Sayfa Yükleniyor...
31 yaşındaki Fahrettin Süğütün bir ayağı İzmirde bir ayağı ise İstanbulda. Ayakkabı imalatçısı da olan Süğüt, geçimini sağlamak için hem eğitim alıp oyunculuk yapıyor hem de garsonluk
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Aslen Mardinli olan ancak İzmirde doğup büyüyen Fahrettin Süğütün yaşamı İstanbul ve İzmir arasında gidip geliyor. Süğüt, çocukluk yıllarından beri yaptığı ayakkabı imalatçılığını bir tarafa bırakıp, okuduğu bir gazete ilanıyla oyuncu olmaya karar verdi. Ancak Süğüt oyunculuk dışında hem garsonluk yapıyor hem de işitme engelliler için öğrendiği işaret diliyle tiyatro oyunları oynuyor.
Gazetemize konuşan genç adam, yaşamına dair şu paylaşımlarda bulunarak kendini tanıttı: Liseyi açıktan okuyarak mezun olmaya çalışıyorum. İmkanımız olmadığı için örgün öğretim de okuyamadım. İmkanımız olsaydı şu an zaten üniversiteye gidiyor olurdum. Gece gündüz okurum, birçok şeye alışarak onu öğrenmeye çalışırım. Araştırmaya aşırı meraklı bir insanım.
KEYİFLİ BİR YORGUNLUK
Sürekli aynı şeyleri yapmaktan rahatsız olmuştum diyen Süğüt, Benim asıl mesleğim, adan zye çanta imalatı. Her türlü makineyi kullanarak, birçok çantayı üretebilirim. 15-16 sene bir fabrikada bu işi yaptım. Fabrika iflas edince 2010 yılında Aksan Otele gelip garson olarak çalışmaya başladım. Belli bir süre işi bırakmak zorunda kaldım. Gazetede gördüğüm bir ilan yaşamımdaki mutluluk kaynağı oldu diyebilirim. Oyunculuk yaparak para kazanmak ister misiniz şeklinde bir başlıktı. Sürekli aynı şeyleri yapmaktan çok rahatsız olmuştum, biraz da birikim yapmak istiyordum. Oyuncu olmak aklıma yatmıştı. Ama ilk önce bir tiyatro kursuna yazılmak istedim. Tiyatroda belli bir çevrem oldu. Onlar ardından beni ajansa yönlendirdi. Söylenen ajansı iyice araştırıp başvurumu yaptım ve 20 dakika sonra beni aradılar. Önce figüran olarak başladım. Ardından İstanbula giderek oyunculuğa tam olarak adım attım. Diziler kadar filmlerde de rol alıyorum. Bir yandan İzmirde oyunculuk eğitimi alıyorum bir yandan setlere gidip oyunculuk yapıyorum bir yandan da garsonluk yapıyorum. İzmirde cast direktörlüğü işiyle de uğraşıyorum. Ayrıca işaret diliyle, işitme engellilere tiyatro oyunları da sergiliyoruz. Çok yorucu oluyor hepsini bir arada yürütmek ama keyifli bir yorgunluk bu dedi.
ELLERİNİ AYAKLARINI ÇEKTİLER
İşitme engellilere yönelik yapmış oldukları tiyatro çalışmalarından da bahseden Süğüt, belediyenin sözünde durmadığının da altını çizdi. Süğüt, 1 yıl kadar tiyatro kursuna ara vermiştim. Ardından Keyfi Tiyatro ekibiyle tanıştım ve onların arasında yer aldım. Ekiple birlikte işitme engellilere, işaret diliyle tiyatro sergileme kararı aldık. Başımdan bir olay geçmişti, ondan etkilenerek böyle bir fikre vardım. Metroda tanıştığım işitme engelli bir vatandaşla sohbet etmeye başlayınca hem çok şaşırıp mutlu oldu hem de birçok sıkıntısını anlatmaya başladı. Belki saatlerce problemlerini dinledim. Çünkü Türkiyede işaret dilini bilen çok az insan olduğu için onların da sıkıntıları daha da artıyor. O kadar çok sorunları varmış ki dinledikçe şaşırıyordum. Onlar için bir şeyler yapmalıyız derken böyle bir etkinlik aklımıza geldi. Kışın yağmurunda, soğuğunda Kent Konseyine gidip 6 ay işaret dili eğitimi aldık onlar için. Eğitimi almakla kalmadık oyunu kendilerine sergiledik. Tiyatro oyunlarımız da gayet başarılı. Çok sağlam bir ekibimiz var. Oteldeki işlerimden fırsat buldukça oyunlara çalışıyorum. İşaret diliyle gerçekleştirdiğimiz ilk oyun fuarda sergilendi. İnanılmaz bir ilgi vardı. Biz bu kadarını beklemiyorduk. Görme engelli vatandaşlara ilişkin de sesli tiyatro çalışmalarımız oldu, onlar da aynı şekilde sergilendi. Birçok belediye başkanımız geldi. Çocukların mutluluğu görülmeye değerdi. Çünkü ilk defa böyle bir şeyle karşılaşıyorlar, ilk defa kendilerine hitap eden, onların anlayabilecekleri tiyatro oyunları gösteriliyor. Onları böyle mutlu gördükçe devam ettirmek istedik. Belediye de destek vereceğini söyledi, sponsoruz, arkanızda duracağız dediler. Ancak sözleri bir oyunlukmuş. Bizim sayemizde gelip biraz reklam yaptılar, ardından ellerini ayaklarını çektiler. Hem bize hem engelli vatandaşlara umut verdiler. İşitme engellilere yönelik tiyatro oyunları sergilemek adına turne dahi ayarlamayı düşünüyorduk. Ama sözler tutulmayınca turnede hayal oldu. Zaten İzmirde verilen tiyatro kurslarını da yeterli bulmuyorum. Belediye tarafından tiyatroya olan ilgisizliğe de şaşırmadım bu sebepten diye konuştu.
