Sayfa Yükleniyor...
Zıpkınla balık avında İzmirin yetiştirdiği başarılı sporcuların başında gelen Serhan Dağdan, insanlara çok balık vurmak için derine dalmasının öğretildiğini belirterek, Halbuki bu çok büyük bir yanlıştır. Eğer avcılığı doğru öğrenirseniz, derine dalmadan da çok fazla balık vurabilirsiniz dedi
Zıpkının ustası konuştu: Derine dalmakla çok balık avlanmaz!
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Zıpkınla balık avı dünyada ve Türkiyede yasal düzenlemelerde küçük farklılar gösterse de genel hatlarıyla kanunlar çerçevesinde serbest bir spordur. Yani zıpkınınızı alıp istediğiniz zaman dalışa yasak olmayan bölgelerde yasak olmayan balıklardan avlayabilirsiniz. Kimse de size ruhsatın ya da eğitim belgen var mı diye soramaz çünkü ne yazık ki bu işin eğitim açısından yasal bir sistematiği yok. Dalmayı becerebilen herkes bu alanda eğitmenlik yapabiliyor. Dolayısıyla eğitim almaya kalktığınızda hocanızın bilgisi kadar öğreniyorsunuz. Diğer bir ifadeyle dalmayı bilmeyen, hayatında balık vurmamış, avcılık yeteneği olmayan ya da yalan söyleyen birine denk gelirseniz hayatınızı riske atabilirsiniz.
Bu sözlerin sahibi Serhan Dağdan, 1984 yılında İzmirde doğdu. Celal Bayar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Spor Yöneticiliği Bölümünden mezun oldu. Profesyonel spor hayatına 15 yaşında buz hokeyi ile başladı. Üniversite yıllarında başladığı su topu, rüzgar sörfü, tenis, tüplü dalış ve serbest dalış, kitesurf, kampçılık da dahil olmak üzere farklı branşlarda profesyonel sporculuk yaptı. Bu alanlarda birçok derece kazandı.
Serhan Dağdan, hobileri arasında yer alan zıpkınla balık avı ve sporculuktan gelen yarışma isteği ile zıpkınla balık avı yarışmalara katıldı. 2012 yılında kulüp bazında Türkiye şampiyonu olduktan sonra, yarışma hayatını bırakıp antrenörlük üzerine yoğunlaştı. Türkiye Sualtı Sporları Federasyonun da Zıpkınla Balık Avı Teknik Kurul üyeliğine geçerek, ulusal ve uluslararası zıpkınla balık avı organizasyonlarında teknik ve idari görevler aldı. Dağdan, 2012-2015 yılları arasında ise CMAS Euro&Africa ve Dünya Şampiyonalarında Zıpkınla Balık Avı Türk Milli Takım Antrenörlüğü görevini üstlendi. 2013 Helsinki Euro&Africa Şampiyonasında ilk gün 2. ikinci gün 4. olarak şimdiye kadar alınan en büyük başarıya Milli Takım Antrenörü olarak imza attı.
Başarılı bir spor hayatına sahip olan Dağdan, serbest dalış alanında Karadeniz'den Akdeniz'e birçok noktaya dalışlar yaptı. Serbest Dalış Dünya Rekortmeni Derya Can'ın üç farklı disiplindeki dünya rekorlarında yardımcı antrenörlüğünü ve güvenlik dalgıçlığını yapan Serhan Dağdan, zıpkınla balık avı eğitimlerine İzmirde kendi okulu olan Pro Sports Academy' de devam ediyor.
TÜRKİYEDE SPONSOR OLUNAN İKİ KİŞİDEN BİRİYDİM
İzmirin yetiştirdiği başarılı sporcular arasında yer alan Serhan Dağdan ile başarılı spor yaşamı ve şu anda en büyük tutkusu olan zıpkınla balık avı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Hala en sevdiği spor branşının buz hokeyi olduğunu belirterek, zıpkınla balık avı tutkusunun nasıl ortaya çıktığını ve nasıl geliştiğini şu sözlerle anlattı: Zıpkınla balık avı abimle balığa gittiğim zamanlarda ortaya çıktı. Malzeme gerektiren bir spor olduğundan dolayı sadece yazları iki- üç aylık süreçte avlanıyordum. Elbise olmadığından ve ısı kaybının fazla olmasından dolayı uzun soluklu suda kalamıyorsunuz. Ben maksimum 25 - 30 dakika süre ile suda kalabiliyordum. Yaz dalışları ile spora devam ederken 2005 yılında üniversitede malzeme bularak 12 ay zıpkınla balık avlamaya başladık. Bu süreç kendimi geliştirmeme çok yardımcı oldu. Akademik bilgi ile neyin neden olduğunu öğrenme fırsatı bulup belli bir aşamaya geldikten sonra markalar da beni görmeye başladı. İlk sponsorum bir Yunan markasıydı. Türkiyede ilk sponsor olduğu iki kişiden biri bendim. Şimdi ise Apnea ve Çağlar Av ile birlikte çalışmalar yapıyoruz.
