktarılmasını sağlamak amacıyla yola çıktık. Urlanın köylerine ve mahallelerine ulaşarak Urlanın nüfusunu temsil edecek bir katılım sağlamaya çalıştık. Urla halkına göre ilçenin bilinilirliği açısından yemek kültürünün önemli bir yeri var. Öyle ki Urla denilince akla gelen ilk üç şey arasında hava, deniz ve enginarı sayıyorlar dedi.
GASTRONOMİ TURİZMİNE DESTEK
Projenin Ege Bölgesinin yanı sıra Türkiye gastronomi turizmine yönelik uygulanabilecek araştırmalar için örnek teşkil edebileceğini ifade eden Yrd.Dr. Seda Genç de, Gençlerin göç etmesi ve yaşlı nüfusun yöreye yönelmesi ile ilçede özellikle köylerde yaşlı nüfus oranı oldukça yüksek. Köylerde görüştüğümüz insanlar arasında en çok yakınılan konu gençlerin yemek kültürü ile ilgili bir takım değerleri unuttuğu oldu. Kullandıkları yağ çeşidi ve ot türleriyle Akdeniz diyeti beslenmesine sadık kalarak yaşayan yöre halkı bu kültürünü çocuklar ve gençler aracılığıyla gelecek kuşaklara aktarmalı, bunun için de destek olunmalı diye konuştu.
YAŞLI NÜFUSA ORANI YÜKSEK
Proje kapsamında ankete katılan 381 kişiden yüzde 52,4ü kadın, yüzde 47,6sı ise erkeklerden oluştu. Katılımcıların yüzde 25,40ı 67 yaş üstü, yüzde 15,87si 46-52 yaş arası, yüzde 13,76sı 60-66 yaş arası ve en düşük oranla yüzde 5,03ü 18-24 yaş arası bireylerden oluştu. Katılımcılar yüzde 53,48i ilkokul mezunu, yüzde 18,72si lise mezunu, yüzde 13,37 ise üniversite mezunlardan oluştu. Yüzde 33,15i ev hanımı, yüzde 21,20si serbest meslek, esnaf ve zanaatkâr, yüzde 20,65i emekli, yüzde 20,45i de öğrencilerden oluştu. Anket sonuçlarına göre, ankete katılanların yüzde 85,56sı evlerde yöresel yemeklere yer veriyor. Ancak yüzde 24,15i yöresel yemeklerin çeşitli olmadığını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 19,69u Urla mutfak kültürünün unutulduğunu, yalnızca yüzde 6,04ü ise Urla mutfak kültürünün Türkiye tarafından tanındığını düşünüyor. Yüzde 74,28lik bir kesim ise Urla mutfak kültürünün unutulup unutulmadığına dair bir fikri olmadığını beyan etti. Mutfaklarda yüzde 76,12 oran ile zeytinyağı kullanılırken, yüzde 18,11lik bir oran farklı çeşitlerdeki yağları çok az oranlarda kullanıyor. Tereyağı ise yalnızca yüzde 0,79luk bir oranla kullanılıyor. (İHA/İZMİR)