ANNEYİZ

AYSUN ARSLAN AYDİN

aysunarslanaydin@ilksesgazetesi.com

Doğuma hazır mısınız?

Merhaba. Bir pazar günü dışarda buz gibi ayaz varken sizlere sıcacık bir merhaba demek istedim. Evet, bundan sonra haftanın belirli günleri sizlerle anneliği, kaygılarımızı, korkularımızı ve sevinçlerimizi paylaşacağım. Çocuk sahibi olmak isteyenlere, annelere, anne olacaklara, aslında çocuk ve sevgiyle işi olan herkese sesleneceğim. Bende bir anneyim. 32 yaşında anne oldum. Şimdi oğlum 33 aylık, yani 3 yaşına az kaldı. Bu dünyada kazandığım en güzel unvanı bana oğlum verdi… Annelik…

Bir anne olarak sık sık yaptığımız acemilikleri, hataları ve telafilerini çocuğumuzla nasıl kaliteli zaman geçirebileceğimizi, zor zamanlarımızı sizlerle paylaşacağım. İlk yazımda tabi ki önceliğim doğum günü olacak. Evet… 9 ay karnımızda taşıdığımız, hayaller kurduğumuz o gün gelip çattı mı? Kendi doğumumdan örnek vermek gerekirse hiç de hayalini kurduğumuz gibi olmuyor. Ne kadar planlar yapıp araştırmalar yapsak da doktorumuzla iletişim halinde olsak da o minik gelirken illaki o planlar bozuluyor değil mi?

Her şeyden önce bu heyecanlı ve güzel süreç hazırlıklı olmayı ve güçlülüğü gerektiriyor. Bu süreçte yalnızca bebek bakımı kitapları okumanız yetmiyor, psikolojik, fiziksel ve hatta maddi yönden birçok konuyu düşünmeniz, karar vermeniz ve hazırlık yapmanız gerekiyor. Öncelikle anne olmaya hazırlanın. Anne-baba olmak dünyanın en zor kararlarından biri. Psikolojik olarak çözemediğiniz her konu doğum sırasında daha çok stres yaşamanıza, doğumdan sonra da mutsuz olmanıza sebep olabilir. Nasıl besleneceğinizi öğrenin. Bebeğinizin sağlıklı gelişebilmesi için ne yediğinize dikkat edin. Doktorunuzdan yemeniz ve yememeniz gereken besinler hakkında bilgi alın.

En önemlisi hastanenize karar verin. Doğum yapacağınız hastanenin neresi olacağına ilk aylardan karar verin. Bu kararı son dakikaya bırakmayın. Hastanenin koşullarını ve doktorlarını araştırın, etrafınızdan bilgi alın. Her şeyi erkenden netleştirmek, psikolojik olarak kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar. Mesela ben bu büyük hatayı yapanlardan biriyim. Doğum belirtilerinin gece 02.30’larda başlaması ve eşimin iş dolayısıyla evde olmaması sebebiyle düşündüğüm hastanede doğum yapmaktan vazgeçtik. Kararsızlık, tecrübesizlik ve de o tatlı heyecanla bir gecede 3 hastane dolaşıp yine kendimi, doktorumun ellerinde bulmuştum. Böyle yazdığıma bakmayın. O anlar çok zor ve riskli olabiliyor. Neyse ki ben kolay atlatmıştım.

Maddi konuları netleştirin. Hamileliğinizin son aylarında artık çalışamıyor ve birçok şeye yetişemiyor olacaksınız. Mümkün olduğunca ilk aylarda maddi planlamanızı yapın. Doğum ve doğum sonrası masraflarınızı kağıda dökün. Resmi kurumlarda ya da bankalarda halletmeniz gereken işleri son günlere bırakmayın. Ve yine ben doğuma 2 gün kala kimliğimi kaybettim. Aksilik ya yapacak bir şey yok. O ağırlık ve korkuyla acilen kimliğimi yeniden çıkartmıştım.

Bebek odasını hazırlayın. Bebeğinizin cinsiyeti belli olduktan sonra eşyalarını almaya başlayın. Ağır kaldırmanız veya taşımanız gereken şeyler için destek alın ve zor işleri son aylara bırakmayın. Doğum çantasını hazırlayın. Hamileliğin son haftalarında artık doğum çantanızın hazır olması gerekiyor. Hem anne hem de bebek için yedek kıyafetler, çorap, çamaşır gibi ihtiyaçlar hazır olmalı. Küçük bir itiraf daha. Ben terliğimi unutmuştum. Eşimde oluşan ödemleri ve ağrıları unutarak çok cici ama bir o kadar rahatsız edici bir terlik almıştı.

Evet… Aylardır beklediğiniz an geldiğinde ister avazınız çıktığı kadar bağırın ister eşinizin elini tutun. Gevşeyin ve anne olmanın heyecanını yaşayın. Mümkünse ilk saatlerde bebeğinizle yalnız kalın ve çok fazla ziyaretçi kabul etmeyin. Anne ile bebeğin birbirine bağlandığı bu ilk dakikaların büyüsünü bozmayın. Sıcacık hayallerinizin, umutlarınızın gününüzü ısıtması dileğiyle…

ANNEYİZ