BU İŞİN AKADEMİK EĞİTİMİ YOK
Dağdan, zıpkınla balık avından hiçbir zaman para kazanmak gibi bir derdi olmadığını, paranın kendi kendine geldiğini ifade ederek, zıpkınla balık avı eğitimiyle ile ilgili konulara şöyle açıklık getirdi: Bana bu işin nasıl yapıldığını öğret diyenler oluyor. 6 spor dalında akademik geçmişi olan biriyim ancak zıpkınla balık avının herhangi bir akademik eğitimi olmadığını üzülerek dile getiriyorum. Zıpkınla balık avı üzerine dünyada herhangi bir eğitim standardı ve sertifikası yok. Scuba ve serbest dalış otoritelerinin kar amacı güderek sertifikasyon ve bröve sistemleri var ama zıpkınla balık avında böyle bir sistem yok. Dolayısıyla zıpkınla balık avı eğitim standardını denetleyen bir kurum yok. Bir ay sonra eğitim alıp sizde bu işi yapabilirsiniz. Karşınızdaki adamın size öğrettiği kadar bu işi biliyorsunuz. Dalmayı bilmeyen, hayatında balık vurmamış kişiler eğitimliyim diye geçiniyor. Bir ayakkabı alırken 5-10 tane internet sitesini ziyaret edip üç beş tane mağaza gezersiniz iki haftada bir ayakkabıyı almaya karar verip alabilirsiniz. Ama zıpkınla balık avı ve serbest dalış konusunda hayati önem taşımasına rağmen yeterince araştırma yapmıyoruz. Rastgele internette veya başka yerlerde kolay ulaştığı bilgiye hele ki duymak istediğini duyarsa hemen kanıyor.
DERİNE DALMAK BİLİNEN EN BÜYÜK YANLIŞ
Zıpkınla balık avı konusunda doğru bilinen yanlışlar olduğunu ve bu konuda kendisine gelenleri elinden geldiğince bilgilendirmeye çalıştığını ifade eden Dağdan, zıpkınla balık avı konusunda bilgilerini şöyle aktardı: İnsanlara balık vurmak için derine dalması gerektiği söyleniyor ve öğretiliyor. Halbuki bu çok büyük bir yanlıştır. Şnorkelden hava alırken veya derine dalmadan da çok fazla balık vurabilirsiniz. Bu yanlış bilgiyi sömürmek için insanlara bunu öğretiyorlar. 0-10 metre arasında bulamayacağınız balık yok. Yeni başlamış insanlara seni 20-30 metreye daldırırım demek zıpkınla balık avında yapılan en büyük yanlıştır. Bu sporda derinlikten bahsetmek insanlar için en büyük risktir. Bu şekilde yanlış eğitimlerle insanların riske atılmasında tek amaç insanların cebindeki parayı almak oluyor. Yeni başlayan birine çok rahat 3 dakika nefesini tutturabilirsiniz. Tekniğin doğru değilse aşağıda 5 dakikada dursan kendini da parçalasan balık vuramazsın. Eğer böyle bir şey olsa serbest dalıcılar dünyanın en iyi balık avcıları olurdu. Zıpkınla balık avına katılan serbest dalıcılar genelde boş çıkıyor.
KURULU ZIPKINLA SAHİLDE DOLAŞMAYIN!
