Sayfa Yükleniyor...
Standartların ötesinde bir kafe anlayışıyla sanata, sanatçıya ve sivil toplum hareketlerine ev sahipliği yapan İRO Cafenin kurucuları Candemir Basan ve Atlas Çakar ile bir araya geldik
EMİRCAN IŞILDAK - ÖZEL HABER
İzmirin Karşıyaka İlçesi Bostanlı semtinde faaliyet gösteren İRO Cafe, sanata ve sanatçıya ev sahipliği yapıyor. Girişimciler Candemir Basan ve Atlas Çakar isimli iki arkadaşın bir kahve dükkanı olarak temellerini attığı İRO Cafe, giderek sanat mekanı haline geldi. Kafede neredeyse boş gün, etkinlik yapılmadan geçen bir gün yaşanmazken, Candemir Basan ve Atlas Çakarın İROyu bir sanat merkezi haline getirmesiyle, tüm gruplara ev sahipliği de yapılmaya başlandı. Japoncada renk anlamına gelen İROda kısa film gösterimlerinden sinema ve belgesel gösterimlerine, müzik performanslarından tiyatroya kadar uzanan çok geniş bir yelpaze mevcut.
İRONUN HİKAYESİ
Basan ve Çakar, söyleşinin başında İRO Cafenin çıkış öyküsünü anlattı. Kahve dükkanı olarak başlayan maceralarının zamanla sanat kafeye dönüştüğünü vurgulayan Basan, Uzun yıllar basım yayın sektöründe çalıştım, matbaada çalıştım. Grafikerlik yaptım. Sonra aile dostumuz Atlas hanımla yollarımız kesişti. Ben hem evime yakın bir işim olsun hem de kendi uğraşım olsun diye planlıyorken Atlas hanımla birlikte İROyu bir kahve dükkanı olarak açtık. Hikayemiz de aslında böyle başladı. Başlangıç olarak da sinemayla çıktı. Hem bizim hem de buraya gelen arkadaşlarımızın sinemaya olan merakı bizi şekillendirdi. Sinema günlerini sürdürürken baya da ciddi bir takipçi kitlesi elde ettik. Gelen arkadaşlarımız da sanatla iç içe olan, ilgili olan insanlar. Öneriler üzerine de ilk olarak kısa film gösterimleri yapmaya başladık. 5 Kısa isimli bir konsept oluşturduk. Genç yönetmen arkadaşlarımız gelmeye başladı. Okullarında kendi arkadaşlarına filmlerini gösteriyorlardı. Ancak burada bir mahallede filmlerini izletmeleri onlar için de iyi deneyim oldu. Onlar sanatseverle buluşmak istiyorken, burada bulunan vatandaşlarımız da sanat ile sanatçı ile buluşmayı arzuluyorken, mekanımız da yavaş yavaş aracılık etmeye başladı. Herkesi birbiriyle konuşturmaya, sanatçıyla sanatseveri konuşturmaya başladık. Buraya gelen insanlar kendi projelerini üretmeye başladılar. Müzisyen tiyatrocuyla, tiyatrocu sinemacıyla buluşmaya başladı, ortak fikirler türetilmeye başlandı dedi.
KÜLTÜR PLATFORMU DESTEK VERDİ
İlk olarak bir okuma tiyatrosuna ev sahipliği yaptık. Film izlediğimiz projeksiyon perdemiz bu kez bir dekor haline geldi. Yoğun bir katılım ve ilgiyle izlendi. Sahnemiz el yapımı bir sahne. Sinemaya ev sahipliği yaptık, aynı şekilde müziğe ve tiyatroya ev sahipliği yaptık. Herkesi de bu sahnede ağırladık. İzmir Kültür Platformundan Sarp Keskiner, kafemizi duymuş. Gelip bizleri ziyaret etti. Kendisiyle de iyi bir frekans yakaladık. Sonucunda burasını bir sanat kafe olarak şekillendirebilir miyiz diye baktık. Sarp Keskiner bize organizasyonların disipline edilmesi konusunda yardımcı oldu. Biz artık haftanın her günü bir aktivite takvimi olan mekan haline geldik. Aylık olarak bültenlerimizi oluşturduk. Bu sayede de insanlarımıza etkinlik takvimi hakkında bilgi veriyoruz diyerek İzmir Kültür Platformundan Sarp Keskinerin kafeye olan desteğini anlatan Basan, Keskiner ile birlikte sanat organizasyonlarını disipline ettiklerini söyledi.
