Çocuklarda Ahlak ve Din Eğitimi
Merhaba sevgili anneler. Bugün çocuklarımıza nasıl bir ahlak ve din eğitimi verebiliriz konusunu ele alacağım. Din eğitimi hakkında belki de ilk söylenecek şey, bu kavramın değişik çevrelerce değişik anlamlarda kullanıldığıdır. Bazıları, din eğitimi denince sadece okullarda ya da Kurân kurslarında verilen din eğitimini anlıyor. Böyle anlayınca da, çocuğa din eğitimi on beş yaşından sonra verilsin gibi kendince önerilerde bulunabiliyor. Fakat ideal din eğitimi çok daha geniş bir çerçeveye sahiptir.
Dinimize göre eğitim, ne sadece okulda ne evde, ne de belli bir yaştan sonrasına bırakılan bir şeydir. Ahlak ve din eğitimi hayat boyu ve her yerde olması gereken bir durumdur. Bu açıdan bakıldığında, çocuk doğduğu andan itibaren ona verilen her şey eğitim kapsamına girer. Onun emzirilmesi, altının temizlenmesi, kucağa alınması, sevilmesi bile bu eğitimin bir parçasıdır. Neyin eğitim olup olmadığıyla ilgili bir soruya dinin vereceği cevap, Çocuğun duygularını, düşüncelerini, bedeni gelişimini, Rabbine olan yakınlığını, ileride olgun bir iman sahibi olup olmamasını etkileyecek her şey eğitimin konusudur olacaktır. O bakımdan okulda öğretmenlerden önce evde anne baba, çocuk için en önemli eğitici olduklarının farkında olmalıdırlar.
Uzmanlar, çocuğun 0-7 yaş arasındaki eğitiminin asla ihmal edilmemesi gerektiğini belirtmektedirler. Hele de el kadar çocuk ne anlar anlayışı çok yanlıştır. Çünkü o hiçbir şeyden anlamadığını sandığımız çocuk bir yaşına kadarki dönemde anne ve babanın konuşmalarıyla, kelimeleriyle hafızasını doldurur. Sonra da yaşını tamamlamaya yakın hafızasına aldığı kelimeleri kullanmaya yeltenir. Telaffuzu kolay kelimelerle de bunu başarır. Yine bu dönemde çocuğun konuşmaya başlamasının yanı sıra, emeklemesi, düşe kalka yürüme egzersizleri yapması da daima bir öğrenme faaliyeti içinde olduğunun delilidir. Çocuğun ilk yaşlarında konuşmayı kavramasından sonra dini duygu ve düşüncelerin sağlıklı bir zeminde yürümesi için öğretilecek ilk şey, Peygamber Efendimizin (as) emirleri doğrultusunda Lâ ilâhe illallah lafzı ya da cümlesi olmalıdır. Allahın varlığını ve birliğini ifade eden bu gerçekle hayata başlayan çocuk, o küçük yaşta büyük adımlara, yaratılış gayesine hazırlık için en ciddi başlangıç aşamasını geçmiş demektir. Aileler bu konuyu asla ihmal etmemelidirler.
Tabi bu süreçte oyunlarımızda ihmal edilmemelidir. Sevgili Peygamberimizin (AS) Çocuğu olan çocuklaşsın buyruğu anne babalar tarafından ilke edinilmeli ve çocukları eğlendirmek, onlarla oyunlar oynamak için özel çaba sarf edilmelidir. Çünkü oyun çocukların en sevdiği eylemdir. Anne babanın ve diğer aile bireylerinin çocukla oyun oynaması, çocukla aile fertleri arasındaki ilişkiler için sağlam bir zemin oluştururken, aynı zamanda çocuğun zekasını da geliştirir.
Çocuğun algılamasının arttığı, karakterinin şekillenmeye yüz tuttuğu bu dönemde çocuk, anne babanın yanında namaz ibadetiyle, dua ibadetiyle tanışacak ve onları gözlemleyecektir. Taklit yönteminin genel geçer olduğu bu dönemde anne ve baba çocuğa çok iyi bir örnek teşkil etmelidirler. Çocuğa dini eğitim vermede anne babanın örnek olmaması durumunda başarı şansı oldukça zayıftır. Çünkü çocuğa örnek teşkil edemeyen aile bireylerinin çocuğa dini eğitim vermesi mümkün olmadığı gibi, verse de etkili olamaz.
Din eğitim ve öğretiminde en ideal yöntem, çocukla birlikte ibadet etmek, ona anlayabildiği bir dille ibadetin önemini kavratıp, ibadete teşvik etmektir. Korkutucu örnekler yerine, ergenlik çağına değin biteviye sevdirici, teşvik edici örnekler verilmelidir. Bu dönemde hoşgörü ve müsamaha etken unsurlar olarak öne çıkarılırken, çocukla olan iletişim beden diliyle güçlendirilmeli ve sevgi sözcükleri kuşanılmalıdır. Sevgi içerikli kelimeler, güzel sözler, takdir ve iltifat yüklü kelimeler, çocuğun inançla olan bağlarının oluşmasını sağlarken, çocuğun aileyle olan bağlarını da olumlu olarak etkileyecektir. Sevgiyle Kalın