Her derde deva Tai Chi Chuan

Son dönemde fiziksel ve zihinsel rahatlama yöntemi olarak tercih edilen Tai Chi Chuan, İzmirliler tarafından büyük ilgi görüyor


  • Oluşturulma Tarihi : 29.12.2016 08:48
  • Güncelleme Tarihi : 29.12.2016 08:48
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Her derde deva Tai Chi Chuan

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

İzmir’de performans sanatları merkezi olarak hizmet veren Açık Stüdyo’nun kurucularından Bahar Nihal Ersözlü ile İzmirlilerin büyük ilgi gösterdiği Tai Chi Chan çalışmalarını hakkında konuştuk.

Tai Chi Chuan’ın hem bir savunma sanatı hem de bir meditasyon yöntemi olduğunu söyleyen Ersözlü, insanların son yıllarda Tai Chi yapmaya büyük ilgi duyduğunu dile getirdi. Tai Chi Chuan yapmaya başlayan kişilerin çok kısa zamanda kronik bel, sırt ve omuz ağrılarının ortadan kalktığını belirten Ersözlü, “Rahat ve derin bir nefes almaya başlıyorsunuz. Odaklanmanız artıyor, zihniniz sakinleşiyor. Bunlar çok pratik ve kısa zamanda alınan sonuçlar ve yaşam kalitenizi yükseltiyor” dedi.

SADECE BİR SAVUNMA SANATI DEĞİL

Küçük yaşlardan itibaren Tao felsefesine ilgi duyan Ersözlü, Tai Chi Chuan ile tanışmasını şöyle anlattı: “Tai Chi’yi uzun zamandır biliyorum. Ortaokul ve lisede tüm dinleri araştırıp okurdum. Bunların içinde çok kolay anlaşılır ve çok yalın olduğu için Tao felsefesine ilgi duyuyordum. Tai Chi Chuan da onun bir parçası. Oradan bir bağlantım olmuştu. Esasında bir savunma sanatı ancak sadece bir savunma sanatı değil beraberinde felsefe barındırıyor. Tao felsefesinin harekete geçmiş hali diyebileceğimiz bir sistem. O yıllarda ilgim oluşmuştu ama çalışmaya 2008 yılında başladım.”

SİLAHSIZ HALKIN GELİŞTİRDİĞİ BİR SANAT

Tai Chi Chuan hem bir savunma sanatı hem de bir meditasyon yöntemi olduğunu söyleyen Ersözlü, “Hareketli meditasyon da deniyor. Nefesi, bedeni ve zihni bir bütün olarak kullanmayı öğrendiğimiz uyumun yakalandığı bir sistem. Savunma sanatı yanı var ancak Çin’de binlerce yıl önce imparatorluk savaşlarında silahsız halkın devlete ve akıncılara karşı geliştirdikleri, zenginleştirdikleri bir sanat. Onun çok öncesinde Bodhidharma zamanında sürekli meditasyon yapmaktan yorulan ve eklem bölgelerinde hasarlar çıkan kişilerin kendilerine şifa verme yöntemi olarak kullanılıyor. Kökeni oraya dayanıyor. Doğayı ve hayvanları gözlemleyerek insan anatomisine uyarladıkları motifler var. Oradan da savunma sanatı doğuyor” dedi.

