Anneyiz


  • Oluşturulma Tarihi : 20.02.2018 06:31
  • Güncelleme Tarihi :
Anneyiz yazının resmi

Çocuklara Ölümü Anlatmak - 1

Merhaba sevgili anne babalar. Bugün biraz ağır ve zor bir konudan bahsedeceğim. Ölüm belki de hakkında konuşulması en zor konulardan biri tabi yazması da zor. İnsanlar doğar, büyür ve ölür… Bu hepimizin bildiği bir gerçek olduğu halde, ölen kişi bir yakınımız olduğunda kabullenmekte güçlük çekeriz. Özellikle okul öncesi dönemde, çocukların ölümü kavrayabilmeleri ve kaybedilen kişinin yokluğuna dayanmaları daha da güçtür. Ancak hayatın aynı zamanda kaçınılmaz bir parçasıdır.

Çocuklara ölümü anlatmada anne-babanın yaklaşımı çok önemlidir. Dolayısıyla öncelikle anne-babanın bu konuda konuşmaya hazır hissetmesi ve “bu konu hakkında konuşmakta bir problem yok” mesajını vermesi gerekir. Çocuk bir soru sorduğunda, neyi öğrenmeye çalıştığını ve bu konuda ne bildiğini iyi anlamak ve o sırada neyi soruyorsa ona yönelik az ve öz bilgiyi vermek önemlidir. Böylece ebeveynlerin çocuğun olası yanlış anlamalarını, korku ve kaygılarını da anlaması kolaylaşır.

Çocuklar biz farkında olduklarını düşünmediğimiz zamanlarda aslında yavaş yavaş ölümü tanımaya başlarlar. Okul öncesi dönem olarak ifade edilen 3-6 yaş arası dönemde çocukların sıklıkla ölüm hakkında soru sormaya başladığı görülür. Hatta 3 yaşlarında oyun oynarken anne bak bebeğim ölmüş, çiçek ölmüş gibi cümleler kurarlar. Çünkü çocuklar bu yaşlarda genellikle en az bir kez sokakta ölmüş bir hayvan görmüş, televizyonda bir ölüm haberi duymuş, bir kitapta ölümden bahsedildiğini dinlemiş ya da oyunlarında ölümü canlandırmış olur. Dolayısıyla ölüm hakkında konuşmalarına fırsat vermek, aslında zihinde henüz sadece adı konmuş ama içi pek dolu olmayan dosyaya sayfalar eklemeyi sağlar. Böylece ihtiyaç duydukları bilgiyi verebilir, onları olası kriz durumlarına hazırlayabilir ve üzgün olduklarında onlara daha kolay uyum sağlayabiliriz.

Hassas konuların hepsinde olduğu gibi bu konuda da çocukları konuşmaya yüreklendirirken kaçınmakla yüzleştirmek arasındaki dengenin kurulması gereklidir. Bunun için bazı noktalara dikkat etmeliyiz.

Çocukların ölüm konusunda konuşmaya istekli ve hazır oldukları zamanları beklemeliyiz.

Konuşmaya açık ve sakin bir yaklaşımla karşılık verin. Söylediklerinin altında yatan duyguları (Korku, endişe vb.) okuyun ve kabullenin. Çocuğun sorularına yönelik basit, kısa ve yaşlarına uygun bir cevap hazırlayın.

Kendi duygularınızla ilgili dürüst olun. Üzülmedim, aman boşver gibi anlamsız cümleler kurmayın.

Çocuklar anne-babalarının her şeyi bildiklerini düşünürler ancak siz cevaplayamayacağınız bir soru ile karşılaşırsanız dürüstçe ‘ben bu sorunun cevabını bilmiyorum ama senin için bunu öğreneceğim’ deyin.

Her çocuğun duygularını ifade edişi ve duyguları ile nasıl başa çıktığı kendisine özgüdür, ona ihtiyacı olan zamanı verin, saygıyla ve dikkatlice dinleyin. Bazen çocukların gerçekten ne sorduklarını “duymak” kolay olmayabilir. Bazen ne sorduğunu anlamak için sorusuna soruyla karşılık vermek gerekebilir. Çocuklar tekrarla öğrenirler. O tekrar tekrar sorar, siz de tekrar tekrar aynı şekilde cevaplayın. Ölüm kelimesini kullanın. Ölen bir kişi için gitti, uyuyor gibi ifadeler kullanmayın.

Ölümü hastalık ya da yaşlılıkla ilişkilendirmeyin. ‘Dünyadaki tüm canlıların bir yaşam süresi olduğunu, yaşam süresi bitince ölündüğünü’ anlatın.

Ölen bir kişinin nereye gittiğini sorarsa “o öldü, ölen kişileri bir daha göremiyoruz ama onlara olan sevgimizi hep hissederiz diyebilirsiniz.

Ölen kişilerin gömülmesi bu yaş grubundaki çocukları zorlar. Çocukları okul öncesi dönemde bir cenaze törenine götürmemek daha uygundur. Çocuklar yakın bir aile üyesi öldüğünde suçluluk ve öfke hissedebilirler. Anne-babaların çocuğa sevgi ve ilgilerinin devam edeceğine dair yeniden güven vermeleri önemlidir. Şimdilik bu kadar. Sağlıklı huzurlu mutlu günleriniz olsun.

Anneyiz
Aysun Arslan Aydin
Yazarımız Kim ?

Aysun Arslan Aydin