Karaburun sualtından yükseliyor

Ege Octopus Dalış Merkezi’nin kurucu eğitmen Veysel Perin, sahip olduğu coğrafi özellikleriyle Türkiye’nin ve dünyanın gözde dalış merkezlerinden Karaburun’un dalış turizmiyle canlandığını ifade etti. Sualtı dalış sporunu, Türkiye’nin nadide noktası Karaburun’un ilk dalış merkezi olan Ege Octopus Dalış Merkezi’nin kurucusu profesyonel eğitmen Veysel Perin’den dinledik


  • Oluşturulma Tarihi : 20.07.2017 06:41
  • Güncelleme Tarihi : 20.07.2017 06:41
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Karaburun sualtından yükseliyor

EMİRCAN IŞILDAK  - ÖZEL HABER

Türkiye’nin ve dünyanın en gözde dalış merkezlerinden olan İzmir Karaburun’da yaklaşık 13 yılı aşkın faaliyet gösteren Ege Octopus Dalış Merkezi’nin kurucusu ve profesyonel dalış eğitmeni Veysel Perin ile scuba (su altı dalış) sporunu yakından inceledik. Her yaşta bireyin yapabileceği en renkli ve sağlıklı spor etkinliklerinden biri olan scuba hakkında bilgiler veren Perin, sporda dikkat edilmesi gereken noktaları da sıraladı. Karaburun’daki dalış turizminin son yıllarda ivme kazandığını belirten Perin, bölgedeki tüm vatandaşlar ve esnaf için de dalış turizminin desteklenerek daha iyi noktalara gelmesi gerektiğini dile getirdi. Perin ailelere de çağrıda bulunarak bu renkli spora ailece gelmelerini tavsiye etti.

KARABURUN’UN İLK MERKEZİ

“2004 yılında tanıştığım sualtı, benim bu spora gönül vermemi sağladı. Her zaman kendimi geliştirmeye eğitimimi ilerletmeye özen gösterdim. Öğrenmenin yaşı ve sınırı olmadığına inanıyorum. 2004 yılından günümüze kadar Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu’nda (TSSF) görev aldım. Bu görevlerden en çok gurur duyduğum ise TSSF’nin Dalış Merkezleri İzmir Bölge Temsilciliği’ni bir dönem yapmamdır. Şu an yine federasyonumuzun 2 yıldız eğitmenliğini ve 19 uzmanlık eğitmenliği, rehber ve profesyonel balıkadam ile SSI, AOWD Inst, NASDS ve AOWD eğitmenliklerim mevcuttur” diyerek söyleşiye başlayan Perin, su altı sporuna olan tutkusunu ve hikayesini anlattı. Aynı zamanda Karaburun’un ilk merkezi özelliğini taşıyan Ege Octopus Dalış Merkezi hakkında da bilgi veren Perin, “Sahibi olduğum Ege Octopus Dalış Merkezi ise 2007 yılında İzmir Karaburun’un sualtı güzelliklerini tanımak ve tanıtmak amaçlarıyla faaliyetlerine başladı. Bu özelliğiyle Karaburun’un ilk dalış merkezidir. İlk kuruluşunun kulüp özelliği taşımasından dolayı İzmir’de ve  Karaburun’da birçok sosyal faaliyette tek başında görev almıştır. Kurulduğu ilk günden beri amatör ruh ve profesyonel hizmeti kendine anlayış olarak benimsemiştir. İlerleyen yıllarda bu gelişme İzmir Karşıyaka’da bir dalış malzeme ekipman satış mağazası ve Karaburun’da uygulama alanı lojistiği ile misafirlerine en iyi hizmeti vermek için gelişimini sürdürmektedir” dedi.

İYİ BİR EĞİTİM ŞART

Scuba sporu konusunda verilecek eğitimin önemle altını çizen Perin, “Scuba herkese göre ve her yaşta sağlıklı bireylerin yapabilecekleri bir spordur. Yaz aylarının gelişi ile toplumun birçok kesiminde de scubaya olan merak artar. Elbette adrenalin içeren birçok extreme spor gibi, dalış sporunda da bilinmesi ve dikkat edilmesi gereken kurallar vardır. Su altına dalış yapmak için önce bir eğitim almak gerekiyor. Bunun için dalış kulüpleri, özel dalış merkezleri ve üniversite kulüpleri gibi birçok kuruluş mevcut. Eğitimlerin ve becerinin yapılacağı dalış merkezlerinin de TSSF’den yetkili olması gerekir. Bilinçli bir tüketici olarak katılımcının araması gereken  dalış merkezinin TSSF’ye kayıtlı olması, eğitim verecek eğitmenin de dalış merkezinde kayıtlı çalışma izinli bir eğitmen olması aranacak şartların başında geliyor. Ayrıca dalış merkezlerinde kullanılan malzemelerin temiz ve bakımlı olmasına da dikkat edilmelidir” ifadelerini kullandı.