KRONİK AĞRILAR ORTADAN KALKIYOR

Şifa yanı çok kuvvetli olduğu için insanların son yıllarda Tai Chi yapmaya ilgi duyduğunu dile getiren Ersözlü, “Son zamanlarda insanlar çok fazla tercih etmeye başladı. Koruyucu hekimlik yanı çok kuvvetli. Çalışmaya başladıktan bir seans sonra kendinizi rahatlamış ve gevşemiş hissediyorsunuz. Çok kısa zamanda kronik bel ağrısı, sırt, omuz ağrısı ortadan kalkıyor. Rahat ve derin bir nefes almaya başlıyorsunuz. Odaklanmanız artıyor, zihniniz sakinleşiyor. Bunlar çok pratik ve kısa zamanda alınan sonuçlar ve yaşam kalitenizi yükseltiyor. Tai Chi yaptıktan sonra kendinizdeki olumlu değişimleri fark edince yapmama şansınız kalmıyor. Düşünsel olarak kat ettiğimiz yolun fiziksel boyutu da var. Egzersiz yapmak, kendi kendine bir terapi yöntemine dönüşüyor. Felsefe yanını içine dahil etmek ise kişisel bir tercih. Hareketler yalın bir şekilde bedeni rahatlatıyor. Beden rahatladıkça algılar rahatlıyor ve görmeye başlıyorsunuz” ifadelerini kullandı.

EN GÜZEL ZAMAN GÜNEŞİN DOĞUŞU…

Tai Chi’nin her zaman yapılabileceğinin ancak sabır ve zaman istediğinin altını çizen Ersözlü, şunları söyledi: “Bu tarz maddeler koymak zihnimizde de koşullandırmalar yaratıyor. Ancak bana göre, en güzel zaman güneşin doğuşu. Bizler de doğanın bir parçası olduğumuz için en doğalı güne, doğa ve hayvanlarla beraber başlamak. Sabah ve gecenin derin saatlerinde çalışmak da iyi geliyor. Ben başladığım günden beri boş bulduğum her anı değerlendiriyorum. Sadece çalışmadan çalışmaya gitmekle o grubun içinde ilerleme kaydedemiyorsunuz. Özü grup çalışması, aynı sürüde olan beraber uçan kuşlar gibi. Herkesin grubun dışında bireysel çabasıgrubu ilerleten bir şey oluyor. Bu şekilde ilerlerse Tai Chi hayata nüfuz etmeye başlıyor. Zaman ve sabır isteyen bir şey. Birkaç ayda usta olmazsınız ya da bir sertifikası yok. Usta çırak ilişkisiyle ilerliyor.”

DÜŞÜNCE, MANTIK VE ODAKLANMAYA DAYALI

Bu konuda yazılmış kitaplar hakkında öneride bulunan Eröszlü, “Tao felsefesinin temel bir taşı niteliğinde Çinli bir bilge olan Lao Tzu’nun ‘Yol ve Erdem’ kitabı var. Hareketlerdeki ilişkileri felsefi alt yapısını okuyunca daha başka algılamaya başlıyorsunuz. Bunun dinsel bir yönü yok. Düşünce, mantık ve odaklanmaya dayalı, fiziksel ilerleyen bir şey. Mistik, esrarlı, büyülü bir şey değil. Okumak isteyenler okuyor. Özel kıyafetlerimiz yok, ritüellerimiz yok. Aramızda hiyerarşi yok. Birimizden bir şeyler öğrenmek için bir araya geliyoruz” dedi. Ersözlü, ‘Yaptığınız motifler özel anlamlar taşıyor mu?’ sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “Hareketlerin hepsi doğadan çıkan hareketler. Kuyudan su çekme, değirmen taşı çevirmek, serçenin kuyruğunu yakalamak, ağaç kucaklama duruşu var. Tüm motiflerin isimleri doğadan geliyor. Ustalar hazırlamışlar, evrim geçirmiş ve bedenlerde evrim geçirmeye devam ediyor. Onların hayalini kurup imajinasyonunu çalışıyorsunuz. İmajinasyonunu kurmadan yaptığınız hiçbir motif size Tai Chi’yi vermiyor. Sabrettikten bir süre sonra onun içinde olduğunuzu fark ediyorsunuz.”

