2- 4 Yaş Arası Çocuklarda Kişilik Savaşı
Merhaba sevgili anneler. Bugün 2-3-4 yaş çocuklarımızda sıkça rastladığımız inatlaşma ve hayırlara karşı nasıl bir tepki vermeliyiz konusunu ele alacağım. Daha önce bu konuya kısmen değinmiştim ama bugün biraz daha farklı bir pencereden ele alacağım. Bu dönem gerçekten aşılması zor biraz da sabır gerektiren bir dönem ama imkansız değil. 2-5 yaş arasındaki çocuklar, hayırın en sevdikleri kelime olduğu bir dönem geçirirler. Sizin çocuğa ne söylediğiniz önemli değildir. Çoğu zaman, alacağınız yanıt vurgulu bir hayırdır. Bu dönemdeki çocuklar yetişkinlerin isteklerine karşı inatçılık gösterir, olaylar karşısında olumsuz bir tavır sergilerler. İnatlaşmalar, çocuğunuzun 2 yaşından itibaren sadece yürümek ya da konuşmakla yetinmeyip, kendi bildiğini okuyarak, öfke nöbetlerine girerek size karşı kişilik savaşı verdiğini göstermektedir. Çocuğun amacı, sizi kızdırmak ya da çileden çıkarmak değildir. Niyeti, koyduğunuz kuralın veya istemediğiniz davranışın ne kadar önemli olduğunu test etmektir.
Bu dönemin çocuğu, istediğinin anında gerçekleşmesini ister. Küçük bir kral ya da kraliçe gibi buyruk vermekten hoşlanır. Ödün vermesi, çevresindekilerle veya koşullarla uzlaşması zordur. Her şeyi reddeder, kendi bildiğini yapmak ister, anne-babanın isteklerine öfke ile karşı koyar. Çocukların inat dönemi kesin bir sınırla çizilmemiştir. Çocuğun gelişimsel tablosuna göre farklılık gösterebilen bu dönem bir buçuk - üç yaşları arası olabileceği gibi, iki - dört yaşları arasında da olabilir. Bazı çocuklar bu dönemi daha kısa sürede ve daha az şiddetli geçirirken, bazı çocuklarda bu, uzun süreli ve çok şiddetli olabilir. Hatta bazılarında, rastlanmayabilir bile... Her anne baba için, çocuğun inat dönemi büyük bir sorundur. Anne babalar bu dönemde genelde ne yapacaklarını şaşırırlar. Sizin bu dönemdeki tutumunuz, çocuğunuzun gelecekteki karakterinin yapı taşlarını oluşturabilir. Bu nedenle anne-babaları olarak sizler; onların inatlaştığı konularda onlar gibi davranıp onlarla sürekli inatlaşırsanız, çocuğunuzun ileriki yaşlarındaki karakterinde olumsuz etkiler bırakabileceğinizi unutmayın.
En önemlisi inat döneminde çocuklara nasıl davranmalıyız? Bu dönemde anne babalar anlayış göstermeli, çocuğun ayrışma mücadelesini kırmamalıdır. Anne babanın tutarlı ve sabırlı olması, çocuğun bu dönemi daha rahat geçirmesine yardımcı olacaktır. Korkutmak, cezalandırmak, zıtlaşmak bu davranışların artmasına veya yerleşmesine yol açabilir.
Çocukların isteklerine nasıl cevap vermeliyiz? Öncelikle çocuğun her dediğini yapmayın. Ancak uygulayacağınız kuralların da mümkün mertebe gerekli, anlaşılır ve az olmasına dikkat edin. Gereksiz konularda fazla kural ve yasaklama getirirseniz, bir süre sonra çocuğunuza çok fazla Hayır demek zorunda kalırsınız. Çocuğa ne kadar çok Hayır derseniz onun bu mücadelesini körüklemiş, Hayır demesine zemin hazırlamış olursunuz. Çocuğa hayır demeden önce dikkatlice düşünün, gerçekten hayır mı? buna karar verin. Hayır dediğinizde; bu, gerçekten Hayır olmalıdır. Eğer istediği, gerçekte ihtiyacı olan bir şeyse ve temini de mümkün ise, çocuğu fazla üzmeden ihtiyacını yerine getirin. Kesinlikle mümkün değilse, saldırgan olmayan ama kararlı bir ifadeyle: Hayır deyin. Ve nedenlerini anlayacağı ifadeler kullanarak açıklayın. Çünkü çocuk, neden engellendiğini bilmezse haksızlığa uğradığını düşünür. Çocuktan bir şey yapmasını istediğinizde sözlerinizi Hayır cevabı almayacağınız şekilde ayarlayın. Çocuğa yapabileceğiniz başka seçenekler sunun. 33,5 yaş arasındaki çocuklar, yapılan açıklamaları anlamakta zorlanabilirler. Örneğin; bir başka çocuğun oyuncağını isteyip ağlayan çocuğa, siz istediğiniz kadar bu oyuncak senin değil deyip durun, bunu çocuğa anlatamazsınız. Henüz mülkiyet duygusunu kavrayamadıklarından, onlar için bir oyuncağa sahip olmak demek, eline almak demektir. Eline aldıkları andan itibaren oyuncak onların malıdır. Böylesi durumlarda çocuğa uzun uzun Bak o senin değil, arkadaşının! , Çok ayıp!, gibi açıklamalar hiçbir işe yaramayacaktır. Bu sebeple açıklama yapmak yerine, böylesi durumlarda çocuğun dikkatini başka şeye çekin ya da onu başka şeylerle oyalayıp unutturun. Mutlu kalın