Pro Sports Academy olarak İzmirde ve Türkiyede tek zıpkınla balık avı okulu olduklarını söyleyen Dağdan, zıpkınla balık avını öğrenmek isteyenlerin Pro Sports Academye gelince aldıkları eğitimleri şöyle özetledi: Burada önce 4 gün eğitim veriyoruz. Bir gün sadece 12 saat teorik eğitim veriyoruz. Sonrasında iki tam gün pratik deniz dalışlarımız oluyor. Öğrencilerim için öğrenmenin kalıcı olması kontrol dersleri de yapıyorum. Sürekli olarak öğrencilerimle kamplar düzenliyorum. Zıpkınla balık avı organizasyonları yapıyorum. Zıpkınla balık avında en önemli olan ve unutulmaması gereken şey doğru bilgi ve güvenliktir. Mesela bu eğitimi alacak birini ilk öğrenmesi gereken şey zıpkında emniyet diye bir şey yoktur. Sadece lastik onun emniyetidir. Eğer lastik kurulu ise emniyette değildir. Dolayısıyla dışarıda kurulu zıpkınla dolaşmak tehlikelidir. Normal şartlarda sualtında zıpkının etki mesafesi 4-5 metredir. Ama sualtındaki sürtünme çok fazla olduğundan dolayı karada atılan bir zıpkın 50-60 metre mesafelere gidebilir. Ne olursa olsun zıpkını av dışında kurulu olmaması gerekir.
HER SENE BİR KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Dağdan, zıpkınla balık avında son zamanlarda tekne kazalarından dolayı ölümlerin arttığını dikkat çekti. Her sene bir kişinin zıpkınla avlanırken tekne çarpması sonucu hayatını kaybettiğini belirten Dağdan, zıpkınla balık avlayanları şu sözlerle uyardı: Şu an Türkiyede dalış esnasında şamandıra kullanılmasının yasal bir zorunluluğu yok. Dalış esnasında şamandıra kullanılmadığı için bu sene yine bir, sporcu arkadaşımız hayatını kaybetti. Bununla ilgili çok fazla örneği maalesef sayabiliyoruz. Bununla ilgili hiçbir çalışma yok. Bunu yapacak kurum Türkiye Sualtı Sporları Federasyonudur. Ancak henüz böyle bir çalışmaları olmadı. Çünkü zıpkınla balık avı konusunda eğitimli yetişmiş kişi sayısı yok denecek kadar az. Dolayısıyla böyle bir sistemden insan çok fazla yasal güvenlik önlemi bekleyemiyor. Ben eğitimlere insanların bilinçlenmesi için gönüllü olarak başladım. Çalışmalarımda meyvesini veriyor. Şu an sosyal medyada paylaştığım bir video doğrudan 30 bin kişiye ulaşabiliyor. Bir kişi bile bilinçlense benim için mutluluk verici.
BAŞARILI SPORCULARIN ŞEVKİ KIRILIYOR
Zıpkınla balık avı branşına Türkiyenin hak ettiği değer verilmediği için istenilen başarının da gelmediğini ifade eden Dağdan, zıpkınla balık avı sporunun geleceği açısından şu görüşleri aktardı: İki ay önce Yunanistanın Siros adasında düzenlenen Zıpkınla Balık Avı Dünya Şampiyonasında milli takımımız 24 takım arasında 16ncı oldu. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde dört ayrı denizde çalışma imkanı olan ülkemiz sporcularının kendi denizlerinde düzenlenen bir yarışmada aldıkları bu dereceyi kabul edemiyorum. Öyle ki adam Amerikadan gelip ya da ufacık sahil şeridi olan Bulgaristandan yarışmaya katılıp bizden başarılı olabiliyorlar.Sporcu açısından gücümüz var fakat gücü kontrol edecek ve geliştirecek kapasite de antrenör eksiğimiz var. Ben ticari bir kaygı ile hareket etmiyorum ve yeri geldiğinde yarışmalara da katılıyorum. Türkiye bazında bu işi iyi yapanlar arasında olduğumu düşünüyorum. Türkiye başarılı ancak federasyondan tutunda sponsor bulma çabasına kadar birçok nedenden dolayı yaşanan sorunlar başarının gelmesini engelliyor. Dolayısıyla başarılı sporcuların da şevki kırılıyor.
Dağdan, son olarak bugüne kadar ki en iyi avını ve gelecekte yapmak istediklerini şu cümleleri kullanarak aktardı: Bugüne kadar ki en iyi avımı söylemek benim için biraz zor ama Avlanması en zor balık sinarittir. En iyi avımı sinaritler olarak söyleyebilirim. Sinariti vurmak için gerçekten iyi olmanız gerekir. Avlarımın videosunu çekmeyi çok seviyorum. Dolayısıyla ilerleyen günlerde sualtı avcılığı ve görüntüleme alanında da çalışmalarımı görebilirsiniz.
Haber Merkezi