Hemşirelerden ‘Bir dokun bin ah işit’

12 Mayıs Hemşireler Günü nedeniyle hastane önünde toplanan hemşireler, yıpranma payı ve erken emeklilik hakkı ile fiili hizmet süresi hakkı istedi


  • Oluşturulma Tarihi : 13.05.2014 07:13
  • Güncelleme Tarihi : 13.05.2014 07:13
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Hemşirelerden ‘Bir dokun bin ah işit’

HALİDE DEMİR

12 Mayıs Hemşireler Günü nedeniyle Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan ve ellerinde talep ve sıkıntılarını içeren dövizler taşıyan hemşireler, ağır çalışma koşulları nedeniyle tükenmişlik sendromu yaşadıklarını savundu.

Meslekleri hakkında yapılan bilimsel araştırma ve makalelerde de hemşirelerin ‘tükenmişlik sendromu’ yaşadığının ortaya çıktığına dikkat çeken hemşireler, hemşireliğin ağır ve tehlikeli işler yönetmeliği kapsamına alınmasını, yıpranma payı ve erken emeklilik hakkı içeren fiili hizmet süresi hakkı istediklerini belirtti.

 HEMŞİRELER GÜNÜNÜ KUTLAYAMIYORUZ

KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi üyesi hemşireler adına konuşan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İşyeri Temsilcisi Funda Çakır Manduz, “Yıllardır sorunları ve talepleri konuşuyoruz ancak sorunlarımız çözülmüyor taleplerimiz karşılıksız kalıyor.Bu nedenle biz hemşireler yıllardır ‘12 Mayıs Hemşireler Günü’nü kutlayamıyoruz” dedi.

 TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYORUZ

“Biz sağlık emekçisi hemşireler iyi organize olmamış çalışma koşullarında sürekli eksik hemşire sayısıyla kapasitemizin üstünde çalışıyoruz. Bu koşullar depersonizasyona sebep oluyor.Hem bedensel hem de psikolojik sağlık sorunları yaşıyoruz. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi dergisinde 2013 yılında yayınlanan ‘hemşirelerde tükenmişlik sendromu’ konulu makale sonuçlarına göre hastanemizdeki hemşireler tükenmişlik sendromu yaşıyor” diyen Manduz, taleplerini şöyle sıraladı: “Gece vardiyasında çalışan hemşirelerin dikkat düzeylerini ölçmek üzere yapılmış farklı hastanelerde yapılmış bilimsel çalışmalarda da sonuçlar hasta ve çalışan güvenliği açısından risk oluşturacak durumda. Bizler nöbet sayılarının göreve başlandığımızda kliniklerde en fazla beş tane olmasını, her beş yılda bir nöbetin azalmasını, vardiya çalışılan birimlerde de vardiya saatinin aşılmayacak şekilde düzenlemelerin yapılmasını, nöbet ücretlerinin tüm birimlerde nöbet tutmayı tercih etmeyi gerektirecek şekilde arttırılmasını istiyoruz. Hastalarımıza daha nitelikli sağlık hizmeti vermenin en önemli yolunun çalışma koşullarımızın düzenlenmesi ve haklı taleplerimizin yerine getirilmesi olduğunun altını tekrar çiziyoruz.”

 HEMŞİRELERİN TALEPLERİ ŞUNLAR OLDU

Hemşireler ellerindeki dövizlere de sıkıntı ve taleplerini yazdı. Hemşireler, talep ve sıkıntılarını şu şekilde sıraladı:“Hemşireler kimin umrunda?”, “Çok çalışıyorum az para alıyorum”, “Fazla nöbet tutuyorum, nöbete gelirken çocuğum arkamdan ağlıyor”, “Haklarımı biliyorum ama baskıya direnemiyorum”, “Keyfi yer değiştirmelerden bıktım”, “Kadrolaşmalardan sıkıldım”, “Çılgınca çalışıyorum emeğim görünmüyor”, “Hastanenin eşyaları neden bana zimmetli?”, “Melek değilim, işimi yapıyorum”, “Döner sermaye katsayıları emeğimin karşılığı değil adalet istiyorum”, “Emeğimin karşılığı emekliliğe yansıyacak bir maaş istiyorum”, “Bu hastanenin hemşire sayısı sorunu neden yıllardır çözülemiyor?”, “Hemşireler bu hastaneden kaçmak istiyor”, “Tükendim hiçbirşey yapmak istemiyorum”, “Sorunları söylemekten sıkıldım çözüm istiyorum.”

 

Haber Merkezi