PARA KAZANAMIYORDUM
Ayakkabı imalatçılığıyla uğraşırken emeğinin karşılığını alamadığını söyleyen Süğüt, Ayakkabı imalatçılığı da benim için değerli bir meslek ancak onu sürdürme taraftarı değilim. Çünkü artık eskisi kadar değer görülmüyor, emeğin karşılığı verilmiyor. Buda daha çok Suriyeli çalışanlardan kaynaklı. Onlar az maaşla çalışmayı kabul edince, iş sahibi bize de aynı ücreti vermeye çalışıyor. Sen yapmazsan onlar yapar deyip uygun olmayan maaşları vermeye çalışıyorlar. Çocukluğumdan beri emek verdiğim mesleğimden maalesef ki para kazanamıyordum. İnsan sevdiği işi yaparken dahi para kazanamıyorsa, o işten de soğuyor zamanla diyerek yakındı.
Tiyatro oyunculuğunun ilgi görmediğini ve emeğin karşılık bulamadığını vurgulayan Süğüt şunları ekledi: Günümüzde kamera önünde iş yapmak, tiyatro oyunculuğuna göre maalesef ki daha çok para kazandırıyor. Tiyatro oyunculuğu çok daha değerli ancak televizyonda yaptığınız oyunculukta bir merhaba cümlesi dahi 90 ila 100 TL arasında. Tiyatro oyunculuğu değer görmüyor. 3 ay oyun provası yapıyorduk, neredeyse 2 saat sahnede kalıyorduk, aldığımız ücretler komikti. Buda tiyatro oyunculuğuna olan ilgiyi azaltıyor. Benim için tiyatro bambaşka bir sevgi. Hiçbir şeye değişemem ama mecburen, idame-i hayatı devam ettirebilmek için başka dallara daha fazla yükleniyorsun.
OYUNCUYA KIZ VERMEYİZ DİYORLAR
Hayatında hep bir eksik olduğunu söyleyen ve bu eksiğin oyunculukla tamamlandığını belirten genç oyuncu, oyunculuğa karşı ön yargılı davranılmasından dolayı evlenemediğini de anlattı. Süğüt, Oyunculukla kendimi buldum resmen. Değiştiğimi, dönüştüğümü hissettim. Yıllarca aradığım şey buymuş. Oyunculuğu meğer çok istiyormuş ama bir türlü dile getiremiyormuşum. Toplumsal baskılardan dolayı olabilir. Biliyorsunuz ki oyunculuk ülkemizde pek hoş karşılanmıyor. Kim ne der korkusuyla yaşamaktansa gidip yaptım. Kimse de bir şey diyemedi aksine takdir ediyorlar. Oyunculuk evlilik aşamasında biraz engel. Çünkü aileler, oyuncuya kız vermiyoruz deyip tanımadan etmeden önyargılı davranıyor. Oyunculuğa olan bu ön yargıyı kırmalıyız. Benimle birlikte başlayan arkadaşlarımın çoğu sıkılıp bıraktı, ancak ben yaptıkça daha çok hevesleniyorum. Daha iyi şeyleri başarmak adına gerekirse daha fazla çalışacağım cümlelerini kullandı.
Oyunculuğa heveslenen gençlere de seslenen Süğüt, Bu sektörde çalışmak isteyen çok insan var, herkes merak salıyor. Tam bu noktada dikkat edilmeli. Özellikle İzmir ve İstanbulda ajanslar çok fazla ve çoğu da dolandırıcı. Kendilerine başvuru yapan özellikle de gençlerin parasını alıp, hiçbir şekilde onlara eğitim vermeyen ajanslar var. Unutulmamalıdır ki ajanslar oyuncu adaylarından para almaz. Aksine ona para verir. Oyunculuk hevesiyle başlayan ve netteki süslü ilanlara kanarak başvuru yapmak isteyenler dikkatli olsun. Sonra kendilerini evlilik programlarında bulabilirler dedi.
Haber Merkezi