- Yaşam
- 07.09.2025 15:23
Anlatsak Roman Olur programında Roman Medya Derneği Başkanı Haktan Bulut’un sorularını yanıtlayan SODAM Koordinatörü Ayşe Demir Ateş, Roman kadınlara ve gençlere yönelik çalışmaları anlattı.
Karabağlar Kaymakamlığı Sosyal Dayanışma merkezi (SODAM) koordinatörü Ayşe Demir Ateş, İlkses TV kanalında yayınlanan Anlatsak Roman Olur programındaRoman Medya Derneği Başkanı Haktan Bulut’un konuğu oldu. Bulut’un sorularını yanıtlayan Ateş, SODAM olarak Roman vatandaşların çoğunlukta bulundukları mahallelerde yürütülen çalışmaları anlattı. Kadın, çocuk ve genç odaklı çalışmalar yürüttüklerini belirten Ateş, SODAM hakkında da bilgiler verdi. Ateş, “Vakıf üzerinden vakıf desteğiyle meslek edindirme kurslarımız var. Burada kadınlara yönelik birçok çalışmalar yağıyoruz. Kuaförlük ve dikiş kurslarımız var. Açılmadan önce alan taraması da yapıldı. Kuaförlük ve dikiş tercih edildi” ifadelerini kullandı.
SODAM kapsamında Karabağlar’a bağlı Esendere Şehitler Mahallesi’nde yürütülen çalışmaları da anlatan Ateş, “Mesleki kurslarımız oluyor. Belli bir kurs dönemi görüyor kadınlarmış. Burada içimizden birileri sosyal kültürel alanda hem entegre etmek için çalışıyoruz. Karabağlar Kaymakamlığı ve Karabağlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın destekleriyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Esendere Roman Mahallesi olarak birçok gencimiz ve kadınımız buradan eğitim ve istihdam desteği görüyor. Biz kadınlar olarak evdeyiz evet ama bir kadın kahvesini evde de içebilir ama orada hem sosyalleşmek hem kız çocuğu evliliklerinin önüne geçmek için çalışıyoruz. Biz kurslarımızda verdiğimiz eğitimler sonucunda kız çocuklarımız da bilinçleniyor. Aile eğitim planlamaları, psikolojik danışmanalar var. Kurs bitiminde de başarıların görerek bir hayat öyküsünün oluşmasına da yardımcı olabiliyoruz” dedi.
Ateş, daha fazla verim sağlayabilmek adına uzun dönem kurs açmaya planladıklarını anlattı. Kurslarla ilgili olarak ne kadar insana ulaşıldığı bilgisini de paylaşan Ateş, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bununla ilgili 8 kişiye istihdam sağlandı, 3 kişi de kendi dükkanını açtı. Kendi evinde de dikiş alanında atölyesini açanlar var. Bunları görmek çok gurur verici. Devletimize de teşekkür ediyoruz bizlere böyle imkanlar sunduğu için. Ayrıca bu sadece Romanlara özgü de değil, farklı kültürlerden de insanlar geliyor. Katılımcı kadın için, bir görevli olarak neler yapabileceğinizi düşünmeye başlıyorsunuz. İnanılmaz hikayeler var. Kadın kendi için bir şeyler yapmak istiyor ama eşten sebep ya da ekonomik sebeplerle bir şey yapamıyor. Ben de bir Roman kızı olarak böyle bir görevde olmaktan gurur duyuyorum. Kadın mesela gelmek istiyor ama eşten dolayı gelemiyor. Burada birçok hikaye var. O kadın mesela kuaförlükte usta oldu şimdi. Biz de seviniyoruz buna. Çocuklar için de 3 – 6 yaş kreşimiz var. Hafta içi 5 gün hizmet veriyoruz burada da. Kadına sertifika ve bazı teşvik ücretleri veriliyor. Aile eğitim planlaması dediğim de burada devreye giriyor. Benim önceliğim kadınlar, gençler ve çocuklar. Gençler şu anda bir şeyler yapmak istiyorum diyen çok fazla. Öğreneceğimiz ve öğreteceğimiz çok fazla şey var. Hem öğreniyoruz hem öğretiyoruz hem eğleniyoruz diyebiliriz.”
Ateş, konuşmasına şöyle devam etti: “Zaman zaman toplantılarımız oluyor. Mahallelerle ilgili burada ben de bir Roman kadını olarak bir tık daha ayrıcalığımız vardır. Burada daha çok çevreyi analiz ettiğimiz için neyi nasıl yapacağımı, halkımı biliyorum. Sürdürülebilirlik açısından da bunlar öne çıkabiliyor. Türkiye genelinde zaman zaman toplantılara katlıyoruz. Birçok güzel çalışmalar yapılıyor. Bizim SODAM’da önceliğimiz Roman vatandaşlar evet ama burada farklı kültürlerden de birçok kişi geliyor. En güzeli de bu oluyor aslında. Farklı çalışmalar insana ilham veriyor. Bir kişiye bile dokunmak kıymetlidir benim için. SODAM ’da biz bir dönem mesela ritim kursları açtık çocuklara yönelik. Alan taraması yaptığımız zaman Emine Ablayla biz karşılaştık. Bir hayali olduğunu, eşiyle 14 yaşında evlendiğini söyledi. Bir şekilde o gelinliği dikti ve giydi. Onun o mutluluğu gerçekten paha biçilmez. Eşinden sebep gelemeyen de çok fazla kişi var. Esendere Şehitler mahallesindekiler çiçek işiyle geçimini sağlıyor. Şimdi çocuğun annesi çiçeğe gidiyor, çocuk da onu gördüğü için ona gidiyor. Biz burada onlara bir yol çizmeye çalışıyoruz. Bizim kızlarımız içinden bir yere gelmek isteyenler için de bir çaba göstermiş oluyoruz.”
