Madde Kullanımı Bozukluklarının Ağız-Diş Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Cemal Akay Madde Kullanımı Bozukluklarının Ağız-Diş Sağlığı Üzerindeki Etkilerini anlattı


  • Oluşturulma Tarihi : 07.03.2024 10:17
  • Güncelleme Tarihi : 07.03.2024 07:43
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Madde Kullanımı Bozukluklarının Ağız-Diş Sağlığı Üzerindeki Etkileri


Madde kullanımı bozuklukları (MKB), içten gelen dayanılması güç bir hissin tesiriyle yapılması ve kronik olmasıyla karakterize, iyileşmeyi takiben tekrar oluşan (nükseden) bir beyin rahatsızlığıdır. MKB’nun teşhisi kişinin kontrolünü kaybetmesi, sosyalliğinin bozulması, hayatını tehdit edecek şekilde riskli madde kullanımı ve farmakolojik kriterlere dayanarak yapılmaktadır.

Madde kullanımı tüm vücudu olumsuz etkiler. Madde kullanımı sonucunda özellikle iştah, kalp atım hızı ve kan basıncı etkilenir. Ayrıca beyinde oluşan yapısal ve kimyasal değişiklikler yoluyla psikozu teşvik eder ve HIV/AIDS, Hepatit C gibi kan yoluyla bulaşan ciddi enfeksiyonların oluşmasına sebep olabilir. Ağız-diş temizliğinin ihmal edilmesi yanı sıra madde kullanımı ile tükürük pH’sında değişiklikler oluşur. Çürüğe sebep olan şekerli yiyeceklere artan meyil ile de bu kişilerde ileri seviyede çürük ve ağız-yüz bölgesinde enfeksiyonlar oluşabilir. Uyuşturucular ve alkol, ağız kuruluğu (xerostomia), diş çürüğü, dişeti hastalıkları, diş sıkma (bruxism), kanseri tetikleyen durumlar (prekanseröz) ve kanser gibi çok sayıda sorunu tetikleyerek ağız sağlığını negatif olarak etkilerler. Son yıllarda tüm dünyada oldukça yaygın olarak kullanıldığı belirtilen metamfetaminin uzun süreli kullanımı sonucunda oluşan yıkıcı etkiler çok belirgindir. Sigara şirketlerinin sigara paketleri üzerinde kullanmalarının zorunlu olduğu fotoğraflardan birinde gösterilen ağır yıkım tipik bir “met ağzı” vakasıdır. Fotoğrafta dişlerde görülen siyah lekeler çürükten kaynaklanmamaktadır. Uzun süreli metamfetamin kullanımı dişleri ve kemikleri adeta eritmektedir. Maalesef toplumumuzda çok genç yaşta bireylerde bu tabloyu görebilmekteyiz.

MKB olan hastada tüm vücuda ve ağız-diş sağlığına kalıcı bir hasar verilmesinin önlenmesi için erken dönemde tıbbi müdahale yapılması oldukça hayatidir. Hasta iyileşme/remisyon aşamasındayken, iyi bir ağız sağlığının tahsis edilmesi ve daha ileri hasarın önlenmesinde,  hastalıktan koruma ve hastanın eğitimi çok önemlidir. Bu bireylerde ağız temizliğinin önemi vurgulanmalı ve temel ağız temizliği basamakları açısından hasta düzenli olarak görülmelidir. Flor takviyesi, diş macunu ve klorheksidin reçete edilmesinden oluşan koruyucu önlemler teşvik edilmelidir. Ksilitol gibi şeker içermeyen ürünlerin kullanımı bu tarz hastalara yardımcı olabilir. Ksilitol içeren sakız veya şekerlerin tükürük pH’sını düzenlemeye yardımcı olarak çürüğü engellemede olumlu sonuçlar verdiği gösterilmiştir. Ayrıca, MKB’dan iyileşme/kurtulma döneminde olmayan veya MKB tedavisinde başarılı olamayan hastalarda, çürük kontrolünde Gümüş Diamin Florid (GDF) kullanımı düşünülmelidir. GDF diş tedavisine ulaşamayan veya geleneksel diş tedavisini tolere edemeyen hastalarda çürüklerin tedavisinde kullanılmalıdır. MKB tedavisi için buprenorfin/nalokson veya metadon kullana hastalara, bu ilaçları aldıktan sonra ağızlarını su ile çalkalamaları önerilmelidir. Hastalara günde sekiz ila on bardak su içmeleri ve kafein, tütün ve alkol kullanmamaları önerilmelidir. Sakız çiğnemek ve metadonu pipetle içmek diğer öneriler arasında yer almaktadır.

MKB olan hastada ağız kuruluğu ile baş edilmesi tedavi planının bütünleyici bir parçası olmalıdır: yeterli sıvı alımı ve şeker tüketiminin azaltılması önceliğe alınmalıdır. Tekrarlayan ağız kuruluğundan yakınan hastalara tükürük muadilleri, ağız nemlendiricileri önerilmelidir. Şiddetli ağız kuruluğu ve şüphelenilen tükürük bezi bozukluğu için, ilaç etkileşimi kontrendikasyonu olmadığı durumlarda, tükürük akışını uyaran pilokarpin gibi muskarinik-kolinerjik agonistler önerilebilir. MKR ile ilişkili olarak gelişen bruksizm ve temporamandibular rahatsızlıkların tedavisi ile ilgili literatürde sınırlı sayıda bilgi bulunmaktadır. Hastaların uyumlu olmalarına göre splintler veya gece koruyucuların kullanılması önerilebilir.

Dolayısıyla, MKB’dan etkilenen bireylerin diş hekimlerine ulaşabilmeleri, hayat kalitelerini arttırılmasında, iyileşmelerinde ve topluma yeniden katılmalarında büyük bir rol oynayabilir.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