“EVLİLİK TEKLİFİ EDEN VAR”

“Sualtı sporları dediğimizde TSSF’nin bünyesinde donanımlı dalış, sualtı navigasyon, mono palet, serbest dalış, havuzda hedef vurma, sualtı görüntüleme, sualtı ragbi, sualtı hokeyi, zıpkınla balık avcılığı gibi dallar var. Bu dallara ait eğitimler ve sertifikasyon yetkilendirilmiş dalış merkezleri ve kulüpler tarafından yapılıyor. Biz Ege Octopus Dalış Merkezi olarak donanımlı dalışa ait dalıcılar için 1 yıldız, 2 yıldız, 3 yıldız dalıcı ve 17 uzmanlık dalında dalıcılar yetiştirebiliyoruz. Kurslar sonunda verdiğimiz belgeler tüm dünyada tanınan ve geçerliliği olan CMAS/TSSF dalıcı sertifika ve kimlik kartlarıdır” diyerek dalış türleri ve verilen eğitimlerden söz eden Perin, Ege Octopus Dalış Merkezi olarak sualtında yapmış oldukları renkli etkinliklerden de bahsederek, “Bunların yanında büyük keyif alarak yaptığımız sualtı etkinliklerimiz de mevcut. Elbette bu etkinliklerimiz için sertifika veremiyoruz ama çok güzel su altı kareleri veriyoruz; Sürpriz evlilik teklifleri, doğum günü partileri, özel günler için kutlamalar ve deneme dalışları renkli organizasyonlarımız da var” diye konuştu.

ARABA KADAR RİSKİ YOK

Scuba sporunda doğru bilinen birçok yanlışın olduğuna da dikkat çeken Perin, spordaki kaza riskinin arabayla trafikte yapılacak bir kaza riskinden daha az olduğunu belirtti. Perin, “Dünya istatistiklerine göre donanımlı dalış sporunda ölümlü kazalar daha çok profesyonel seviyedeki dalıcılar arasında meydana gelir. İyi bir eğitim almış yeni başlayan dalıcılarımız aldıkları eğitim sonunda daha dikkatli davrandıkları için kazalara maruz kalmazlar. Ekipmanlardan kaynaklı kazalardan korunmak için her yeni dalıcı adayına verilen öğreti kendi ekipmanına sahip olması gereğidir. Bunun yanı sıra scuba elbette ki tek başına yapılmaması gereken bir spor dalıdır. Scubada, iyi eğitim almış sporcunun kazaya maruz kalması, araç trafiğinde kaza yapmaktan daha az risk taşır. Scubada dikkat edilmesi gereken bir başka husus da yazılı ve görsel basında bilinçsizce verilen haberler insanların bu spora olan ilgisini frenlemektedir. Her ölen dalgıç için vurgun yakıştırması da bu yüzdendir. Oysa ki vurgundan ölmek için birçok faktörün bir araya gelmesi gerekir. Örneğin, su altında geçirilecek zaman ve derinliğin limitlerin üstünde olması gibi. Zıpkın ile balık avlama esnasında ölen birçok dalgıca ‘Vurgundan öldü’ yakıştırması bu konuya hakim olmayan haberci arkadaşların bariz hatası ve yönlendirmesidir. Bir başka şehir efsanesi de, denize kıyısı olmayan hatta yüzme bilmeyen insanlara denizden korkuları sorulduğunda yanıtları genellikle köpek balığı saldırısı olmuştur. Halbuki Türk karasularında saldırgan cins köpekbalığına rastlama olasılığı çok nadirdir. Bu gibi toplumu yanlış yönlendiren haberlere kulak asmayarak, gerçeği birinci ağızdan yetkili dalış eğitmenlerinden bizzat öğrenerek doğru dalış kariyeri edinilmesi gerekiyor” dedi.