GÜLERYÜZ VE SAMİMİYET VURGUSU
İRO Cafenin bir diğer ortağı Çakar ise, 15 yıldır esnaflık yapıyorum. Benim daha önce de kafem vardı. Çeşitli işletmecilikler yaptım. Sonra da mekanımı devrettim. Candemir Beyi de uzun süredir tanıyordum. Kahve dükkanı olarak başladık ve olaylar gelişti. Yeme-içmeyi çok seven, bir şeyler dinleyip izlemeyi de seven insanlarız. Öyle de bir arkadaşlığımız var. Bizim kafemizin çok benzeri yok. Aslında biz yola şu şekilde çıktık; dışarıda bir yere gittiğimizde nelerden hoşlanmıyorsak onlara kendi kafemizde dikkat ettik. Özen gösterdik. Güleryüzlü ve samimi olmak çok önemli. Ondan sonra da işletmenizde ne yapmak istediğinize karar vermelisiniz, bir temanız olmalı. Zaten ona göre müşterileriniz geliyor. Biz de böyle bir tema belirledik. Şu anda birçok müzisyen arkadaşımız var. Candemir Beyin film konusunda ciddi bir birikimi var. Biz de böyle olunca filme ağırlık vermeye başladık. Böyle böyle gösterimler yaparken projeksiyon alındı. Film gösterimlerini bir rutin haline getirmeyi istedik. İlk başlarda 3 kişi geliyordu, 5 kişi geliyordu. Sonra dolup taşmaya başladık. İlgi yüksek olmaya başladı diye konuştu.
HERKESE KAPIMIZ AÇIK
Her türlü organizasyona ev sahipliği yapmaya gayret ettiklerini bu anlamda herkese kapılarının açık olduğunu belirten Çakar, Butik bir yapımız var. Organizasyonlarımıza katılımlar yüksek oluyor. Biz de mekanımızın el verdiği şekilde 35-40 kişiye kadar kişiyi kabul edebiliyoruz. Onun yanı sıra günün her saati farklı bir kitleye de hitap ediyoruz. Sabah saatlerinde çocuklarıyla gelen aileler oluyor. Akşamüstü ve daha da ilerleyen saatlerde farklı konuklarımız oluyor. Organik Pazar etkinliğine ev sahipliği yaptık. Sahnemizin üstünde bu kez meyve sebzeler, pırasalar, soğanlar oldu. Dolayısıyla renk yelpazemiz de oldukça geniş. Herkese olabildiğince yer ve zaman vermeye çalışıyoruz. Onun dışında etkinlik günleri kesilen bilet ücretlerini sanatçıya ya da sanatçılara veriyoruz. Çünkü bu gelirin onların hakkı olduğunu, onlara ait olduğunu düşünüyoruz. Bu modeli uygulayan da pek yok. Çok uygulanan bir model değil. Film gösterileri, belgesel gösterilerimiz ücretsiz. Onların yanı sıra düzenlediğimiz söyleşiler, seminerlerimiz ücretsiz diye konuştu.
