Çocuklarda Mahremiyet Eğitimi-3
Merhaba sevgili anne babalar. Bugün mahremiyet konusunda kaldığımız yerden devam edeceğim. Çocuklarımıza mahremiyet konusunda sordukları sorulara nasıl cevap vermemiz konusuna ağırlık vereceğim.
Aileler çocuklarının mahremiyetle ilgili bazı sorularına nasıl cevap vereceklerini bilmiyorlar. Özellikle de çocukların cinsel soruları karşısında takılıp kalabiliyorlar.
Çocukların cinsel sorularına ailelerin en içten şekilde ve en uygun metotla cevap vermesi, cinselliği konuşmanın hala gizlendiği toplumumuzda en baskıcı alanların başında gelmektedir. Çocukların cinsellikle ilişkili ailelerine yönelttiği sorulara nasıl cevap verilmesi konusunda yaşlarına uygun şekilde içten yanıt verilmesi gerekir. Dürüst bir cinsel eğitim vermek için çocuğa mahrem alanları öğretilmelidir. Unutmayalım sevgili ebeveynler, çocuklara cinsel eğitim vermenin gelecekte sağlıklı ve mutlu bireyler yetiştirmek açısından önemi büyük.
Mahremiyet eğitimiyle cinsel özgürlüğün ve rastgele cinselliğin muhakkak birbirinden farklı tutulması gerekiyor. Herhangi bir konuda çocuğa içten şekilde eğitim verilmezse çocuk o konu hakkında kulaktan dolma, asılsız bilgiler edinebilir. Bunun daha büyük sakıncaları vardır. Çocuk kendisinden sadece birkaç yaş büyük bir çocukla cinsellik taşıyan bir oyun oynayabilir, oyun esnasında ne yaptığının farkında olmadan hoşlanma duygusu hissedebilir, sonrasında oyun cinsel tacize değin varabilir. Bu yüzden çocuğa bulunduğu yaşa uygun bir şekilde kesin bir cinsel eğitim verilmeli. Eğer cinsellik çocuk için daima tabu olarak kalmaya devam ederse ileriki yıllarda başka sorunlar da yaşanabilir.
Okul öncesi çocuğa öğretilecek cinsellikle ilgili kavramlarla, okul dönemindeki ya da ergenlik dönemindeki çocuğa öğretilecek kavramlar farklıdır. Okul öncesi çocukların çoğu cinsellik taşıyan bir harekette bulunduğunda, anne babalar genel olarak panikler. Fakat çocuk için bu hareketler cinsel bir eylem değil, yeni ve öbür bir şeydir. Anne babanın paniklediğini gören çocuk bu hareketi daha ilginç bulmaya başlar ve yapmaya devam eder. Eğer ebeveynlerin ilk tepkisi paniklemek olmazsa, anne-baba nötr kalmayı başarabilir ve çocuğun ilgisini başka alanlara çevirebilirse çocuk bir zaman sonradan bu hareketini bırakır.
Okul çağına yaklaşmış bir çocuk evde çıplak dolaşıyorsa bu çocuğa neyin mahrem olduğunu aydınlatmak mümkün olmaz. Ufak yaştan itibaren çocuğun giydiği kıyafete değin dikkat edilmeli, gizlilik duygusu aşılanmalı, sınırları öğretilmelidir.
Çocuğa cinsel eğitim verilirken doğru cinsel kimlik kazanmasına da yardımcı olunmalıdır. Ablalar, teyzeler aralarında yetişen erkek çocuklarını bazen anneler farkında olmadan kız kıyafetleriyle büyütürler. Herkes çocuğun bu halini sever. Ama çocuk büyüdüğünde farklı davranışlar sergilemeye başlar. Bu anne-babanın cinsel kimliği çocuğa hatalı öğretmesinden kaynaklanan bir durumdur. İleride bu konuda sorun yaşamak istemeyen ebeveynler çocuklarına cinsiyetlerine uygun davranmaya özen göstermelidirler.
Çocukların en çok merak ettikleri konulardan biri dünyaya nasıl geldikleridir. Çocuğa verilecek cevap: Bu soruyu sorman, güzel bir şey. Cinsellik kadınla erkek aralarında fazla özel bir durumdur. Lakin detaylarını öğrenmen için biraz daha büyümen gerekiyor. Büyüdüğünde anlatacağım biçiminde bir izah etmek gerekir. Böylece çocuğa bu konu hakkında leylekler getirdi vs. gibi yalan söylenmemiş olur.
Konu buluğ çağı döneminde açıklandığında ise cinselliğin insan hayatında manalı bir yerinin olduğunu ve bunun özel ve kayda değer bir kişiyle yaşanması gerektiğini, bu kişinin de insanın eş, yani eşi olması gerektiğine vurgu yapmak gerekir.
Çocuğun merak ve şaşırma duygusu, öğrenmede kullandığı iki metottur. Cinsel eğitim verirken bu konuda çocuğun merakını ve hayretini uyandırmamaya da özen gösterilmelidir. Eğer cinsellikle ilgili merak ve hayret uyandırıcı cevaplar veriliyorsa çocuk o alana ilgi duymaya başlar. Çocuğumuzu cinsellik hakkında bilgilendirmemenin sakıncalarını da göz ardı etmemeliyiz. Çocuk merak ettiği bu konuyu bir şekilde ya arkadaşlarından ya da internetten yalan yanlış, kulaktan dolma bilgilerle öğrenebilir. Hem anne-babanın çocuğun bu konudaki sorularını cevapsız bırakması çocuğun soru sorma kapasitesini düşürür, bu kapıyı da kapatmamak gerekir.
Soru soran çocuğu azarlamadan, terslemeden, içindeki merak duygusunu yok etmeden sorularına yanıt vermek, o konuya verilecek bir cevap bulunamıyorsa Bu konuyu araştırıp cevaplayayım demek ve aslında de araştırıp, düşünüp cevap devretmek uygun olandır. Mutlu, sağlıklı, neşeli günleriniz olsun. Şimdilik Hoşçakalın