T'AİCHİ BARIŞÇIL BİR ŞEY

Tai Chi’nin diğer savunma sanatlarından farkına değinen Ersözlü, “Tai Chi barışçıl bir şey. Durup dururken şiddet yaratmazsınız. Bir tepkiyle karşılaştığınız noktada bir etki oluşturmanız gerekir. Bu her zaman üzerine gitmek değil, bazen durmak bazen geri çekilmektir ama hiçbir zaman boşluğa düşmemektir. En az zararı vererek, en az zararla nasıl çıkarım düşüncesinin kurgulanmış halidir. Biz Yang ailesinden alınan daha çok savunmaya yönelik Yang Stil çalışıyoruz. Tai Chi ile bedeni çok ölümcül bir silaha da dönüştürebiliyorsunuz ama bunu nasıl kullanacağınız tamamen size bağlı. Tabi serçenin kuyruğunu yakalarken hayallerinizde şiddet geçmiyor. Hayatta kalmak, barışçıl olmak gezegeni ve kendinizi korumak gibi ilkeler doğrultusunda çalışıyorsunuz. Kesinlikle pasifist bir şey değil. Şiddet varsa tepkisi de olacaktır” diye konuştu.

UZUN SOLUKLU BİR YOL

Tai Chi’nin yedi yaşından sonra herkes yapabileceği bir savunma sanatı olduğunu vurgulayan Ersözlü, “Haftada bir gün birlikte çalışıyoruz. Her seans bir buçuk saat sürüyor. Tai Chi forumunun temel prensiplerini öğrenmeden teknik uygulamaya geçmiyoruz. Amacımız genelde birer dövüş sanatçısına dönüşmek değil. Birbirimize nasıl davranacağımızı öğrenmeden o kısımlara geçmiyoruz. Öncelikli olarak şifa almaya geliyoruz. Uzun soluklu bir yol. Tai Chi de varabileceğiniz bir son, nihai bir hedef yok. Tai Chi sonsuz, sınırsız güç anlamına gelen bir şey. Onun çalışmasını yapıyoruz. Soğan gibi sürekli kabuk ata ata ilerleyeceğiz” dedi.

ENERJİ VE MUTLULUK VERİYOR

Günümüz insanının en sık yaşadığı sorunlardan birinin depresyon olduğunu ve fiziksel etkileri dışında bu yönüyle de insanlara faydalı olduğunu belirten Ersözlü, “Bedende gevşeme odaklı bir çalışma. Gevşedikçe kilitli yerleriniz, tutuk olan bölgeler açılıyor. Gün içinde kendimizi, kaslarımızı, çenemizi sıkarak enerji kaybederiz. Tai Chi yaparak bunlar yok oluyor. Bedeninizde olan bir tutukluk zihninizi de etkiliyor. Bedeniniz açıldıysa, bir bebek kadar esnek duruma geldiyseniz, bir bebek kadar da mutlu hale geliyorsunuz. Enerji ve mutluluk veriyor. Depresyona, migrene bire bir hatta daha psikoz noktasında birey yapabiliyorsa olumlu etkileri var. Alzheimer hastalığını engelliyor. Aktif yaşlanmış oluyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Bahar Nihal Ersözlü kimdir?

2008 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi, Medya ve İletişim Sistemleri bölümünden mezun oldu. İstanbul’da, yayıncılık ve kitapçılık alanlarında çalıştı. 2008 yılından bu yana, Süha Ertekin’le Tai Chi Chuan çalışmalarına devam ediyor. 2014 yılında da Ertekin’in eğitmen öğrencilerinin arasına katıldı. 2014 yılında Oyun Yayınevi’nden ‘Defterim Toprak’ isimli şiir kitabı yayımlandı. 2016 yılının Haziran ayında çocuklar için yazdığı Tai Chi şiirleri, ‘Küçük Tao Yolda’ adıyla Yol Yayınları tarafından yayımlandı. 2015 yılında İstanbul’dan İzmir’e yerleşti. İzmir’de çocuklar ve yetişkinlerle Tai Chi Chuan çalışıyor; şiir ve öykü üretimlerine devam ediyor. Güncel şiirlerine defterimtoprak.blogspot.com sayfasından ulaşabilirsiniz.

Haber Merkezi