HER GÜN ETKİNLİK GÜNÜ
Basan ise etkinlik takvimleriyle ilgili bilgi verdi. Boş zamanlarının neredeyse kalmadığını söyleyen Basan, yoğun tempolarına rağmen işlerini severek ve keyifle yaptıklarının altını çizdi. Basan, Pazartesi günleri kısa film, belgesel gösterimleri yapıyoruz. İzmirli sanatçıların çalışmalarına ya da İzmir ve Ege Bölgesi ile ilintili çalışmalara yer veriyoruz. Yönetmenleri de buraya davet ediyoruz. Film sonlarında forumlar düzenliyoruz. Çarşamba günleri performans günlerimiz oluyor. Tiyatrolar, özgün müzik dinletileri düzenleniyor. Performans sanatçılarımız geliyor. Perşembe günleri ise gelenekselleşen kahverengi film günleri olarak başlayan film günlerimiz var. Sinema geceleri yapıyoruz. Cumartesi günleri de atölye, sunum gibi eğitim odaklı çalışmalar yapıyoruz. Salı günleri tek kişilik gösteriler oluyor. Cumaları da performans günü yapmaya karar verdik. Hem elimizdeki projelerimizin sayısı hem de misafirlerimizin sayısı çok olduğu için neredeyse boş günümüz ve zamanımız kalmadı. Her günü değerlendirmenin amacındayız dedi.
İRODA SOSYAL SORUMLULUK VAR
İRO Cafenin bir diğer dikkat çeken projesi ise Hemzeminler ismini verdikleri hareket oldu. Hemzeminler isimli hareketle her ay bir sivil toplum hareketine ev sahipliği yaptıklarını hatırlatan Basan, Hemzeminler isminde bir oluşumumuz var. Her ay bir sivil toplum kuruluşuna ya da hareketine kapılarımızı açıyoruz. Konsept günleri onlara tahsis ediyoruz. Örneğin film günlerini onlara veriyoruz. Kendileri istedikleri filmleri gösteriyorlar. Bu hareketimizin 3.sünü gerçekleştirmeye hazırlanıyoruz. İlk ay bisiklet gruplarıyla bir arada olduk. İzmirden İstanbuldan birçok oluşum geldi. Cumartesi günleri arkadaşlarımız sunumlar yaptı. Nisan ayında da taraftar haklarına yer verdik. Taraftar Hakları Derneğinin istedikleri filmleri izlettirdik. Kendileri sunumlar yaptılar. Tanınması gereken sivil toplum örgütleriyle yardımlaşıyoruz. Bunu bir sosyal sorumluluk olarak görüyoruz şeklinde konuştu.
İRO renk anlamını taşıyor
İro kelimesi Japoncada renk anlamına geliyor. İşletmemizde ise bizim koyduğumuz bir renk değil. Çok kıymetli arkadaşlarımızdan mekanı devralırken ismi de İROydu. Bize de cazip ve sıcak geldi. Değiştirmek istemedik. O isim üzerinden devam etmeye karar verdik. Renkli ve çiçekli bir logomuz var. Bir anlamda da bizi ifade ediyor. Biz de her renkten insanı mekanımızda görmek istiyoruz. İro aynı zamanda Kürtçede bugün anlamı da taşıyor. Logomuz gökkuşağı renklerini taşıyor. Bir anlamda LGBTİ bireyleri de çağrıştırıyor. Onlara da kapımız açık. Zaten bizler demokratik mücadele veren tüm bireylerin, sivil toplum örgütlerinin yanındayız. Geniş bir yelpazeye sahip olmak zorundayız, renkli olmak durumundayız. Bu faaliyetlerin maddi bir getirisi yok. Ancak bir sosyal sorumluluk düşüncesi var.
İRO Cafeye ulaşın
Sanata ve sivil toplum hareketlerine ev sahipliği yapan İRO Cafeye sosyal medyadan da ulaşıp, etkinlik bültenleriyle ve takvimleriyle ilgili bilgi alabilirsiniz.
Bestekar Yusuf Nalkesen Sokak No: 2/1A Bostanlı Karşıyaka
Telefon: +90 232 337 22 64
www.irocafe.com
facebook.com/irocafeandart
instagram.com/irocafe_bostanli
Haber Merkezi