KARABURUN DALIŞLA YÜKSELİYOR

Sahip olduğu doğal güzellikleri ve coğrafyasıyla Türkiye’de ve dünyada hatırı sayılır bir dalış noktası konumunda yer alan Karaburun’un son yıllarda dalış turizmiyle canlandığını ifade eden Perin, buna rağmen turizmin önünde duran sorunların da altını çizdi. Perin, “Dalış turizmi Türkiye’de son 10 yılda büyük ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak üst üste yaşanan ekonomik krizler ve talihsiz açıklamalar yurtdışı bağlantılarımızı olumsuz etkilemiştir. Ege kıyılarının en güzel lokasyonuna sahip Karaburun’un ise coğrafik yapısı nedeniyle talihsizliği bir kat daha atmaktadır. Ben hep Karaburun’un bir çıkmaz sokak olduğunu söylerim. Çeşme Otoyolu’ndan yol ayrımı ile gelinen Karaburun’a tekrar yol ayrımına geri gidilerek Çeşme’ye ve İzmir’e ulaşılabiliyor. Ancak Karaburun son yıllarda dalış sporuna destek veren yerel yönetimle can buldu. Buna örnek olarak Alaybey ve Dokuz Eylül isimli feribot gemilerinin dalış turizmini canlandırmak adına yapay resif çalışması olarak batırılması verilebilir. Geçtiğimiz yıla kadar Foça ve Karaburun arasında çalışan yolcu feribot seferlerinin iptal edilmesi ise hem dalıcılar hem de halk ve turist için büyük kayıptır. Bugün Karaburun’da bulunan 4 dalış merkezi kendi tanıtım mücadelelerini kendileri veriyor. Ekonomik krizlerle sürekli dalgalanan döviz kuru nedeni ile ekipman fiyatlarının yükselmesi ve Türk insanının korumacı yönünün öne çıkması ile önce hobilerinden kısma yoluna gidiyor. Zaten yıllarca üç yanı denizlerle kaplı olan ülkemizde Türk insanı için deniz, uzak durulması gereken bir yer olarak tanımlanmıştır” diye konuştu.

AİLECE SPOR İMKANI

Perin son olarak scubanın aile bireylerinin tamamının aynı anda yapabileceği bir spor olduğunun da altını çizerek, “Türkiye’de çocuk dalışının tanımı 15 yaş olarak belirlenmiştir. Oysa ki farklı ülkelerde  farklı disiplinlerde dalış sporu için başlangıç yaşı 8’dir. Her şeye rağmen bu spor Türkiye’de ilerlemeye devam etmektedir. Tüm aile bireylerinin yapabileceği nadir spor dallarındandır. Bireysel yapılan sporları bir kenara bırakırsak takım sporunu tüm aile bireylerinin yapmasını bekleyemeyiz. Ancak aile ile beraber yapılabilecek nadir bir spordur. O bakımdan her yaştan bireylerimizi dalış yapıp sualtının eşsiz güzelliklerini tanımaya davet ediyoruz” şeklinde sözlerini tamamladı.

Dalıcılık dereceleri

1 Yıldız Dalıcı: Dalış donanımlarının hepsini uygun olarak söküp kuşanabilen, bunları sığ eğitim sularında doğru olarak kullanıp dalabilen ve yanında en az 3 yıldız dalıcı ya da bir dalış eğitmeni ile açık deniz dalışları yapmaya hazır dalıcıdır. 18 metreye kadar dalabilir.

2 Yıldız Dalıcı: Açık deniz dalış deneyimi olan dalıcıdır. Normal koşullarda iki adet iki yıldız dalıcı birlikte dalış yapabilirler. İki yıldız dalıcılar bir yıldız dalıcılara dalış liderliği yapamazlar. 18 yaşından küçük iki yıldız dalıcılar en az üç yıldız dalıcının liderliğinde dalabilirler. En çok 30 metreye kadar dalabilirler. Eğitim amaçlı dalışlar en çok 42 metreye kadar eğitmen dalıcılar nezaretinde yapılabilir.

3 Yıldız Dalıcı: Değişik düzeylerdeki dalıcılara önderlik yapabilecek beceride olan dalıcılardır. En çok 30 metreye kadar dalabilirler. Eğitim amacıyla dalışlar en çok 42 metreye kadar eğitmen dalıcılar nezaretinde yapılabilir.

Haber Merkezi