Çalışmaların yürütüldüğü mahallede geçimin ağırlıklı olarak çiçekçilikle sağlandığını ifade eden Ateş, “Orada çiçekle uğraşıldığı için çiçek festivali düşünüyorum ben. Karaburun Nergis Festivali var, çiçek işiyle uğraşıyoruz. Neden bizim de bir çiçek festivalimiz olmasın? Neden kültürümüzü, mahallemizi tanıtmayalım? Ben bir Roman kadını olarak, sohbet ettiğimde çalışmalarımızı duyurduğumda hem daha farklı bir izlenim bırakmış oluyorsunuz hem önyargıları bertaraf etmiş oluyorsunuz. Böyle bir çiçek festivali düşüncemiz var” dedi.
Ateş, mahallede çocuklara yönelik çalışmalarından da bahsetti. Ayrıca söz konusu mahallede gerçekleştirilmesi planlanan kentsel dönüşüme de karşı olduklarını ifade eden Ateş, şöyle konuştu: “Çocuklara yönelik de çalışmalarımız var. Bizim toplum olarak eğitim düzeyimiz düşük. Az önce köprü olmaktan bahsettik, ben o çocukların ablası olarak bir köprü görevi görüyorum. Okul aile birlikleriyle de görüşüyoruz ve destek sağlanıyor ama biz alan taramalarıyla da destek oluyoruz. Şehitler Mahallesinden bahsediyorum sürekli ama çalışmalar bu şekilde, bir kütüphane düşünüyorum. Bizim sadece bir konteynere ihtiyacımız var. Orada çocuk okuldan çıktıktan sonra derslerini yaptırabilecek bir ablaları, abileri olsun. Çünkü aile üyeleri çalışma şartlarından ya da hayat şartlarından dolayı yetemiyor. Bu kırılgan noktanın ortasında olmak istiyoruz, bir kütüphane etüt merkezi düşünüyoruz. Mahallem adına kentsel dönüşüm çalışmaları var ama buranın kentsel dönüşüme girmesini istemiyorum çünkü o kültür ve yapı ortadan kalkacaktır. Ancak istemesek de biliyoruz ki birtakım çalışmalar zaman geçtikçe başlayacak. En azından o zaman kadar ne yaparsak kardır diye bakıyoruz.”
Roman dilinin yaşatılması adına bu dili bilen toplum büyüklerinin bir araya getirildiğinden bahseden Ateş, “Bir araya getirdiğimiz teyzelerimiz bu dilleri biliyor. Tabii akademik boyutta değil bu çalışmalarımız ama inşallah o boyuta da geleceğiz. Bir projeyle ilgili olarak Makedonya’ya gitmiştim. 7 ülkeden farklı kültürden ama bizden birileriyle, Romanlarla bir kitap anlatımı gerçekleştirdik. Türkiye’den de Konya’dan bunu derlemişler. Önemli olan bizim kültürümüzle ilgili bu masal kitabı. Ben bunu duyduğumda çok sevinmiştim. Bununla ilgili çalışma geldi Makedonya’ya gittik. Farklı ülkelerden insanlarla konuştuk ve biz orada dilimizin önemini fark ettik. İnanılmaz derecede Romanca konuşuluyor. Bildiğimiz o kelimelerle birleştirmeye çalışıyoruz. Her kesimden kursiyerlerimiz var. 6 yaşında çocuk da var, 65 – 75 yaşında katılımcımız da var. Önemli olan birlikte olmak, sohbet etmek, kültürümüzü yaşatabilmek” ifadelerini kullandı.
Son olarak Lavinya Roman Derneği’yle ilgili de bilgi veren Ateş, “Derneğimizde gençlerimizle biz çalışmalarımıza devam ediyoruz Herkesin bir görevi var. Halkla ilişkilerden yönetici asistanına kadar birçok alanda görev ve görevlilerimiz var. Gençlerimize bir sorumluluk yükleyeceğiz ki hem olayın ciddiyetini anlasınlar hem de bilinçlensinler. Bu çalışmalara da dahil olduklarında daha da şevkleniyorlar ve onları kazanmış oluyoruz. Bazen derler ya ‘Ne olacak Romanlara, neler yapılıyor?’ Öyle değil işte. Ben şu an o gençler için bir şeyler yapabiliyorsam yarın bir başkası da yapabilir ki yapsınlar da. Onlar için uğraşıyoruz biz. Bu bir gelenek haline gelir hem de sorumluluk sahibi oldukları için bu artabilir. Derneğimizde dediğim gibi herkesin bir görevi var” dedi.
Kaynak : BERKAY ERDEN